26 Temmuz 2018 Perşembe

Gülşen'e yapılan uyarı başkana saygıdan çok, bedensel ahlakçılıktan ibarettir


Gülşen Ordu'da halka konser verirken çorabı düşünce, konser programının sunucusu Gülşen'i uyarmış, "Başkan geliyor, çorabını çeker misin?" diye. Gülşen de çok sinirlenmiş "bir sanatçıyla bu şekilde konuşamazsın" diye. Başkan kendisine çiçek verirken de, halka karşı, "Bir ülkeyi sanat ve sanatçı var eder. Bir sanatçının ne yapacağına saçma sapan, şuursuz kişiler karar veremez..." demiş.

Aslında burada sunucuyu suçlamak, yanlışın ucunu görüp, dibini görmemek olur. O sunucu dediğimiz kişi nasıl bir kültürde yetişmiş diye bakmak gerekir. Eğer Gülşen tepki göstermeseydi, başkan da sunucunun yaptığını doğru bulurdu. Çünkü bu ülkede rütbe, kademe, iktidar çok önemlidir ve saygı gösterilecek diye bir koşullanma mevcuttur. Zaten saygı göstermezsen, o sistemde varolamazsın. Seni orada hizmetli olarak bulundurmazlar işini ne kadar iyi yapsan da. Sunucu öğrendiklerini hayata geçirmeye çalışmış sadece.

Gülşen'in bu şekilde davranması takdire şayan. Çünkü mesaj gideceği yere gitmiştir. Burada Gülşen direkt sisteme bir gönderme yapmasa da, alacak olan kişi alacağını almıştır zaten. Ama sistem gene bildiğini okumaya devam edecektir; belki sunucuya bir şey denmeyecektir, belki de formaliteden uyarılacaktır. Çünkü belediyede çalışan diğer memurlar da aynı şekilde çalışmaya devam edeceklerdir.

Bakınız, ben saygı olmasın demiyorum; ama saygı herkese olsun; sadece rütneye, otoriteye olmasın. Sanatçıya da olsun, kadına da olsun, sıradan bir vatandaşa da olsun. Sanatçı erkek olsaydı, belki de uyarılmayacaktı bile "çorabın düştü" diye. Çünkü erkek birey ahlak unusurunu taşımaz üzerinde bedensel olarak ve ahlakçılık yapma ihtiyacı duyulmaz onun üzerinden. Gülşen'e yapılan uyarı zaten başkana saygıdan çok, bedensel ahlakçılıktan ibarettir.

Geleneksel kültürlerde itaat; bir vaoluş şeklidir, bir yaranma şeklidir. Çünkü o şekilde kabul görürsün ve varolabilirsin ancak. Yani itaat; dürüstlükten, insanlıktan önce gelebilir dediğim kültürlerde. Benzer bir şey benim başıma da gelmişti farklı versiyonda. Pamukkale Üniversitesi'nin konser salonunda Özay Gönlüm'ü anma konseri vardı. Kapıdan girerken güvenlik beni itmişti "başkan geliyor" diye. Başkan benden daha mı değerliydi? Başkan benim geçmemi ve çekilmemi bekleyebilirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder