İşte bilinçsiz eşcinsellik böyle bir şey. İçinde kadın duygusunun olması; senin bedenini değiştirmeni, bedenin üzerinden hareket etmeni gerektirmez ki. O beden ki seni her şekilde gerçekleştirmeye müsaittir. Zaten değiştirince kendini tamamlamıyorsun, düşünüldüğü gibi ruhla beden uyum sağlamış olmuyor; yarım insan oluyorsun, yarım bırakılıyorsun. Çünkü insanın kendini gerçekleştireceği organlarını tahrip etmesi yarım insan olması demektir ve seni bu şekilde öncekinden daha çok sevmeyecek kimse. Belki de hiç sevmeyecek. O yüzden bir heteroseksüellik vardır, bir eşcinsellik, bir de biyolojik erkeklik ve kadınlık. Diğerlerini boşverin gitsin, işe yaramaz. Cinsiyet kimliği denilen şey olsa ne olur, olmasa ne olur. Kadın veya erkek gibi hissetmek diye bir şey yerine insan gibi hissetmek varken... Sevişirken hangi duyguyla sevişirsen seviş ama hayatın cinisyeti mi olur ayol? İnsanın eylemlerini gerçekleştiriken cinisyeti düşünmesi, yani toplumsal cinisyete uygun kadınlığı veya erkekliği düşünmesi kadar saçma bir şey olabilir mi? Bu insanı kısar ya... İçinden geldiği gibi davran gitisin. Bunun için de belli bir şekle mi ihtiyaç var? Mecburiyetimiz mi var cinisyetçi sisteme kendimizi cinisyetçi bir şekilde kabul ettirmeye? Cinsiyetçi sistemi biz kendimize uydursak daha iyi olmaz mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder