26 Haziran 2017 Pazartesi

Tutuklu melekler; eşcinseller!


48 yaşındayım... İyi kötü yaşayıp gidiliyor işte eşcinsel olarak da olsa. Ben bütün engellere rağmen hep güzel bakmaya çalıştım hayata. Homofobiye maruz kalmama rağmen şikayetçi olmak yerine pes etmemek adına "homofobi de neymiş?" dedim. Homofobiye rağmen iyi yaşamak konusunda çok da yalancı sayılmam. Çünkü hayat sadece eşcinsellere zor değil. Başka kesimlerin de zorlukları var. Hatta eşcinsellereden bile daha zorluklarla karşılaşan kesimler var ama cinsel yönelim ayrımcılığı akıl ve mantık dışı bir şey. Karşı cinsel ilişkiler kutsanırken, eşcinselliğin kabul edilmemesi, hastalık-sapıklık vesarire mumelesi görmesi, eşcinsellerin bu yüzden nefret cinayetlerine kadar uzanan bir ayrımcılıkla mağdur edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Çok değiniyorum konuya, çok tekrar ediyorum söylediklerimi ama söyleyecek şeylerim o kadar çok ki, o kadar anlatmak istiyorum ki eşcinselliği insanların gerçekleri görebilmeleri için... Görmüyorlar, göremiyorlar, görmek istemiyorlar... Belki anlatırsam bir şeyler değişir diye umuyorum.

Doğanın zorlukları gibi sosyal yaşamın da zorlukları var. Çünkü oluşturulan sistemin ayrımcı tarafları var çıkarlar doğrultusunda. Çıkar diyince de sadece maddiyat anlaşılmasın. Hegemonyadan daha büyük çıkar olabilir mi? Bu sayede zaten her şeyi kendi çıkarların doğrultusunda hizmet ettriyorsun. Hegemonik olmanın altında yatan sebeplerse, psikolojik olarak yaklaşırsak birey üzerinden, bilinçsizlik derim düpedüz. Çünkü paylaşmanın, eşit olmanın, özgürlüğün, barışın, sevginin, duyarlı olmanın, hoşgörünün, vesairenin insanın uzun vadede kendi çıkarlarına daha denk düşeceğini görememek bilgisizlik, cahillik, bilinçsizilik, kapasitesizlik, vesairedir... Aklı başında bir insanın mantıklı ve sağduyulu olması gerekir, olaylara da aklı selim yaklaşması gerekir. Başını sonunu düşünmeden akıl dışı davranıyorsan, bireysel de olsa, toplumsal da olsa bir arıza var demektir. Konuyu çok uzatmaya da gerek yok aslında... İnsanın hemcinsini sevmesinin kime ne zararı var..? Eşcinsellik eğer sapıklıksa, ahlaksızlıksa, hastalıksa, vesaireyse, yani bu denilenler gibi düşünüyorsan, o zaman ben senin aklından, kapasitenden şüphe ederim. Bir insan bir insanı seviyor ve mutlu oluyorlar, bu sayede çevrelerine de mutluluk veriyorlar ve kendileri dahil hiç kimseye, hiçbir şeye zararları yok.

Eee, derdin ne o zaman be güzel kardeşim?! Sen soy soyla, boy boyla, heteroseksüel olarak da sağlıklı yaşa, bütün cennetler de senin olsun..! Her koyun kendi bacağında asılmıyor muydu? Eğer eşcinseller insan gibi yaşarsa, herkesin eşcinsel olmasından korkuyorsanız, hepiniz eşcinselsiniz demektir o zaman. İnsan içinden gelmese kendi cinsini sevemez. "Ama ben, belli mi olur, ben özenerek sapabilirim, hemcinismi sevebilirim..!" diyorsan, o zaman aslolan eşcinselliktir zaten. Çünkü ben dünyada erkeksiz de kalsam karşı cinse asla ve asla yönelmem. Çünkü eşcinsellik sapmaz! Eğer heteroseksüellik rayından çıkabiliyorsa, o zaman sapık kimmiş iyi düşünmek gerek.

Bu yıl da devlet eşcinsellerin yürümesine izin vermedi. Bir de karalıyorlar eşcinselleri arkalarında şu var, bu var diye... Görüntülere hiç bakmıyor muusunuz? Sanki kollarından tutulup sürüklenen birer melek gibiler. Ne bağırıyorlar polislere, ne de karşı koyuyorlar. Tabi az veya çok insanlık gereği tepki gösteremeleri normal ama hiç zarar verici bir eylem görüntüsü hissediyor musunuz siz eşcinsellere bakınca? Eşcinseller şiddetvari değil, şiddet mağdurudurlar. Korunmaya ihtiyaçları vardır ama devletin güvenlik güçleri onları korumak yerine daha başka şeyler yapıyor. Sıkmıyor mu biber gazını, atmıyor mu fişek, tomalarla barikat kurmuyor mu, köpekleri salmıyor mu üzerlerine, karakollara götürmüyor mu..? Ne yapmış ki eşcinseller insanca yaşama hakkını dile getirmekten başka? Devlete mi karşı gelmiş, güvenlik güçlerine mi saldırmış, vatandaşlara mı saldırmışlar..?

Devlet eşitlikten, özgürlükten, insan haklarından bahsediyor ama daha eşcinsel haklarını boşverin ne yasalarda eşcinsellik kelimesi geçiyor, ne de ağızlarına eşcinsel kelimesini alıyor. Gerekçe ise onların muhafazakar olmaları. Muhafazakarlıkla demokrasi yan yana olmaz yalnız, bu böyle biline. O zaman Türkiye demokratik değil dendiği zaman kızmayacaksınız. İnsani gelişmişlik sıralamasında sonlarda değil miyiz? Avrupa'da, Amerika'da eşcinseller çok rahat bir şekilde haklarını dile getirebiliyorlar; O ülkeler ne kaybediyor; hiçbir şey; dahası insanını kazanıyor, demokrasiye kazandırıyor.

Biz bu dünyaya bir kere geliyoruz. Öte dünyanın kanunlarını bu dünyada uygulamaya kalkışmayın lütfen. Sen öte dünyaya göre yaşa, ben bu dünyada insanca yaşayayım. O yürütmeyiz diyen kişiler, eşcinsellere müdahale eden güvenlik güçleri nereden cesaret alıyorlar; devletten. Kimse de demokratik bir yaşam hakkını savunmayı devlet karşıtlığı olarak falan çarpıtmasın. Ben eşcinselim, eşit ve özgürce yaşamak sitiyorum ama bu toprakları, vatanımı faşistlerden daha çok seviyorum. İnsanlara baskı yapmak, zorbalık yapmak insanı ne çok vatanperver yapar, ne de çok dindar yapar. Hele hele insan, hiç yapmaz.

Sevmek ve sevilmek istiyoruz yaa eşit ve özgür bir şekilde. Bir de herkes gibi insanca yaşamak. Biz sizin siyasetinizin veya ideallerinizin derdinde falan değiliz. Tabi onların tartışmasını ayrı platformda kesinlikle yaparız ama eşcinsel hakları sizin siyasi çıkarlarınıza ters falan düşmez. Eşcinsel hakları insan haklarıdır, insanca yaşama hakkıdır, sevme hakkıdır, kişinin doğasını gerçekleştrime hakkıdır. Ama koca koca milletveklleri, üst düzey yöneticiler insana, doğaya karşı gelen açıklamalar yapıyorlar. Deprem, sel gibi felaketler nasıl doğanın kendini gerçekleştirmesiyse, eşcinsellik de doğanın kendini gerçekleştirmesinden başka bir şey değil. Ama siz ne yapıyorsunuz, doğayı doğayla karalamaya çalışıyorsunuz. Neymiş, doğal afetlerin sebebi eşcinsellikmiş, Tanrı eşcinselleri cezalandırıyormuş. Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. Bilim diye bir şey var. Haftalık 3.5 liraya bilimsel dergiler falan var, alıp onları okusanız ya bir... Tabi bunların işin ironisi ama gerçeğin de ta kendisi. Gerçekten, gerçeklerden çok uzak, bihaber yaşadığımız için bütün bu karanlıklar, zorbalıklar, bilgisizlikler.

Toplumu da bilinçsiz, eşcinseli de bilinçsiz aslında. Sadece aktivizm yapandan ibaret değil ki eşicinseller. Milyonlarca eşcinsel var; neredeler; sadece yatak odasında eşcinseller. Hayatım boyunca binlerce erkekle yattım; hangi birisi çıkıp da eşcinselim dedi. Eşcinsel ise niye yürüyüş-ü onur yapmıyorlar, heteroseksüel iseler neden erkek erkeğe sevişiyorlar? Bayram sonrası trafik yoğundu gene cinsel hayatımda. Beraber olduklarımın bir tanesi bile kendini eşcinsel olarak tanımlamıyor. Yani toplumdaki eşcnesellik kadar eşcinsellerde de aynı seviyede bilinçsizlik var. O sokaklara dökülen eşcinseller, eşcinsellik olmasaydı başka bir konuda da duyarlılık sergilerlerdi inanınız. Zaten devletin karşı çıktığı aklı başındalık, bilinçlilik değil mi? Çünkü bilgi toplumu demek, insanların kendi kendilerini gerçek anlamda yönetmeleri demektir; Azıcık da olsa çoğunluğun seçtiği iktidarlarla herkesin yönetilmesi değil. Muhafazakar yönetim şekli beni ve milyonlarca kişiyi kapsamıyor, gözetmiyor; neden dışarıda bırakılıyor bu insanlar, neden saygı gösterilmiyor eşcinsellere, neden herkese anlayışla yaklaşmıyor devlet. Bu şu demek gibi bir şey; ben heteroseksüelim, bana ne senin eşcinselliğinden!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder