8 Aralık 2016 Perşembe

Türkiye'nin gerçek divası Nükhet Duru'dur


Bugünlerde Bülent Ersoy ve Emel sayın arasında yaşanan polemikten dolayı kimin diva olduğu tartışılmaya başladı. Kimisi Ajda Pekkan, kimisi Safiye Ayla, kimsi Zeki Müren, kimisi Bülent Ersoy demiş.

Önce diva ne imiş ona bir bakalım. Wikipedia diyor ki...
"Diva", halk tarafından çok sevilen ve sayılan, hatta, tapılacak derecede hayran olunan, olağanüstü şöhrete erişmiş, genelde kadın ses ve sahne sanatkarlarına verilen ünvandır.
Diva İtalyanca bir kelimedir. Kökeni, Latince "divus" (ilahi) ve "deus" (Tanrı) sözcüklerine dayanır. Diva ünvanı ilk defa 19'uncu asırda yaşamış ünlü İtalyan soprano Guiditta Pasta'ya verilmiştir. Pasta, sesini denetleyebilen, ses sınırlarını zorlayabilen ve olağanüstü sesi yanısıra sahnedeki oyun yeteneği ile zamanının bestecilerini büyüleyen bir ses sanatkarıdır.
Diva ünvanına sahip olmak kolay değildir. Diva ünvanını kazanabilmek için üstün yetenek, özel bir ses ve yaratıcılığın yanı sıra, disiplin, özveri ve sağlam bir kişilik gerekmektedir.
La Scala Opera'sının ünlü divalarından biri de, Türk soprano Leyla Gencer'dir. Gencer, Donizetti ve Verdi operalarının başrollerindeki başarısı ve kişiliğiyle, opera dünyasındaki unutulmaz yerini almıştır.

Şimdi bu tanımlamalardan sonra ülkemizde diva diye tabir edilen kişilerin ne kadar diva oldukları tartışılır bir konu.
1. Kadın diyor,
2. Opera, soprano diyor,
3. Şarkıcılıktan başka tiyatral yetenekten bahsediyor,

Nükhet Duru'yu inceleyelim...
Divalık tanımına artı daha çok özellik de ekliyor Nükhet Duru...
En başta deneysel bir sanatçı Nükhet Duru. Denemediği tür ve tarz kalmamış ve her çalışmasında farklı türleri farklı tarzlarda çok rahat bulabilirsiniz...
Çıktığı ilk günden beri şarkılarının alt yapsıında caz vardır...
Özellikle ilk beş albümün düzenlemeleri çağdaş klasik ve senfonik formdadır.
TSM'yi denemesinin amacı, bu türü farklı bir noktaya taşımaktır. O dönem TSM yapması ne kadar eleştirilse de onun yaptığının üzerine çıkılabildiğine inanmıyorum bu tarzda.
Türleri farklı boyutlara taşıyan sadece çok sesli düzenlemeler değil, şarkıcının şarkıyı nasıl yorumladığıdır da. Çünkü Nükhet Duru şarkılara sesi ve yorumuyla da deneysellik katmaktadır. Gerçi eleştirilir de şarkılarında bazen latin gırtlağının hissedilmesinden dolayı ama bu eleştirilecek bir şey olmadığı gibi, herkesin harcı olmayan bir denemedir. "Endülüste Raks" şarkısı, bir şarkının nasıl Batı tarzında, latin havasında söylenebileceğinin en  güzel örneğidir.
Türküleri ve alaturkayı caz formunda ilk söyleyenlerdendir.
En başta Nükhet Duru bir müzikal yıldızıdır. Gerçek bir müzikal yıldızı yoktur Türkiye'de Nükhet Duru'dan başka. Çünkü müzikal demek şarkılarla tiyatro yapmak demektir opera geleneğine uygun olarak. "Cahide" müzikalinin müzikleri de eşsiz benzersizdir bu alanda.
Nükhet Duru'nun anlaşılamasının sebebi de işte bu ülkedeki müzik anlayışına, dinleyicinin kulağına yabancı, hatta ters gelmesindendir. Çünkü kulaklar tek düzeliğe alıştırılmıştır. Aslında çok görmüyorum müziğimizdeki kısırlığı, çok konuşana falan caz yapma denilerek caz müziğinin aşağılanmasından dolayı. Ben klasik müzik dinliyorum denildiğinde klasik müziğin dinlenebilir bir tür değil de sadece entellektüalizme indirgenmesi falan... Operaya falan bin ışık yılı uzağızdır.
Oysa Nükhet Duru'nun çalışmalarında yabancı kaldığımız bu türlerin hepsi eklektik bir şekilde vardır. O yüzen belki de Nükhet Duru'yu belli bir tarzda tarif edemeyiz.
Folk müziğimizi "Aç Gözünü Adamım" ve "Gece Saat Oniki" albümlerinde hiç kimsenin kulak asmayacağı şekilde modernleştirmiştir. Bu ülkede yapılan bir farklılığa kulak asılmıyorsa, bana göre o şey çok iyi şey demektir.
"Benim Yolum" ve "94" albümleri de aynı şekilde pop müziğinin en çağdaş, en klasik, en senfonik, en deneysel, en eklektik hallerini bulabilirsiniz. Mesela "İstanbul Türküsü"nde düzenlemelerle ve yorumla tasavvuf, alaturka, senfoni iç içe geçmiştir. "Benim Yolum" albümü başlı başına bir olaydır o güne kadar denenmemişlikle. "94" albümü müzikal açıdan belki de tüm zamanlar en büyük prodüksüyonudur besteleriyle, enstrüman ve vokal zenginliğiyle...
Aslında Nükhet Duru anlatmakla bitmez...
Unplugged çalışamaları, yani stüdyoya girip de aynı anda okuyup çıkma çalışmalarını kim yapmıştır bugüne kadar Nükhet Duru'dan başka...
Veya hücum kayıt tekniğini, yani stüdyoya girip de doğaçlama bir şekilde düzenleme olmadan çalıp söylemeyi kim gerçekleştirmiştir bugüne kadar; "Ceylan" şarkısı.
Kimin canlı performansı Nükhet Duru'nunki kadar iyidir?
Nükhet Duru kadar kimin istikrarı vardır 40 küsur yıldır. Hiç boş geçtiği yıl yoktur ilk çıktığı günden beri... 300 şarkısı vardır şahsına münhasır.
En büyük özelliği de söylediği şarkıları hiç kimsenin daha iyi söyleyemeyeceği için söylemeye cesaret edememesidir ama o başkalarının söylediği şarkıyı yeni baştan yaratıp, yeniden ruh verip Nükhet Duru şarkısı haline getirmiştir her zaman... Genelde şarkılar şarkıcıyı parlatır ama Nükhet Duru, şarkıları dinlenebilir kılar.
Müzik otoritelerine sorun bu ülkenin en iyi yorumcusu kim diye... Bu ülkenin müzikteki ana kraliçesi Sezen Aksu'ya sorun en iyi şarkıcı, yorumcu kim diye?
Gerçi Nükhet Duru'nun nasıl bir yorumcu olduğuna dair referansa ihtiyacı yok ama... Anlatamazsın ki...
Nükhet Duru müzik yaparken hep risk almıştır müziğe bir şeyler katabilmek adına. Yoksa o da müzik şirketlerinin ticari dayatmalarına boyun eğerdi ama ilk çalışmasından beri kendi yolunu çizmiş, hep müziğimizi dönüştürmeyi ilke edinmiştir. İlk 45'liğinde TürküCaz ve AlaturkaCazı denemiş ve ilk büyük çıkışı "Beni Benimle Bırak" ile Nükhet Duru'nun tarifini yapmıştır. Ve ilk beş albümünün üzerine çıkılamamıştır pop müziğimizde.
Günümüzde diva geçinen sanatçıların burun kıvırdığı şarkıları yorumlayarak şarkının nasıl söyleneceğini göstererek tarih yazmıştır.
Daha anlatılacak çok şey vardır da, ilk aklıma gelen ve dilimin döndüğü kadarıyla işte bunun gibi bir şey...
Şunu da ilave edebiliriz. Nükhet Duru bu ülkenin koşullarından dolayı daha yapmak istediklerini layığıyla yapamamıştır. Oysa popcaz, türkücaz, alaturkacaz, senfonik pop, poprock gibi başlı başına albümler yapma hayalleri vardır...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder