Herkes özgüvenli olmayabilir yapısı gereği, mücadele ruhu olmayabilir, yeniliklere ve farklılıklara açık bir düşünce yapısı olmayabilir, dolayısıyla geleneksel yapıya koşullanabilir, cinsiyetçi sistemi çok kolay içselleştirebilir ve dolayısıyla kendisiyle-doğasıyla çok barışık olmayabilir, kimliğinin mücadelesini veremeyebilir, eşcinsel olmasına kılıflar uydurarak kendini zavallı konumuna düşürebilir, heteroseksist yapının din gibi, cinsiyetçilik gibi yapılarıyla varomaya çalışabilir, ne bileyim transseksüel olarak erkek veya kadınım diyebilir, Tanrı günahlarımı affetsin diyerek mümkün mertebede eşcinselliğini tutmaya falan çalışabilir, ne bileyim toplumdaki egemen iktidarların rüzgarını arkasına alarak o ideolojiyle varolmaya çalışabilir, vesaire, vesaire...
Özgür eşcinsel olabilmek için bana ve tavsiyelerime gelirsek lafı uzatmadan... Önce şunu hatırlatayım altını kalın kalın çizerek... Bakınız, insanın kendi olması, mesela bir eşcinselin açık eşcinsel olması ve bunun için toplumu karşısına alması bile, toplumsal olarak varolmaktan çok daha rahattır. Çünkü insanın kendisini, kendisi gibi yaşayamaması yüklerin en ağırıdır. Hep bir baskı hisseder insan kendisi gibi olamayınca; kimliğim deşifre olursa rezil olurum korkusuyla kafasının içinde çatışma yaşayarak. İnsanın ayıpmış, günahmış gibi kendinden utanması ve suçlu hissetmesi ne kötü bir şeydir değil mi?
Peki ne yapmak gerekiyor bunun için? Önce, gerçekten ben, bütün homofobiye rağmen çok mutlu bir eşcinsel olduğumu söyleyeyim yapıma-doğama uygun yaşamaya çalıştığım için elimden geldiğince, mümkün mertebede. Evet dediğim gibi ben yapısal olarak çok özgüvenli birisiyim, çok asi birisiyim ve bilgiyle kendimi bilinçlendirerek kimliğimin arkasında daha cesur durabilmeyi başardım. Ve insan ne kadar korkak olursa olsun, engelleri aşmak için bilgilenerek, dolayısıyla bilinçlenerek birazcık olsun cesaret kazanabilir kendisinin arkasında durmak için.
Öyleyse özgür bir eşcinsel olmanın 1. maddesi bilgilenerek kendini tanımak, bilmek; kendinle barışabilmek, kendine inanmak ve kendini savunabilmek için. Sen i*ne misin diyene, evet t.pum diyemiyorsan, bunun arkasında kendini sevmemek yatar, eşcinselliğini sevmemek yatar. Kaç eşcinsel şükrediyor iyi ki eşcinsel doğmuşum diye, kaç eşcinsel, eşcinselliğin renkli bir kimlik olduğuna ve doğanın değiştirilemez bir gerçek olduğuna inanıyor..? Özgür bir eşcinsel olmak için doğanla barışacaksın, doğanı seveceksin, doğanı muhafaza edeceksin, doğal olarak yaşayacaksın...
2. Okuyacaksın; kitap okuyacaksın, üniversite okuyacaksın, okuyabildiğin kadar okuyacaksın, yaşayabildiğin kadar okuyacaksın, okumak baş yaşam biçimin olacak... Ben şu anda açıktan da olsa 4. üniversitemi okuyorum...
3. Ekonomik özgürlüğünü kazanacaksın. Bakınız ben lise 2'den okulu terk ederek çalışmaya başladım. Bunun faydalarını hem çalışırken gördüm, hem de erken emekli oldum. Ve ailemin, çevremin üzerimde baskı kurmasını önledim bu sayede. Çünkü ekonomik özgürlüğüm sayesinde bağımsız yaşama hakkını elde ettim. Gidebileceğim ve kendi krallığımı ilan ettiğim bir evimin olması, insanlarla korkusuzca kavga etmemi, onlara karşı mücade vermemi sağlıyordu kiramı ödeyebilecek bir maaşım olduğu için.
4. Ben eşcinselim, şunu yapamam, bunu yapamam diye pısırık olmayacaksın. Çevrenin senin eşcinselliğinle uğraşmasından daha çok, senin eşcinselliğinle ilgili olarak kendi kendine psikolojik baskı uyguladığını hiç aklına getirdin mi? O kadar alıngan oluyor ki eşcinseller, bir dış bakışın bile eşcinselliğine olduğunu zannedebiliyor. Hem homofobik bir yansıma olsa bile, engeller mücadele etmek için vardır. Sen de kendine inan ve güven, kendini savun. Dediğim kadar basit olmasa bile, denemekten başka seçeneğin var mı? Toplumsal kurallar neyi gerektiriyorsa yapacaksın; askere gitmen gerekiyorsa gideceksin; çünkü senin biyolojin, heteroseksüellerin yaptıklarını yapabilmene müsait.
5. Heteroseksüel yaşamı seçmeyeceksin, boyun eğmeyeceksin bu konuda çevrene, ailene; elalem ne der, ailemi üzmeyeyim, onların başını eğdirmeyeyim falan diye. Ailenin istediği gibi yaşayınca, evlenince falan çevreyi ve aileni çok mu memnun ve mutlu ettiğini sanıyorsun? Herkes kandırmaca içinde oluyor, herkes mutluymuş veya bir sorunu çözdüğünü falan sanıyor ama eşcnselin kendisi de mutsuz oluyor, aile de tam mutlu olmuyor, evlenilen karşı cins de...
6. Açık eşcinsel olacaksın, dürsüt olacaksın ve mücadeleni vereceksin. Seni dürüst olarak sevmeyeceklerse, yalancı olarak da sevmesinler. Hem açık eşcinsel olunca çevrenin kabul etme ihtimali var ama açık olmayınca hayat boyu bir yalan içinde ve "heteroseksist yük"ün altında yaşayacaksın.
7. Kendin olacaksın, okuyacaksın, çalışacaksın, birey olarak üzerine ne düşüyorsa yapacaksın; ben eşcinselim yapamam demeyeceksin, evlenmeyeceksin falan dedik de, hayata karışacaksın be güzel kardeşim! Sporsa spor, sanatsa sanat, zanaatsa zanaat; yapın neye müsait ise onunla hayatın içinde varolmaya çalışacaksın korkmadan; eşcinsellik sadece cinsellikten ibaret dedirtmemek için. Bu sayede hem sevilecek, hem de sayılacaksın gör bak. Çünkü insanlar bu sayede eşcinsellerin kendilerinden bir farkının olmadığını görecek.
8. Eşcinselliğin normal olduğunu göstermek için de bildiklerini, öğrendiklerini diğer eşcinsellere aşılamak ve de toplumun önyargılarını yıkmak için anlatacaksın. Yani ister görünür olmak adına açık kimliğinle yaşama biçiminde, istersen dile gelerek aktivizm yapacaksın.
9. Anayasada eşcinsel hakları diye bir şey olmasa da, bireysel hakların çerçevesinde başına gelen homofobik saldırıların hukuki mücadelesini vermekten gocunmayacaksın ki, eşcinsellik üzerinde doğru bir bakış açısı oluşturabilesin; amaan eşcinsel diye geçiştirilmemek adına.
10. Bu ne kadar eşcinsel özgürlük için önemlidir bilmiyorum ama, ben faydasını çok gördüm... Arkadaşlar kazancınızı eve yatırın. Yani bir ev sahibi olmaya çalışın, kiradan kurtulun. Çünkü işsiz kalablirsiniz, parasız kalabilirsiniz ve bir eşcinsel olarak evsiz kalmak çok zor. Ama bir eviniz olursa, sanki eşcinsel haklarının kabul edildiği bir ülkeniz olmuş gibi oluyor. Kimse evinizin içinde bir şey diyemiyor. Bir sığınaktır, bir limandır evi insan için. Nereye giderseniz gidin, dönüp dolaşıp geleceğiniz bir güvenceniz oluyor ev. Ama eviniz olmazsa, göçmen kuşlar gibi oluyorsunuz; ne anınız oluyor, ne hatıralarınız saklayabileceğiniz. İnsanın evi mutlu yaşamlar biriktirmesini sağlıyor gerçekten. Mesela benim evim özgür Amerika ve Avrupa gibi bana özgürlük ve özgüven sunuyor. Biraz abarttıysam pardon yani...
11. Madde olarak keşke örgütlenin diyebilseydim. Bunun için çok çabaladım ama heteroseksist LGBTİ tabirlilere yaranamadım. Çünkü o kadar içselleştirmişlerki heteroseksist değerleri, kendi camialarındaki farklı bir düşünceyi bile kabul edemiyorlar. O yüzden bireysel olarak elimden ne geliyorsa, o şekilde aktivizm yapmaya karar verdim...
Bir kalemde yazdım yukarıdaki yazıyı... Eksik fazla varsa sonra düzeltirim...
Not: Özgür bir eşcinsel olabilmek için ortam ve şartlar o kadar belirleyici değil arkadaşlar. Ben liseye kadar köy dışına çıkmamış alt kültürden bir ailenin çocuğuyum ve şu anda da şehrim, Denizli dışına çıkmış bir insan değilim. Ama ben köyde ve çocukken de eşcinselliğinin bilincindeydim asla kimliğim-eşcinselliğimle ilgili tereddütler yaşamayan okuyan araştıran bir yapıya sahip olduğum için. Ben İran'da doğsaydım da gene aynı eşcinsel olurdum, Danimarka'da doğsam da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder