Voleyboldan Çin notlarım!

Kadınlarımıza eşitlik ve özgürlük, onların başarılarının görülmesiyle gelecektir....

Futbolda dünya kupasının gölgesinde voleybolda Milletler Ligi oynanıyor ve orada temsilcimiz olan kadınlar harikalar yaratıyor ve bundan Türkiye'nin haberi bile yok. VNL, yani Voleybol Milletler Ligi, dünyanın voleybolda yer alan en iyi 16 takımın her birinin birbiriyle mücadele edip, topladığı puanlarla evsahibiyle birlikte ilk 6 takım arasında yer alıp finallere gittiği bir usul. 6'lı finalde de 2 maç yapılıp final 4'e kalınıyor. İşte Türkiye Kadın Milli Takımı Filenin Sultanları dünyanın en iyi 4 takımı arasında şu anda. Burada yapacağı 2 maçı da kazanırsa dünya şampiyonu olacak. Finale gelinceye kadarki etapları sizlerle paylaşmıştım daha önceki yazılarımda. O etaplarda da Amerika'yı yenmşi, elenen Rusya, Sırbistan ve Hollanda'ya da 3-2'lik setlerle tie-breaklarda yenilmiştik; yani o maçları da alma gücümüz ve şansımız vardı ama çok genç bir takım olduğumuz için tecrübesizliğimizin getirdiği dezavantajlarımız oldu. Sadece 3-1 Brezilya'ya yenilmiştik. Bu da gösteriyor ki dünya üzerinde Brezilya dışında yenemeyeceğimiz takım yok, bu da final oynayabilecek bir potansiyelimizin olduğunu gösteriyor. Umarım final de oynarız bu turnuvada ve çok istediğim şekilde Eda Erdem de MVP olur.

6'lı finallerde daha önce yendiğimiz Amerika'ya 2-0 önde olamıza rağmen, çatır çatır oynayan top öldürücü pasör çaprazmızın olmamasından dolayı 3-2 yenilmiştik. O gün bu konuda yakınmıştım... Çünkü Ebrar iyi bir pasör çaprazı ama daha yaşı 18, Meryem ise bazı maçlarda tamemen duruyor ve Neslihan'dan sonra çıkardığımız en iyi pasör çaprazımızın yedekten bile bu turnuvaya götürülmemesi bana göre yanlıştı.

POLEN KONUSUNDA İNADINIZ KURUSUN!
BAŞ SMAÇÖR MERYEM BOZ AMA EDA BİLE ONDAN DAHA PASÖR ÇAPRAZI!
Büyük takımlara son anda niye yeniliyoruz; çünkü en büyük handikapımız, pasör çaprazı olarak yeterli miktarda sayı üretemiyor oluşumuz. 2 numara mevkii baş smaçör mevkiidir ve takımın skor yükünü sırtlayan noktadır. Eda ile de bir noktaya kadar; kaldı ki 2 numaradan orta oyuncu olarak sayı üretiyor. Eğer kolu güçlü olan Hande ise, verin 2 numaraya! Siz hala daha en büyük pasör çaprazımızı görmezden gelmeye devam edin; inadınız kurusun!
Not: Bir de her maçta saldırgan başlayıp 2-0 öne geçtikten sonra niye korkak oynarız ki; özellikle servisleri niye kısarız; yumuşak servis atmak, karşı tarafa penaltı vermenin yanı sıra cesaret vermektir de. Servis serisi yakalayamazsan, servisi avantaja dönüştüremezsen; bu iş olmaz. Amerika son üç seti servisleriyle kazandı ve de sert oynadılar. Kaybedersek de çatır çatır oynayarak kaybedelim; sert oynayarak kazanma ihtimali var en azından. Turnuvanın bu seviyesinde amatör takım yok ki plaseleri falan yesin. Ya parmaklara çalışın, ya blok out yapın, ya da öldürün şu topu!
Bir de ne basit hatalar yaptık; affedilir gibi değil. İlk 2 sette herkesi yenen Ameriak bu mu dedim; velhasıl Amerika kazanmadı, biz verdik de diyebiliriz! Giovanni bile pes etti; o pes ettiyse zaten hiçbir şey yapamayız....

GÜN GELECEK POLEN KONUSUNDA HERKES ÇARK EDECEK AMA İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLACAK. EVET AÇIK VE NET SÖYLÜYORUM; MERYEM BOZ POLEN'İN YARISI BİLE DEĞİL!!! BU MAÇTA NERDEYDİ İKİNCİ PASÖR ÇAPRAZINIZ BİLE; PASÖR ÇAPRAZSIZ TAKIM MI OLUR?! EDA DA OLMASA PASÖR ÇAPRAZSIZ BİR MİLLİ TAKIM!!!

Ama Sırbistan'ı yenip, Amerika'nın da Sırbistan'ı yenmesi bizi Final 4'a taşımaya yetecekti... Ve dünkü Sırbistan maçından önce paylaştığım not....

İnanıyorum ki bu ilk iki setteki başarının daha fazlasını Sırbistan'a karşı gösterip şansımızı devam ettireceğiz final için. Çünkü bu kızlar bunu hak etti...
Kaybedecek bir şeyimiz yok kızlar; yeter ki oynayalım kendimiz gibi...

Ve kendimiz gibi oynadık ama Sırbistan'ın Boskovic gibi satte 100 km'lik smaç gücü olan bir sayı makineleri vardı. 2-1 önde iken durum 2-2 oldu ve tie-break'ta 13-9 yenikken, durumu 14-14'e getirdik. Ve so iki sayıyı da alarak Sırbista'ı yenmiş, ayrıca ilk karşılamamızdaki 3-2'lik yenilgimizin rövanşını almıştık. Bugün de heyecanla Amerika'ya yenilmeisni bekledik Sırbistan'ın. ve beklediğimiz sonuç gerçekleşti.

GÜLE GÜLE SIRBİSTAN.

Terzic, Sırbistan'ın Türkiye'den daha iyi takım olduğunu söyleyip Türkiye'yi küçümsüyordu. Sizin yenildiğiniz Amerika'yı biz yendik unutma, siizi de yendik. Sadece, Boskovic'e dayalı oynarsanız, tabiki de tıkanırsınız. Ayrıca artık maçların kazanımını hatalar belirliyor. Sen bir set vermişsin hatalarınla. Böylece kadın voleybolunda dünyanın en iyi 4 takımından biriyiz(belki de en iyisi) final 4'a kalarak ve Avrupa'yı biz temsil ediyoruz... Amerika, Brazilya, Çin ve Türki'ye. Ama yer almadığımız futboldaki dünya kupasından gözümüz görmüyor kadınlarımzıın başarısını.

A, B, C, Türkiye!
VNL'de Final 4'dayız!!

(Yanınıza mı kalır sandınız? )Sıra size de gelecek!

2003'te portakalları(Hollanda) soymuştuk, İtalyanların midesini bulandırmıştık, Rusların açık deniz hayallerini yerle bir etmiştik, Almanların inadını kırmıştık, sonra Sırpları musallat ettik başımıza kendi elceğizlerimizle Boskovic gibi, Rasic gibi ama onlara da çarpıyı koyduk. Şimdi derdimiz kıtalarla... İstersek yaparız, bilirsiniz!


Ve bu turnuvada Türkiye'nin final oynamasını çok istiyorum, Eda Erdem'in de MVP!

Sırbistan maçından kızlarımızın fotoğraflarını da paylaşmak istiyorum güzel bir hatıra olsun diye....