Bir eşcinsel olarak kendimi hetorakapitalist sistemden soyutlamayı bildim...
Nasıl mı..?
Özümü, doğamı muhafaza ederek, bundan hiç ödün vermeyerek...
Bu benim kendimle ne kadar barışık olduğumun göstergesidir.
Ben içimden gelen inandığım doğrulardan, bütün dünya karşımda olsa dahi ödün vermem asla...
Bu çocukluğumdan beri böyledir...
Haklıysam haklıyımdır; haksız değilsem zaten laf olsun diye haklı-üste çıkmaya çalışmam...
Çelişik olmak kişiliğimle, dürüstlük anlayışımla dünya zavaşı çıkartır içimde.
Ve o yüzden hep kendim olmuşumdur, hep içimden geldiği gibi yaşamışımdır kendimi zerre kasmayarak...
Böyle olunca da hayatıma giren insanları kişilik-karakter konusunda tesbit etmem çok kolay oldu...
Çünkü inandığım bir doğru-kendim vardı çok naturel olan ve kıyaslama yapması çok kolay olan öyle veya böyle, az veya çok heteroseksist veya seksist olmayan bireyler...
Şıppadanak anlıyordum insanların kişiliklerini, karakterlerini...
Bazen anlamazlıktan geliyordum nezaketimden dolayı ayrı mesele...
İnsanları özgüven babında yapıları gereği ürkütmemeye de çalışıyordum elbet.
Eşcinsellerin eşcinsellik seviyelerini heteroseksizmin bu bireylere etkileri belirliyordu...
Sadece A olanlar, B olanlar, C olanlar, D olanlar...
Ama güvenli bir ortamda gene de G noktaları hariç tam gay, gerçek gay gibi olabiliyorlardı.
Fazla açıklama yapmak istemiyorum tam gay'in nasıl olduğu konusunda herkesin geyliği kendine olduğu için.
Ama tam gay olmak, gerçek gay gibi olmak diye bir durum var güvenli ortamlarda kendini, performansını samimi bir şekilde gösteren.
Bu benim en mutlu olduğum anlar eşcinselliğim konusunda.
Bir de tam gay olmak gerçekten eşcinselleri çok mutlu ediyor eksilerini bertaraf ederek.
Umarım bir gün bunun farkına varılır, gerçek gay olmanın mutlu bir eşcinsellik için yeterli olduğunu anlaşılır da eş-cinselliği bir şeye odaklamazlar ve indirgemezler bu bireyler...
Sonrasında aktivist gay olma ihtimali de oluyor zaten..!
Kendinle barış, özgürce seviş, barıştır eşcinsellikle dünnyayı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder