18 Kasım 2016 Cuma

Eşcinsellerin en büyük korkusu ve nedenleri


Eşcinsellerin en büyük çıkmazı, heteroseksist ve homofobik bir dünyada yaşadığımız için eşcinselliklerinin çevreleri tarafından, özellikle aileleri tarafından öğrenilme korkusu veya açılamama durumu...
Neden ailelerinin eşcinselliğini öğrenmesinden çekiniyor eşcinseller? Çünkü nasıl tepki vereceklerini bilmiyorlar bir, ikincisi üzülmelerini istemiyor da olabilirler...
İkisi de mümkün... Çünkü dediğim gibi heteroseksist ve homofobik bir dünyada yaşıyoruz ve çocuklarına bu durumu yakıştıramazlar, çevrelerine karşı dik duramazlar...
Ama eşcinsel karşıtlığı ailelerin falan sadece çevreye karşı nasıl duracaklarıyla alakalı değil, kişilerin homofobik bir şekilde koşullanmasıyla da alakalı.
Tabi bilgi eksikliği de çok önemli eşcinsellik konusundaki. Çünkü insanlar sadece erkekliğe ve kadınlığa koşullanmşlar ve cinsel yönelim nedir, cinsiyet kimliği nedir, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim gibi detayları bilmemektedirler. Ondan önce kişiler kendi cinsel kimliklerini bile tanımlayamamaktadırlar. Heteroseksüel misin, dedikleri zaman bile yanlış anlayıp tepki gösterebiliyorlar. Onlara göre bir erkeklik, bir de kadınlık var; onların da rolleri bellidir, yönelimleri de erkek kadın arasında olmaldır. Bunun paralelinde erkek erkeğe beraberliğin de yanlış, hatta en yanlış şey olduğunu bilmektedirler ki, o yüzden homofobiktirler. Ama bunun da homofobi olduğunu ve homofobinin ne olduğunu, yanlış bir şey olduğunu, bir önyargı olduğunu, manasız bir şey olduğunu bilmemektedirler.
Sahi neden homofobiktir bazı insanlar? Çünkü birileri öyle demiştir, bir şeyler öyle demektedir, o kadar. Yoksa insanlar karşı çıktıkları şeyin neden karşı çıkıldığını da bilmemektedirler... Erkekliğe terstir, dine terstir, hastalıktır, sapıklıktır, günahtır, ahlaksızlıktır vesaire..! Öyle midir gerçekten..?
Tek tek bakın... Hiçbir ötekileştirme tabiriyle alakası yoktur eşcinselliğin; heteroseksizmin lanetlemesidir, karalamasıdır sadece...  Çünkü...
Eşcinseller de erkek olabilir, erkek kalabilir...
Din kimin elinde?
Hastalık nedir ki?
Kişinin doğuştan getirdiği eşcinselliğinden sapmaması mıdır sapıklık, eşcinselliğinden heteroseksüelliğe sapması mıdır sapıklık?
Günah diyen kim?
Ahlak dürüst olmak mıdır, yoksa eşcinselliğini gizleyip kadınları kandırmak mıdır?
Olaya biraz bilimsel boyuttan yaklaşalım artık... Akıl ve mantık penceresinden bakalım artık...
Toplumsal kurallar çerçevesinde de olsa, insanların homofobik olmalarının arkasında eşcinselliğin tam olarak ne olduğunu bilmemeleri de yatmaktadır.
Eşcinsellik, kadın ve erkek arasındaki duygusal ve cinsel çekim gibi, erkek erkeğe veya kadın kadına olan bir eğilim, bir yönelim, bir arzu-istektir.
Evet doğuştan gelmektedir. Sonrada olsaydı, o zaman herkesin sonradan eşcinsel olma ihtimali olurdu. Heteroseküel olanlar eşcinsel olamıyorsa, demek ki eşcinseller de sonradan eşcinsel olmadı. Her zaman diyorum ya... Lanetlenmek, ötekileştirilmek, ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalmak, nefret edilmek, şiddete maruz klmak, nefrete kurban gitmek için mi eşcinsel olacak bir insan sonradan..?
Eşcinseller kötü örnek oluyor diyen kelli felli insanları falan hiç affedemiyorum.
Yattıkları toprak bile kabul etmeyecek böyle cahil ve nefret yüklü insnaları....
Gerçekten aileler ve çevre neyin ne olduğunu bilseler, belki de çevrenin tepkisini görmezlikten gelip çocuklarını bağırlarına basabilecekler.
Ama bunun için önce eşcinsellerin bilgilenmesi, bilinçlenmesi gerekiyor ki, kimliklerinin sağlıklı bir açıklamasını yapabilsinler, kendilerini savunabilsinler ve eşcinselliklerini kabul ettirebilsinler...
Ailelerine kendilerini kabul ettiremeyeklerini zannetmelerinin arkasında, kendilerinin bu konudaki bilgisizlikleri, bilinçsizlikleri, dolayısıyla kendilerine olan inançsızlıkları yatmaktadır.
Kendilerinde de bir şüphe var hep eşcinselliğin doğru veya yanlış kimlik olduğuna dair ki, hep heteroseksüel olabilmeyi beklemektedirler. Acaba bir kadınla beraber olsam veya tedavi edilsem düzelebilir miyim diye umut etmektedirler.
Oysa eşcinsellerin düzeltilecekleri bir tarafları yoktur. Onlarınki de sağlıklı bir cinsel yönelimdir. Asıl düzeltilmesi gereken doğanın eşcinsellik gerçeğinin kabul edilmemesidir. Çünkü eşcinsellik değil, homofobidir zararlı olan. Hangi eşcinsel cinsel yöneliminden dolayı zarar görmüştür ki? Ama hem eşcinseller, hem de homofobikler eşcinsel karşıtlığından dolayı zarar görmektedirler... Eşcinselliği kafaya takmak bile bir rahatsızlıktır...
Her şeye rağmen; bilgisizliğe ve homofobiye rağmen kendimizi kabul ettirmek için mücadele vermeliyiz. Çünkü alternatifi bizi hiçbir yere vardırmayacaktır...
Hep sırtımızda bir yük olacak, hep bir baskı olacak evlendirilmek için falan veya heteroseksüel bir yola girip mutsuz olacağız, birilerini mutsuz edeceğizdir bu yüzden.
Kendimizi feda edeceğimize, kendimiz için bir şeyler yapmalıyız. Çünkü kendimizi feda edince ne biz, ne de çevremiz mutlu olacaktır.
Oysa açılsak, bir süre sonra kabul etmeseler falan bazı gerçeklerin farkına varacaklardır ve bu farkındalık eşcinselliği kabul noktasına doğru ilerletebilir onları. Hiç açılınmazsa, hiçbir şey değişmez ama.
Ailenizin üzülmesinden mi korkuyorsunuz; siz üzgün olunca aileniz üzülmeyecek mi?
Eğer ailenizin kendi mutluluğu sizin mutluğunuzdan önce geliyorsa, ailenizin sizi düşündüğü falan yoktur; tek dertleri heteroseksizme karşı şereflerini korumaktır! Sizin geleceğinizi düşünmeleri falan hikayedir. İnsan şu anını yaşayamadıktan sonra gelceğin ne önemi olabir ki..?
Ama herkes homofobik bir dünyada açılma cesaretine sahip olmayabilir.
O yüzden aktivizm olarak yapılması gereken, eşcinselliğin doğru bir şekilde anlatılması ve eşcinsel olarak hayatın içine karışabilmektir. Çünkü bu, bir çok eşcinseli cesaretlendirecektir. Bu yazı da yazılarımı okuyan konuyla alakalı bir arkadaşımızın benimle irtibat kurup sohbet etmemiz üzerine, yani eşcinsel olup da ailesinin öğrenmesinden korkan, ailesinin kabul etmemesinden korkan eşcinsel bir kardeşimizle sohbetimiz üzerine şekilllenmiştir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder