17 Temmuz 2017 Pazartesi

Hayatı boyunca kıllarıyla savaş verdi!


Bir arkadaşımız var (bu arada anlattıklarım benim tanıdığım kişiler, ordan burdan duyduklarım değil), penisi başta olmak üzere biyolojik erkeklik özelliklerinden nefret ediyor. Eğer şartlar ve imkanlar mümkün olsaydı, bedensel geçiş ameliyatını gerçekleştirmek isterdi. Benim de imkanlarım olsaydı, maddi olarak her türlü yardımı yapardım ona. Çünkü o öyle mutlu olacak. Erkek bedeninde yaşamaktansa, trans olma ameliyatının en kötü olumsuzluklarına bile razı olabilirdi. Mesela kıllarından nefret ediyor. Hayatı boyunca kıllarıyla savaş verdi. Çünkü erkeğin karşısına kıllarıyla çıkma özgüveni hiçbir zaman olmadı. Çünkü erkekler de kadın rolündekileri kılsız sevmeye koşullanmışlar. Bu toplumsal cinsiyet rollerini giymekle alakalı bir şey. Erkek böyledir, kadın böyle olmalıdır... Varoluş toplumsal cinsiyet üzerinden olunca, bireylerin de kendilerini bunun üzerinden gerçekleştirmesi kaçınılmaz oluyor. Herkes dersini güzel çalışınca, yani toplumsal cinsiyeti iyi özümserse, performansta cinisyetçilik konusunda kalıbına uygun şekilde başarılı oluyor. Tabi toplumsal cinsiyeti içselleştirenler bunun bir koşullanmışlık olduğunu kabul etmiyor, içinden gelen davranışlar olduğunu savunuyor. Oysa içinden gelen şey sadece sevmek, sevişmek hem cinsiyle ama heteroseksist bir toplumda homofobi sebebiyle doğal bir şekilde gerçekleştirilemiyor. Gerçekleştirirsen ötekileştiriliyorsun. Translar, "başkaları için değil, kendimiz için cinsiyet kalıplarına uygun davranıyoruz" diyorlar ama kendileri de farkında değiller ki heteroseksizmi içselleştirdiklerinin. Tamam... Şu konuda haklılar. Mesela erkek bedeninde olmalarına rağmen kendilerini çocukluktan beri kız gibi hissediyorlar, çünkü ben de öyleydim, ama sonraki uygulamalar, yani bedeni dönüştürme çabaları doğal değil. tamamen toplumsal cinsiyetle alakalı. Çünkü erkek bedeninde kadınlık cinsiyetçi kalıba uymuyor. Oysa erkek bedeninde kadın olarak doğma diye doğal bir gerçek var. Bu sınırlı sayıda gerçekleşen bir şey değil ki yanlış bir şey olsun. Ayrıca bir tane de olsa yanlış bir şey sayılmaz. Çünkü erkek bedeninde kadınlık kişinin kendini duygusal veya cinsel olarak gerçekleştirmesinin önünde engel değil. Bu durum eşcinselliktir bazıları transseksüellik dese de. Transseksüeller eşcinselliği farklı bir şey zannediyorlar. Hepimiz aynıyız oysa. Ben de erkek bedeninde bir kadınım ama kendimi, bedenimi, doğamı, her şeyimi seviyorum ve her şeyimle barışığım. Transseksüellik kelimesinin karşılığı, her zaman dediğim gibi bedeniyle barışamamış bir eşcinselliktir. Çünkü genetiksel olarak eşcinseli de, transseksüel tabirlisi de, erkeği de aynı genetiğe sahipler. Penisini kestirsen ne olacak ayol; senin kromozomların gene aynı. Gene erkek fizyolojisine sahipsin işte. O sesin ne oalcak, o çenen ne olacak, o elleirn ve omuzların ne olacak. Transseksüellere bakıyorum da, omuzlar 50 santim, dötte pantolon durmuyor. Erkeksin işte, erkek! TABİ BİYOLOJİK OLARAK! Zaten transların kafaya taktığı da bedenleri değil mi, savaşları bedenle değil mi? "Kendimiz için cinsiyet savaşı veriyoruz" demeleri çok çelişkili ve hiç inandırıcı değil. Tamamen dışarıya kadın görüntüsü arzetmek istiyorlar (Trans kadınlık üzerinden yorum yapıyorum; trans erkekler uyarlayıversin bir zahmet. Onlar da lezbiyen işte!). Sorun toplumsal değilse, duygularınızı ve fizyolojinizi doğduğunuz bedenle gerçekleştirmenin önünde bir engel yok ki. Dediğiniz gibi bedensel bir şey de değilse translık denilen şey, o zaman nedir bu bedenle münakaşanız? Gele gele nereye geliyoruz; her zaman dediğim gibi transseksüellik olarak tabir edilen şey, bedeniyle barışamamış bir eşcinsellik noktasına, bu da ruhsal bir duruma tekabül ediyor.
Konu dağılmadı korkmayın, biraz detaysal oldu anlaşılabilir olması için... Diğer bir arkadaşımız da aynı ilk arkadaşımız gibi kendisini kadın gibi hissediyor, penisini hiç kullanmıyor. Çünkü o da toplumsal cinsiyete uygun şekilde kadın rolünü oynuyor. Onun farkıysa, asla "travesti" olmak istememesi. Dediğim gibi kişinin kendini eşcinsel veya transseksüel olarak tanımlaması, kendisini ne kadar toplumsal cinisiyetin dışında tutabilmesi veya toplumsal cinsiyet dediğimiz şeyi ne kadar içselleştirmesiyle alakalı. Bu da özgüven ve doğasıyla barışık olabilme seviyesi açıından yapısal bir durum. İnsanlar kişiliklerine göre ya eşcinsel olarak kalıyorlar, ya da transseksüel yola dümen çeviriyorlar. Özgüvensiz olanların transeksüel taraf dümen kırmalarıysa kaçınılmaz oluyor. Çünkü daha kolay..! Transsesküel olmak daha meşakatli olabilir ama transseksüellik heteroseksizm dahilinde bir ötekilik..! Nasıl bir ötekilik olduğunun altını da siz doldurabilirsiniz. Kısaca yapay bedensel kadınlık!

Bireylerin varolmaları ve kendilerirni gerçekleştirebilmeleri için fedakarlık yapmalarını anlayabiliyorum ama bunun alternatifinin olduğunu da gözardı etmeyelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder