12 Temmuz 2017 Çarşamba

Duyarlılığı öğrenmezsek, kendimize bile faydamız olmaz; homofobi niye var sanıyorsunuz!


Sosyal medyada meşrebimize ters düşen paylaşımları şikayet edeceğimize, gerçek hayattaki haksızlıklara duyarlı olalım. Ben, gözümün önünde cereyan eden olaylara, başıma kötü şeyler geleceğini bilsem de sessiz kalamam... Dayak yesem bile... 15-16 yaşındaki çocuğu tokatlayan güvenlik görevlisini şikayetim olumlu sonuç verdi ve Büyük Şehir Belediyesi gereken uygulamayı yaptığını bana bildirdi. Mağdur olanın bile yapmadığını yapmanın huzuru başka bir şey. Heteroseksüellere soruyorum... Homofobiye karşı bugüne kadar bir şey yaptınız mı, yapıyor musunuz, yapacak mısnız; koskoca bir hayır. Sorsan insandırlar, vicdanlıdırlar, duyarlıdırlar, adaletlidirler, vesaire ama hepsi lafta... Ama ben, benim için kimsenin bir şey yapmasını beklemiyorum. Ben başımın çaresine bakabilirim. Bütün eşcinseller kendilerini düşünselerdi, homofobiye karşı heteroseksüelllerden beklenti içersine girilmesine gerek kalmazdı. Duyarlılık şu veya bu olmak, şuna veya buna karşı duyarlı olunması meselesi değil; bir karakter meselesi, bir insanlık vazifesidir herkeste, herkese ve her şeye karşı olması gereken. Korkuyor muyuz da duyarsızız, yoksa duyarsız olduğumuz için mi duyarsızız; ikincisi; gerçekten duyarsızız. Bana ne, diyoruz. Kendimizin başına gelince de ciyaklıyoruz. Hak ediyorsunuz duyarsızlığınızdan dolayı! Bir eşcinselin gizli eşcinsel olması bile eşcinselliğe, eşcinsellere, eşcinsel olarak kendisine duyarsızlıktır. E sen kendine karşı bir şey yapmazsan, heteroseksist ve homofobik dünyada kim ne yapar ki. Duyarlı olmayı öğrenmeliyiz, becermeliyiz, olmalıyız. İnsansan duyarlı olmak zorundasın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder