6 Mart 2017 Pazartesi

Dünya Kadınlar Günü yürüyüşüne eşcinseller katılmalı mı, yoksa ne işleri mi var orada: BEN BİLMEM, EŞİM BİLİR!


"8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne katılacağım" dedim...
Ben ne için katılacağım bu etkinliğe?
Benim yerim var mı bu etkinlikte?
Kadınlara göre yok! Ayşe Düzkan bile biyolojik kadınlığı savunarak önceki yıllarda trans kadınları 8 Mart'ta istememiş.
Beni ilgilendiren başkalarının ne isteyip istemediği değil aslında. Ben katılmak istiyorsam katılırım, olmadı müdahale ederler atarlar beni etkinlikten...
Önemli olan yaptığım şeyin anlamlı olması, kendimle çelişmemesi.
Ben toplumsal cinsiyete ve de cinsiyetçiliğe karşı biri olarak, bu etkinliğe katılıp katılmamaktan önce böyle bir etkinlikte bulunmak benim içime sinecek mi sinmeyecek mi?
Bunu belirleyecek olan tabiki ki de benim katılma amacım olacak.
Ben toplumsal cinisyete uygun bir kadınlığı desteklemiyorum.
(Bazıları diyebilir ki, kadınlar toplumsal cinisyete uygun eşitliksiz bir kadınlığı desteklemiyor ki. Bilmiyorum!)
Ben heteroseksizmin alanlarını belirlediği sözde özgür bir kadınlığı tasvip edemem asla. Bu ikinci sınıflığı, erkeklikten sonra gelmeyi ve de cinsiyetçiliği onaylamaktır.
O zaman ben ne için katılacağım bu etkinliğe?
Toplumsal cinisyete uygun kadınlığı ters yüz etmek, tepki göstermek,
veya başka biçim kadınlığın (LGBTİ'liğe dair falan) da olduğuna dikkat çekmek
veya özgrülük adına cinisyetsiz bir dünya için cinsiyetsizliğin önemi konusunda farkındalık yaratmak için mi?
Belki de en sonuncusu ama duygularım doğrultusunda da katılabilirim kadın yürüyüşüne...
Çünkü ben kendimi heteroseksüel bir erkek olarak hissetmiyorum. Biyolojik olarak erkek bir eşcinselim ama eğer cinsiyet olarak hangi tarafa yakın hissediyor derseniz, eşcinsel olduğum için kadınlara karşı duygusal ve cinsel bir duygumun olmamasuından dolayı kadınlar tarafındayım. Kadınlık nedir diyorum ben ve toplumsal cinisyeti baz aldığımda ben kadınlığa da karşıyım; çünkü öyle kadın gibi davranmıyorum ve yaşamıyorum. Belki de kadınım ama toplumsal cinsiyete karşı olduğum için erkek bedeninde feminist bir kadınım. Belki-belki de benim bir kategorim vardır ama ben eşitlik ve özgürlük için kategorisizliği seçtiğimden dolayı, kendimi cinisyetsiz olarak tanımlıyorum.
O zaman sen bir biyolojik erkek olarak bu etkinliğe katılamazsın diyebilirsiniz.
İşi kafadan koparan biri olarak zaten biyolojik erkekliğim için katılmam söz konusu olabilir mi?
Katılma sebebimimin bu etkinlikle örtüşür bir taarfı var mı? Olması mı gerekiyor?
Belki bu etkinlik de genel amaç anlamında olmaması gereken bir etkinliktir.
Yani bu etkinlik düşünsel anlamda toplumsal cinsiyete uygun kadınlık anlayışından ne kadar soyutlayabilmiştir kendini.
Benim katılmam, belki de cinsiyetsizliği savunarak cinsler arası eşitlik ve özgürlük adına bir evrilme açısından çok daha önemli bir çok kadınlar günü etkinliği gerekçesinden.
Bu etkinlikte yer almalıyım farklılıkların da olduğunu hatırlatmak adına.
Çünkü toplumsal kadınlık bizi hiçbir yere vardırmayacaktır.
Farklılıklar belki de kendi içimizdeki farklılıkları keşfetmemizi sağlayacak, en azından/önemlisi ötekiler olarak heteronormativeye gövde gösterisi olacaktır.
Ayrıca LGBTİ+ tarifliler etkinlikleirnde böyle bir ayrımcılık yapmıyorlarsa, kadınlar neden böyle bir spesifikleşme durmundalar ki mücadele ederlerken?
Biz o yürüyüşte yer alırken, kadınlara korumacılık yapmayacağız ki?
Öteki olarak yanınızda durmaktan ne kaybedersiniz ki?
Toplumsal bakış açısına göre öteki cinisyetler zaten erkek sınıfında yer almıyorlar, aynı kategoride gösteriliyorlar.
Benim öyle bir kategoride yer almak gibi derdim olmadığı/olmayacağı gibi karşıyım bile cinisyet kategorileşmesine ama burada heteroseksizme bir karşıtlık söz konusu değil mi?
Öyleyse heteroseksizmin en ötekisi olarak ve cinsiyet kardeşliği olarak yer almalıyız diye düşünüyorum.
Hem kadınlarla eşcinseller dost değiller mi?
En iyi biz anlamıyor muyuz birbirimizi heteroseksizm karşısında? Anlıyor muyuz, anlıyormuş gibi mi yapıyoruz, o da ayrı bir soru-n!
Evet katılıyorum; Queer olarak
Görüşmek üzere...
Şu da bir gerçek... 8 Mart Dünya kadınlar Günü'ndekiler benim düşündükleirmi düşünmüşler midir acaba?
Formaliteden bir gün mü acaba?
Diyeceklerdir ki, hadi ya git işine, sen ne diyorsun. Öyle veya böyle bir kadınlık var işte ve ayrımcılığa karşı tepki gösteriyoruz. Sen ne diyorsun, sana ne oluyor, bu anlattıkların ne? diyecektir bir çoğu.
Ama ben de onlara şunu sorabilirim...
Kadın alt kültürünün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden ahberi bile olmadığı giib, sizin düşünceleirnizi tasvip bile etmeyecektir.
Biyolojik kadın olmayanların da bu etkinliğe katılmasından rahatsız olanların, temsil etmedikleri kadınlardan ve kadınlıktan hiçbir farkları yok aslında.
Bakalım yarın ne gösterecek?
Şu soruyu da sormak istiyorum; kadınlar ne kadar heteroseksist değil, kadınlar ne kadar homofobik değil?
Özgürlük nerede başlıyor, nerede bitiyor?
Trans kadın arkadaşıma sordum 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği Denizli yürüyüşüne katılacak mısın diye...
Ev bulamamış hala, suyunu kestirmiş ev sahibi çıksın diye ve para kazanma derdinde, ev bulma derdinde...
Kaç kadının umrunda bu?
8 Mart'da LGBTİ'lerin ne işi var değil mi?
Kadınlığa ters!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder