2 Temmuz 2018 Pazartesi

Eşcinselliğe kötü bakış açısının ve davranılmasının başlıca sebebi travestiliktir

Heteroseksizmi travesti kimliğiyle balkondan atarsak, bu heteroseksizmi öldürmez, daha da haklı hale getirir! Bizi balkon noktasına getirn de zaten travestilik...

Ben ne travestifobiğim, ne de transfobik; sadece içinde yaşadığımız koşullara göre sosyolojik bir değerlendirme yapmak zorundayım. Yazdıklarımı biraz mantıken ve de sağduyulu bir şekilde okursanız, kendi yararınıza olur. Sadece başlığı okuyup karar vermek, kişinin kendinden kaçmasıdır.
Ben kişileirn kendilerini nasıl ifade etmesine karışmayacak düzeyde bir bakış açısına sahip bilinçteyim; sadece metalaşmanın ve cinsiyetçiliğn aleyhimize olacağını anlatmaya çalışıyorum.


Touristik şehirlerimizden biri olan Antalya'da iki travesti ücret konusunda anlaşamadıkları erkek müşterisini balkondan atmış sabaha karşı ve hastanelik olmuş adam. Mahalle alıştık artık buna diyor. Mahallenin muhtarı da fuhuşa bir son verilmeisni talep ediyor. Gazetenin manşetiyse "travesti dehşeti", ölümle bitseydi de "travesti vahşeti" olurdu kesinlikle BAŞLIKtan bahsediyorum!

İnsanlar önceki yazıalrımı okoumadan ve konuya bakış açımı ve nedenlerini falan bilmeden ifadelerimi de yanlış anlayabiliyor. Şimdi ben de fuhuşa karşıyım dediğim zaman, neden öyle dediğimi düşünmeden LGBTİ'ler tarafından transfobik ilan ediliyorum. Bakınız ben bedenin hangi organının çalıştıırlarak para kazanılmasına falan kesinlikle bir şey diyemem. Herkesin aklı var, fikri var, hayatlarından ve idame şekillerinden ve de getirilerinden-götürülerinden kendisi sorumludur ama ben diyorum ki, içinde yaşadığımız cinsiyetçi erkek egemen toplumda fuhuş bedenin metalaşmasına sebep olur ve cinsiyetçiliği pekiştirir. Basarım parayı, istediğim gibi kullanır ve davranırım diye düşünür. Çünkü parayla alınan satılan bir şey, parayla alınıp satılan bir eşyaya takabül eder. Yani insanların beden üzerinden tasarrufu, o bedeni değersizleştirir, dolayısıyla eşcinsllere bakış açısını da iyice kötüleştirir AHLAKÇI  bir toplumda. Eşcinsel ve türevlerine sadece cinsellik üzerinden bir bakış açısına sahip olur, şu anda da öyle zaten; çünkü öyle bir işlevselliği var eşcisnelliğin doğallığını terketmiş travestiliğinin. Tabi kurunun yanında yaş da yanıyor; eşcinsellik denilince direkt para karşılığı seks yapan travestiler akla geliyor. Burada ben şimdi yaşana olay üzerinden travestifobilik falan yapmıyorum; varolan bakış açılarını ve gerçekleri dile getiriyorum. Bakınız eşinsellik normal karşılansa; insanlar kendilerini ister eşcinsel, ister travesti nasıl ifade ediyorsa etsin, ve kendilerinden de nasıl tasarruf ediyorlar sa etsinler, herkesin kendi bileceği ve hakkı olan bir şey ama BİZe zarar verecek bir toplumsal düzeyde davranırsak, bu bizim zararımıza olmaz mı? OLUYOR DA; TRAVESTİ DEHŞETİ oluyor bakınız adı. Oysa...

Oysa elbette biliyorum gerçekleri içinde yaşadığımız erkek egemen yapının bir parçası olarak. Ötekilere bakış açısı doğrultusunda farkı kimlikleri bir değersizleştirme söz konusu ve farklı kimliklere haksızca ve bencilce, hunharca, aşağılayıcı bir şekilde şiddetvari davranılıyor. Ben de işte bunu anlatıyorum. Böyle davranılmaması ve bakış açısının değişmesi için, bizleri değersizleştrici davranışlardan şu aşamada kaçınmalıyız bütün zorluklara rağmen. Seks işçiliği dışında da bir idame şekli yaratabiliriz istersek, yaratmalıyız. Ama gözlerimizi makyajla eşek gözünden daha büyük hale getirip, 70'lerin peruklarıyla pavyonumsu bir havayla kasıklarımızda bir etekle sokaklara çıkıp "ablana gel" dersek, işte biz de o kadar olur, o kadarlık gözüyle bakılırız. Sonrasında et pazarında alınıp satılan bir lokma oluruz, ardından da bu bizi suçlu hale bile getirebilir. Neden bu hale geldim demek yerine, nasıl bu hale düşmemeliyim derdine düşmeliyiz! Hepimiz Bülent Ersoy potansiyeline sahip değiliz ki "Gel Ablana" diyebilelim!

Bazı eşcinseller toplumsal cinisyet formülleriyle varolmaya çalışıyor ama bu bize bakış açısını daha da kötüleştiriyor, hayatımızı daha da işin içinden çıkılmaz hale getiriyor, haklıyken suçlu hale düşürüyor.

Hayatımıza kader diyemeyiz; ancak kendim ettim, kendm buldum veya sen kendin ettin diyebiliriz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder