30 Aralık 2017 Cumartesi

İlk ereksiyon, ilk dans, ilk ağlama; prostat ve mesane ameliyatım sonrası!


Ne kadar mahremiytet denilen bir koşullanmışlık varsa da ben şeffaflığımdan asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü benim kişiliğim bu. Ben yaşam özgüvenimi bu dürüstlüğümden alıyorum. Boşaltım ve cinsel fonksiyonlarımı kaybetme noktasına geldiğim 6 yıllık süreci yeniden sağlıklı yaşama döndürmeyi başardım 27 Aralık'ta geçirdiğim başarılı bir prostat ve mesane yüksekliği ameliyatıyla.

Ameliyatımı naklen sağ dibimde doktorumla konuşarak geçirdiğim için zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamadım. Operasyonlara yakın kişiliğimden dolayı çok keyif aldım ameliyatımdan. Doktorumun lazer çemberi sanki kendi elimdeydi ve müdahaleyi kendim yapıyor gibiydim. Refakatçi arkadaşıma ameliyat sonrası, yarım saat sürdü mü dediğimde, 1 saat 40 dakika oldu demesi, ameliyatımın ne kadar keyifli geçtiğinin bir işaretiydi. Herkese keyifli bir ameliyat geçirdiğimi söylüyordum. "Keyifli ameliyat" tabirim doktorumda nasıl bir duygu oluşturdu bilmiyorum. Ameliyatın sonlarına doğru üşümeye, titremeye başladığımda, doktor az kaldı diyordu, ben ise önemli değil, hiçbir parça kalmasın, her şey temizlensin, sağlıklı bir ameliyat olsun diyordum ve idrar yapmamı zorlaştıran o lanet parçaların dibine kadar kazınmasını istiyordum. Lazeri elime geçirsem, öyle bir temizlik yapacaktım ki o lüzumsuz büyümeye ve daralmaya karşı... Üst bölgeme sıcak hava üflediler boruyla, çok üşüyünce. Ben dirençsiz bedenime rağmen dirençli ruhuma gerçekten kendim de hayranım. Bir şey başarılacaksa, son nefesime kadar savaşıyordum.

İlk gün anestezinin uyuşturucu etkisiyle ağrı fazla hissetmedim. Spinal, yani lokal belden aşağı uyutmayla yapılan anestezi sayesinde belden aşağı felç olmanın ne demek olduğunu, bu anestezi şeklinin başı da ne feci derece ağrıttığını anladım. Hiç ağrı kesici yaptırmadım hemşirelere. Çünkü acımı yaşamak istedim. Kendimi kandırarak değil de hissederek, vücudumun tekpkilerinin kontrolünü beynimle yaparak geçirmeyi tercih ettim ağrı sürecini. 1. günün gecesi baş ağrısı ve ameliyat bölgemin cayır cayır yanmasıyla salise uyuyamadım. Nöbet geçirmek gibi vücutsal bir tepki durumu da yaşadım; hem üşüyor, hem yanıyordum. Sanki iyileşemeyecek gibi hissediyordum kendimi. İkinci günün gecesinde uyumuşum ve çok büyük bir umut doğmuştu bana sabahleyin. Ve doktorum zaten sonda takılı kalmak koşuluyla taburcu etti beni. 

Hastanede kaldığım sürece beni yalnız bırakmayan uzaktan yakından arkadaşlarıma, özellikle refakatçime, aileme, diğer arkadaşlarıma, dostlarıma, Mahmut beye de teşekkür ediyorum bu arada...

Evde geçirdiğim üçüncü gün sonda bölgemin sızısıyla geçti hala devam etse de ama 4. gün, yani bugün çok daha acısız, çok daha mutlu ve umutluyum. Dün tepkimeleri vermişti ama bu sabah daha bir erekteydim sondaya rağmen sağlığım için feda bile etmeyi göze aldığım cinselliğime rağmen. Kanamam azalmıştı. İşlerimi kendimi çok ahat yapabiliyordun. Ve ilk dans gerçekleşti ameliyat sonrası sondayı çıkartırmadan bile. Hem ağladım, hem dans ettim sağlığıma dönüş yolunda.

2018'de hayatıma zararlı etki yapan yabancı madde konumundaki her şeye paydos diyeceğim en başta. Zaten kendim için yaşıyorum da, bundan sonra hepten kendim için, ait olduğum kendi dünyam için yaşayacağım.

Kedilerime mamalarını bırakan Özcn kardeşime extra teşekkür ediyorum. Ben yokken kedilerimin tüyleri parlaklığını ve yumuşaklığını bile kaybetmiş 2 günde. Önce bana olan küslüklerini hissettirdiler. Sonra biraz coştuk, koştuk. Sonra sabaha kadar koynumda yatarak özlem giderdiler, giderdik. Eski günlerimize döndük gibi.

Daha ne diyeyim. Sağlığmızın kıymetini bilelim. Sağlık olmayınca her şey koca bir sıfır. Artık dünyevi hiçbir şeye kafayı takmayacağım, yormayacağım. Hele ayrı dünyaların insnalarıyla hiç uğraşmayacağım.

Ameliyat denilen şey ne kadar hafif ve kapalı da olsa insanı yıpratıyor. Aynaya baktığımda yüzümün solduğunu farkettim acaba sarılık mı oldum diye korkarak. Daha sağlıkçı olacağım bundan sonra..!

Yeni yılda herkese sağlık diliyorum en başta. Sonra bilinçli bir yaşam. Bol bol belgesel izleyelim ki, başka dünyaların da olduğunu anlayalım, dünyayı boş şeylerle boş yere döndürmeyelim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder