19 Kasım 2016 Cumartesi

Denizli LGBTİ'nin Cumartesi konukları, PAÜ Sosyal Hizmetler Bölümü'ydü


Denizli LGBTİ, üniversitelerden gelen misafirleri ağırlamaya devam ediyor. Bugünkü konuklarımız Pamukkale Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileriydi. Öğrencilerin Denizli LGBTİ'yi ziyaret etmelerinin amacı, daha sonraki yapacakları anket çalışmalarında kullanmak üzere LGBTİ konusunda veri oluşturmaktı. Unutmadan belirtmekte fayda var. Toplantılarımızın standart toplanma günü ve saati Pazar günleri 20:30 olmasına rağmen, Denizli LGBTİ'de haftanın her günü buluşma imkanı olduğu için, konuklarımızın planlarına göre zaman ayarlayabiliyoruz.

Öğrencilerin hazırladıkları sorular çerçevesinde ve doğaçlama şeklinde gelişen sohbet havasında bir röportaj gerçekleştirdik. Son dönemlerde üniversite öğrencilerinin LGBTİ konusuna duyarlılık göstermeye başlamasınınsa, LGBTİ'ler adına sevindirici bir durum olduğunu belirtmeden geçemeyelim. Toplantının başında Kaos GL'nin LGBTİ konusunda genel bilgilendirici kitapçıklarını dağıttık. Sonrasında sorular çerçevesinde toplumun LGBTİ'lere bakış açısını, LGBTİ'lerin yaşadıkları sorunları, toplumdan ve devletten beklentilerini ve taleplerini, medyanın konuya bakış açısını, LGBTİ figürlerinin LGBTİ konusunda oluşturdukları algıyı, içinde yaşadığımız şehrin konuya bakış açısını, homofobiyi kırmak için neler yapılabileceğini, ötekiler olarak LGBTİ'lerin diğer ötekilere bakış açısını, dinin konuya bakış açısını heteroseksizmin ne kadar etkilediğini, yaşlanınca eşcinselleri neler beklediğini, cinsel yönelimin çevresel mi genetiksel mi olduğunu ki LGBTİ konusuyla ilk karşılaşıldığında konuya önyargılı bir şekilde hastalık gözüyle bakıldığını, homofobinin nedenlerini, sosyo kültürel ve sosyo ekonomik gelişmelerin LGBTİ'ye bakış açısını ne kadar olumlu etkileyebileceğini, yasal anlamda eşcinsel hakları kazanımının önemini, toplumun eşcinselleri kabulünde görünürlüğün önemini, askerliğe müracat anında eşcinsellere yapılan hak ihlaline dair uygulamaları, hayatın içinde ve diğer meslek branşlarında eşcinsellerin her şeye rağmen gerçek kimlikleriyle varolmalarının eşcinselliğe bakış açısını ne kadar yumuşatacağını ve onlarında senin benim gibi insan olduklarının anlaşılmasını ne kadar kolaylaştıracağını, eşcinsellikte sanat dendiğinde neden şarkıcılık akla geldiğini, oysa plastik sanatların ve ressamların, ünlü edebiyatçıların da eşcinsel olduğunu, yasal hakların önemini ve bu hakları elde etmek için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini, toplumsal cinsiyetin LGBTİ'lere bakış açısını neden ve ne kadar etkilediğini, LGBTİ'lerin heteroseksist sistemin neresinde durduğunu ve daha bir çok konuyu masaya yatırdık. Ama bu konu hayata dair bir konu olduğu için tek oturumda halledilebilecek bir konu olmadığından daha bir çok konuya değinmeyi unuttuk ne yazık ki. Ama önemli olan konu hakkında bilinçlenmek adına biraraya gelinmesiydi ve bu bir başlangıçtı...

Toplantı sonrası Kaos GL'nin kütüphanemize gönderdiği; Nefret suçu odaklı veri toplama ve izleme mekanizmaları, Herkes özgür ve eşit doğar, LGBTİ hakları sendikal haklardır, Haklarımızı bilelim, LGBTİ temelli ayrımcılıkla mücadeleye dair politika belgesi, LGBTİ hakları el kitabı, Türkiye'de LGBTİ haklarının durumu ve öneriler, LGBTİ hakları insan haklarıdır, Sendikalarımızı istiyoruz, LGBTİ öğrencileri aile ve okul kıskacına karşı nasıl korunmalı, Nefret suçlarını önleme ve karşılama, Çalışma hayatında ayrımcılık, LGBTİ'ler için eşitliği ve ayrımcılık yasağını destekleyen eşitlik kurumları ve LGBTİ'likle ilgili sık sorulan sorular  gibi kitaplığımızda bulunan kitaplardan katılımcılara dağıttık... Ve bu tür kaynaklarımızdan faydalanmak isteyen öğrenciler için kitaplığımızın her zaman açık olduğunu da hatırlatalım.

Toplantı sonunda benim konuya dair genel bir mesajımın olup olmadığını sordular...
Homofobiye ve transfobiye toplumun bilgisizliğinin neden olduğunu, konuya yabancılığın nefrete ve şiddete dönüştüğünü, dolayısıyla farklılıkları ötekileştirdiğini, bunun için de öncelikle LGBTİ'lerin kendilerinin konuya dair bilgilenerek donanımlanması gerektiğini, ancak bu şekilde özgüvenli bir şekilde toplumun içinde varolabileceklerini, haklarını savunabileceklerini, kendilerini anlatabileceklerini ve kabul ettirebileceklerini söyledim. Çünkü kişi kendisi hakkında bilinçli olmazsa, kendine inançsızlığıyla toplumun önyargısına, homofobisine çanak tutar. Bir çok eşcinselin toplumun LGBTİ'lere ahlakçı bakış açısına sessiz kalmasının sebebi, kendileriyle ilgili olarak tereddütleri ve kafalarının karışık olması değil mi? Yani öncelikle LGBTİ'lerin de içselleştirilmiş homofobiden arınması gerekiyor LGBTİ'lerin konuya-kendilerine dair bilinçlenerek...

Toplantımızda üniversite dışından bulunan bir trans arkadaşımız, bir çok eşcinsel hayatını yaşarken sen neden eşcinsel hakları mücadelesi veriyorsun dedi. Bu bir hobi miymiş benim keyifle yaptığım..? LGBTİ'lerin bilmediği bir konu, kısa kendilerini kısa vadeli kurtarma çabalarının homofobiye bir çözüm olmayacağını, mesela ben kendimi ne kadar güvende hissetsem de eninde sonunda mutlaka homofobiye maruz kalabileceğimi, daha insanın kendisi dışındaki konulara da duyarlılık göstermesi gerektiğini söylemedim bile, bugün eşcinseller homofobiye maruz kalıyorsa, bunun nedeninin bizden önceki LGBTİ'lerin LGBTİ hakları konusunda hiçbir şey yapmaması olduğunu, kısaca hiçbir şekilde homofobiyle temas etmemek için eşcinsel haklarına dair bir şeyler yapmaya çalıştığımı söyledim.

Not: LGBTİ konusuyla bilgi edinmek isteyenler bize gönül rahatlığıyla müracat edbilirler. Denizli LGBTİ, öncelikle insanları konuya dair bilgilendirmek için var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder