14 Eylül 2017 Perşembe

Bazılarına ahlakçılık sökmez bebeğim! İkile!


Bu yazıyı yazmama vesile olan Sibel Kekillli ama yazının konusu aslında Sibel Kekilli değil, kadın olarak tanımlanan cinisyetin toplumsal cinsiyet kuralları dışında yaşama hakkı olduğu için erkek egemen yapının istekleri doğrultusunda yaşayan ikinci sınıf bir canlı olmaması gerektiğine dair.

Geçen gün hastanedeyim... Genç bir telefonda sevgilisyle konuşuyor. Ve kız diyro ki... "Ben sana, bana karışamazsın demiyorum ki... Bak sen istediğin için sosyal medya hesaplarımı kapatım... Oysa seninkiler açık..." ve kız gene yaranamıyor ve sanki suçluymuş gibi kendini affettirmek için dil dökmeye devam ediyor... Sanki dünyada başka erkek yokmuş gibi...

Bunun aslında kadınlıkla, erkeklikle alakası yok. İnsanın, insan olarak yaşayabilme onuruyla alakalı bir şey. Başka birisi benim hayatıma nasıl müdahale edebilir ki, bu hakkı nereden buluyor ki? Geçenler de de bana, beraber oldğum erkeklerden birisi, başkalarıyla da beraber olmama bozulmuş... Bunun için bana bozulmak ha... Birisi beni sahiplenecek malı gibi ha... Sen misin bana bunu diyen. Tepemin tası atıvermiş. Ben birini sahiplensem bile, sırf eşcinsel olduğum için birisi beni malı gibi sahiplenmeye kalkacak ha... Açtırmayın benim ağzımı... Karşımdaki kişiye laf söylemek için küfür ve hakarete bile minnet etmem, çok hafif kalır bu tarz şeyler... Heteroseksit sistem, erkek egemen yapı dediğin nedir ki benim özgürlüğümün yanında..!

Amaaa... Bizim ikinci sınıf sayılmaya itiraz etmeyenlerimiz değil mi bu tarz bakış açısına sebep olan? Şimdi herkes ikinci sınıflığa itiraz etse, ikinci sınıflık diye bir şey olmaz. Evet ikinci sınıflık diye bir şey var ve erkek egemen sistemde, cinsiyet eşitsizliği var. Çünkü oluşturulan ve erkek egemen yapıaya hizmet eden bir cinisyet kavramı ve cinsiyetçilik var VE HALA belli bir cinsiyete dahil olmak için yırtınan transseksüeller var..! Ben yanlış düşüncelere, uygulamalara bağlayıveririm işte yeri geldiğinde konuyu böyle!

Daha önce ahlaçılıktan bahsettiğim için bugün o konuya girmeyeceğim merak etmeyin. Ahlakı cinselliğe ve çıplaklığa indirgemek, erkek egemen yapının egemenliğini muhafaza etmek için, insanlar üzerinde kurduğu bir baskı olduğunun altını çizmiştik. Bunun da ahlak olmadığını, ahlakÇILIK olduğunu, gerçek ahlakın dürüstlük vesaire olduğunu söylemiştik...

Sibel Kekilli ile alakalandıracak olursak konuyu... Kendi üzerimdem açıklayayım. Ben estetiği severim. Bedende estetiği de severim. Eğer estetik bir vücudum olsaydı ve beni tatmin edecek bir teklif alsaydım, çok rahat bir şekilde porno film çevirirdim. Bu porno da nasıl olabilirdi teklif edilince kabul edeceğim; mutlaka içinde cinselliğin de normal-doğal bir şey olduğuna işaret eden bir mesajı olursa eğer. Bakınız ben kimseye zararı olmayan ve canlı aleminin temel ihtiyaçlarından biri olup doğal bir şeyse, ben bunun ne olduğunu yani ahlak mı ahlaksızlık mı olduğuna, toplumsal değerler üzerinden karar vermezdim. Cinsellik doğalsa eğer, cinsellik doğaldır; nokta! A şekli de normaldir, be şekli de, c şekli de. Eğer senin çıkarına dayalı sistemine ters düşüyorsa cinselliğin farklı versiyorunu, bu senin karşı tarafı-farklılıkları-diğerlerini hor görmen, senin sığ bakış açından başka bir şey değildir; NOKTA!

Sibel Kekilli, kendisine cinsel anlamda hakeret ve küfür edenleri sosyal medya hesabında engellemiş. İyi etmiş; bir de böyle kişilerle mi uğraşsaymış? Bazılarına ahlakçılık sökmez bebeğim! İkile!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder