5 Temmuz 2017 Çarşamba

Yok birbirimizden farkımız, ayırmasın bizi heteroseksizm!


Transseksüellik, "dönüştürme terapisinin" gönüllü operasyonel halidir. Nasıl mı? Nasıl eşcinselleri dönüştürme terapisi eşcinseli heteroseksüelleştirme uygulamasıysa, transseksüellik de AYNISIDIR. Çünkü eşcinsellikle transseksüellik farklı bir şey değildir. İkisi de biyolojik olarak hemcinsini sevmektir. Eşcinsel olarak tanımlanan, bedeniyle barışık olandır, transseksüel olarak tanımlanan ise bedeniniyle barışık olmayan, bedeninden nefret eden, onu deforme etmeden, hadım etmeden huzur bulamayan psikolojik bir vakadır. Eşcinseli zorla dönüştürme terapisi ile transseksüel dönüşüm arasındaki fark; birisinin gönülsüz oluşu, diğerinin, yani transseksüelin çocukluktan itibaren heteroseksüelliği içselleştirmesi ve homofobik olmasından dolayı bu dönüşüme gönüllü olmasıdır. Diyebilirsiniz ki, "gönüllü heteroseksüelleşmek isteyen eşcinseller de var". Eşcinsellik normal karşılansa veya içselleştirilmiş homofobileri olmasa dönüşmek istemezler ki. Transseksüeller de aynı; içselleştirilmiş homofobileri olmasa trans geçiş yapmak istemezler ki... Bazıları yapı olarak özgüvenli olamaz ve çoğunluğun dışında kalmamak adına genel geçerli olanı benimser ve onun doğruluğuna inanır ve bu yüzden kendi gerçeklerine-kendi doğasına mesafe koyar. Aslında içselleştirilmiş homofobi, bedeninin değiştirmemiş eşcinsel ile bedenini değiştiren veya değiştirmek isteyen eşcinselinkiyle, yani transseksüelinkiyle aynıdır. Transseksüellik beyinsel değil mi? Yani, mesela biyolojik erkek bedeninde kadın kafasıysa transseksüellik, erkek bedenini değiştirmemiş olan da aynı duygulara sahiptir, bedenini değiştirmiş veya değiştirecek olanınkinde de aynıdır. Mesela bir arkadaşım var. Bedeninden nefret ediyor ve penisini masturbasyon dışında hiç kullnamıyor ve aktifliği gururuna yediremiyor. Çünkü o zaman kadınlığından vazgeçmiş olacağına inanıyor. Ama kendini kadın olarak görse de kendisiyle beraber olanlara kafa karışıklığı olmaması için eşcinselim diyor. Ama onların da asla eşcinsel olabileceğini kabul etmiyor. Çünkü kafa koşullanmış kendisinin kadın olduğuna, kendisiyle beraber olmak isteyenlerin de erkek olduğuna. Trans erkekler de kendisiyle beraber olan kadınların lezbiyen olduğunu asla kabul etmezler. Akıl var mantık var; "ORJİNAL" kadın veya erkeğin, trans erkek ve kadınla ne işi olabilir ki eşcinsel olmasa. Tabi trans tabirlilerin en büyük ütopyasıdır transseksüellerle beraber olabilecek heteroseksüellerin de olabileceği düşüncesi ve kendileriyle beraber olanlara o yüzden eşcinselliği konduramazlar ya hiçbir zaman. Transseksüellere göre benim anlattıklarım transfobiye dair şeyler ama aslında içten içe onlar da bilirler gerçekleri ama kabul ede"M"ezler. Ben transfobiksem, kurban olun o zaman benim transfobime. Transseksüelleri desteklemek, onlar için her türlü çabayı göstermek transfobiyse, o zaman transsesküeller düpedüz homofobikler. Zaten kişinin biyolojik olarak hemcinsinden hoşlanmasıysa eşcinsellik, transseksüellerinkinin de bundan bir farkı yok ve bedenlerini değiştirmek istemeleri de homofobiden başka bir şey olamaz ve homofobi kaynaklı bir gönüllü dönüşüp terapisinin operasyonel halidir transseksüellik.

Kısaca eşcinsellikle transseksüelik farklı bir şey değil. Bu kategorizasyon heteroseksizmin oyunundan başka bir şey değil. Gelmeyelim bu oyunlara. Sevelim doğamızı ve barışalım orjinal varoluşumuzla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder