3 Mayıs 2018 Perşembe

Alemin ortak dili sevgi


Çevremdeki bazı kişilerle paylaştım ama bloğumda ifade etmek de istedim dün geceden sonra. Benim hayvanlara olan aşırı yakınlığım, bazen dile getirdiğim gibi insanlardan soğumamla alakalı değil aslında. İnsanlardan ne kadar soğuyup soğumadığım da tartışılır bir konu. İnsan hayata soğumayınca hayata dair şeylere karşı soğumak yerine olaylara daha sosyolojik bakmaya çalışıyor. Öfkem de zaten çok kısa bir süre sonra üzülmeye dönüşüyor. Çünkü herkes hayata güçlü bakamayabilir ve içindeki kötü sarmaldan kurtaramayabilir kendini. Tabii duyarlılığım savunmasızlara karşı daha fazla olsa da, kendimi korumak kaydıyla herkese ve her şeye karşı elimden geldiğince. Hayvanlara düşkünlüğüm de o konuya gelecek olursak, dediğim gibi insanlardan soğumamla alakalı değil, duyarlılığımın savunmasızlara karşı olması gerektiği gibi olduğundann. Konuyu dağıtmayalım. Duyarlılığın, içinde sevgi olursa zaten öyle duyarlı olabiliyorsun. Sevgi olmadan gerçi hiçbir şey olmuyor, hiçbir şey yapılmıyor. Sevilmek gibi kaygım da yok aslında biliyor musunuz her şeye sevgiyle yaklaşmama rağmen. Belki de sevgiye ihtiyacım olmadığından böyleyim, sevgiyle paylaşmayı seviyorum hayatı. Evet, evet geldim konuya. Ben kedileri çok seviyorum paylaşımlarımdan anlaşılacağı üzere. Çünkü kendimi buluyorum onların dünyasında. Sen sevince sevgiyle yaklaşıyorsun, sevgiyle yaklaşınca da sevgiyle karşılık görüyorsun kedi dünyasında. Özellikle elinde doğduysa bir kedi yavrusu, gözleri açılınca annesi gezmeye falan gittiği sırada ilk seni görüyorsa, güçlü bağ oluşuyor tabi. Bir kedinin bebekliğinden olgunluk dönemine kadar birebir ilgilenirsen, bütünleşiyorsun onunla ve kedi de seni kendi türü gibi görmeye başlıyor ve dediğim o ortak dil sevgi devreye giriyor. Hayvan ile insanın başka ortak dili olmayınca da sevgi dili zamanla mükemmelleşiyor. Eğer sevginin samimi olduğuna inandırabiliyorsan da hayvanı, o artık senden kopmuyor, sen ona kızsan da, seni kendisinin kızdırdığını biliyor ve asla kavgalar falan bu sevginin zedelenmesine sebep olmuyor. Çünkü o biliyor kendisini sevdiğini ve vazgeçmeyeceğini de asla. Çünkü kızdırdıktan sonra hemen telafi ediyorum onu severek. O da negatif anların pozitif durumdan kesilikle çok fazla olmadığını, geçici bir şey olduğunu hissediyor ki, hemen zaten sana geliyor, sevgine karşılık veriyor. Kavgalarımız kediler arası kavga gibi oluyor desek doğru olur. Lilly 1 yaşına doğru çok daha insancıl davranmaya başladı olgunlaştıkça, oyun dönemini bıraktıkça, anneliğine doğru... İlk elini elimle çekiştirerek elimde ve kolumda yatma taleplerini dile getirdi. Sonra gene elimi çekiştirerek başını elimin altına sokarak sevmemi talep etmeleri geldi. Yatarken elimin mutlaka bedenine temas etmesini istiyordu. Tabiki de ben onu sevgiyle canı gönülden öpüyorum. Dün gece yeni talep ettiği şey ise, ellerini dudağıma değdirerek başını dudaklarıma yaklaştırması ve öpmemi istemesi oldu. Bunu bir kere yapmadı. Öptürmek istedikçe sürekli aynı şeyi yapıyor. Eliyle dudaklarıma dokunuyor, sonra başını dudaklarıma yaklaştırıyor. Konuyla alakalı anlatmak istediğim diğer bir şeyse... Doğurduktan sonra 2 gün falan tuvalete gitmedi. Genelde kediler birkaç gün sürekli emzirirler yavrularını, daha yoğun ilgilenirler onlarla. Lilly işte tuvalete çıkmak isteyince farklı bir ses tonuyla, zaten onun ciddi bir şeyler anlatırken çıkardığı biraz acımtırak bir sesi vardır, bir şeyler anlatmaya çalıştı yatağıma gelerek. Anladım dışarı çıkmak istediğini ve yavrularının başında beklememi istiyordu. Gittim yattım yavrularının yanına, ondan sonra gitti dışarıya. Yani başlarında beni bırakarak çıkıyor dışarıya. Son dönemlerde de geceleri yavrularını kucağıma almamı istiyor. Ben nereye yatarsam yavrularını kucağıma getiriyor. Son günlerde onların yataklarının yanına ilişirek uyuyorum. Bu biraz zor oluyor, sırtım ağrıyor ama değiyor. 5 yavrunun güvenini kazanmak ve onların sıcacık sana sokulmaları o kadar tatlı ki. İnsana mucize gibi geliyor bıcır bıcır 5 yavru. Ortalık kedi kaynıyor. İnsan hangisini seveceğini bilmiyor. Bir de emzikli bebekler gibi bızzık bızzık sesler çıkartıyorlar. Evet bayağı büyüdüler. Çünkü 20 günlük oldular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder