4 Ekim 2016 Salı

Eşcinsel haklarını desteklemeyen herkes, nefret suçlarına ortaktır


Soruyorum herkese... Desteklediğiniz, yandaş olduğunuz, hatta sessiz kaldığınız şey insan olan, canlı olan, her canlı gibi yaşama hakkı olan eşcinsellere, transseksüellere eşitlik ve özgürlük veriyor mu, vermiyor mu? Vermiyorsa, her eşcinsel ve transseksüel cinayetinde, ayrımclığında, şiddetinde, nefretinde, öfkesinde, kininde, ötekileştirmesinde sizin de parmağınız vardır, siz de suçlusunuzdur demektir. O yüzden onayladığınız ve desteklediğiniz şeyin iyi tarafları olmasına rağmen, size çıkar sağlamasına rağmen, ucunun nerelere dokunduğunu, kimlerin ve nelerin canını yaktığını hesaplamanız gerekiyor. Desteklediğiniz ve yandaş olduğunuz şeylere de açıkça örnek verebilirim... Din, gelenek, muhafazakarlık, hükümetler, her türlü egemen sistem, heteroseksizm, aile yapısı, toplum yapısı, kişiler, ideolojiler, akımlar vesaire, aklınıza ne gelirse işte... Beni anlayamayabilirsiniz, anlamak istemeyebilirsiniz, bu ne ya diyebilirsiniz... Tabi haklısınız... Çünkü bilmem kaç yüz bıçak darbesiyle öldürülen sizler değilsiniz, nefret edilen, şiddete maruz kalan, ötekileştirilen, ayrımcılığa maruz kalan, yaşam hakları elinden alınan siz değilsiniz, aşkını-sevgisini ayıp günah ilan edildiği için gizlli saklı yaşamak zorunda kalan siz değilsiniz, ahlaksız-sapık-günahkar ilan edilen siz değilsiniz... Oysa birazcık mantıklı düşünseniz... Mesela ben eşcinselim diyinceye kadar sizden biriydim ama ne zaman dürüst oldum ve sevgimin yönünün kendi cinsim olduğunu söyledim, o zaman ben kötü insan oldum, öteki insan oldum... Oysa ben değişmedim, aynı benim. Sadece sizin kafanızdaki koşullanmışlıktan dolayı oluşan nefretiniz harekete geçti. Bu sizce adaletten, haktan önce insanca mı, akıllıca bir şey mi? Vergimizi alıyorsunuz, her türlü etimizden sütümüzden faydalanıyorsunuz ama biz sizler kadar, heteroseksüeller kadar sistemin nimetlerinden faydalanamıyoruz... Siz 10 çocuk yapıp bir çalışanın vergisiyle devletin her türlü hizmetinden faydalanıyorsunuz ama bizim, ölünce mirasımızı bırakacak eş gibi, evlat sahibi olmak gibi bir yakın edinmemize bile izin vermiyorsunuz. İnsan hakları heteroseksizm hakları değildir, her canlının doğuştan getirdiği yapısal özelliklerine uygun şekilde herkes kadar eşit ve özgür yaşama haklarını kullanmasıdır. Demokrasi diyorsunuz ama sadece kendi çıkarlarınıza hizmet ediyor sizin demokrasiniz. Antidemokratik uygulamaların bırakın belli bir kesime faydalarını, hiçbir kimseye faydası yoktur. Çünkü insanı insanlıktan uzaklaştıran her şey kötüdür, insanlık dışı bir şey de ne kadar iyi olursa olsun iyi bir şey değildir. Eşit olmayan bir dünyanın da insanlıkla alakası yoktur. Manevi tatmin sağlayacak eylemler gerçekleştirerek huzur bulmaya falan çalışıyorsunuz ama kendinize benzemeyenlerin, eşcinsel ve transseksüellerin akan kanlarından sonra nasıl huzur bulabiliyor dünya, şaşıyorum. Farklılıklar öldürülmeyi, nefret edilmeyi hak eden, su yolunda kırılan su testileri değildir; bütün bunlar toplumların utanması gereken marifet zannetmeleridir. Siz aile olarak, toplum olarak, devlet olarak eşcinsel ve transseksüel çocuklarınızı kabul edip, onlara kucak açtınız mı, onlara okul ve iş verdiniz mi, onlara sahip çıktınız mı, onların sosyo ekonomik geleceklerini düşündünüz mü de bu kadar duyarsız kalabiliyorsunuz ÇOCUKLARINIZA karşı. Evet eşcinseller ve transseksüeller de aileleirn çocukları, toplumun bireyleri, bu dünyanın insanlarıdır. Anlayamıyorsunuz değil mi beni. Anlayamazsınız tabi. Çünkü içinde bilim ve sanatın öncelikli olmadığı toplumların eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, insanlık anlayışı kısıtlı olur. Çünkü eşcinselliğin ne olduğuna bilimsel gözlerle değil, dinin ne dediğine göre bakıyorsunuz. Hurafelerle, mitolojilerle kendinizi haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz. Oysa gerçek olan bir insanın kendini nasıl hissettiğidir. Ve bunun, yani eşcinselliğin, transseksüelliğin, diğer kimlikleirn kimseye zararı yok ki; sadece kafanızın içindeki nefret, homo/transfobi zararlı; hem kendinize, hem biz eşcinsellere ve transseksüellere nefretiniz. Bütün bu nefretlere rağmen sadece yaşamaya çalışıyoruz, nefes almaya çalışıyoruz, bir şekilde varolmaya çalışıyoruz; çok şey istemiyoruz yani ama sizler bizlere sanki seksist kalelerinizi fethedecekmişiz gibi zalimce davranıyorsunuz. Bizim seksistçe uygulamalarda gözümüz olamaz ki. Çünkü biz eşitsizliğin ve adaletsizliğin egemenleirn kendileirne de zarar verdiğini biliyoruz. O yüzden eşcinselleirn özgürlüğü heteroseksüelleri de özgürleştirecek diyoruz ya. Farkında değil misiniz homofobiye sebep olan cinsiyetçi uygulamaların sizi de ne kadar boğduğunu, sıktığını, sırtınızı kamburlaştırdığını, özgrülüklerinizi elinizden aldığını. Birilerine hükmetmek özgürlük getirmiş olsaydı, dünyadaki çatışmalar, savaşlar olmaz, herkes aşk ve sevgi içinde, barış içinde yaşardı. Bırakınız herkes dilediğince yaşasın. Zaten kimseye düşmez ki kimin nasıl yaşayacağı. Eşcinseller, transseksüeler akıla ihtiyacı olan kişiler değil ki ötekileştirilmelerine rağmen kimliklerinden vazgeçmiyorlar. Heteroseksizmin korkusu da eşcinselleirn ve transseksüellerin gerçek olmasından zaten... Belki de kendisine eşcinsellik kadar inanmamasındandır...

İsyanım niye depreşti gene..? Çok sevdiğim, takdir ettiğim, güvendiğim insanlar bir bakmışım, eşcinselliği kötüleyen şey ve kişileri destekliyor, o şeyi benimsiyor, o kişilerin yanında duruyor... O zaman ben insancılım deme, demokratiğim deme, eşitlikçiyim deme, özgrülükçüyüm deme... Çelişiyorsun işte ve samimiyetine gölge düşürüyorsun. Senin çıkarına uygun olan bir şey birilerini öldürüyorsa, çıkarına uygun olan şey iyi bir şey değil ve o şeyi bırakmalısın, o şeyden vazgeçmelisin. Bu kişiler bir de sıradan kişiler değil de okumuş aydın kişiler olabiliyor, ne bileyim bir yazar, bir solcu, bir avukat-hakim, bir sanatçı, bir eğitmen vesaire olabiliyor... Bu kişiler açık homofobikler kadar eşcinsellere, transseksüellere zarar veriyor. Çünkü sen direkt farklılıklara karşı olmasan da, karşı olan şeyleri destekleyerek, onaylayarak, benimseyerek homofobiyi pekiştiriyorsun. Örneğin eşcinsellere haklarını vermeyen bir partiye oy vermek, eşcinsellere yapılan haksızlıklara onay vermek demektir. Mesela din ne diyorsa odur diyorsan, o dine söylemediği şeyleri söylettirip seni nefret suçlarına ortak ediyorlar. O zaman çıkıp açıkça söyleyeceksin; ben inançlı biriyim ama dini kötü niyetleirne alet ediyorlar ve ben eşcinselliğe karşı değilim, eşcinsel haklarına destek veriyorum veya eşcinsel haklarına inanmayan bir partiye oy vermeyeceksin, bu kadar basit. Hiç kimsenin, hiç kimseyi ideolojisine kurban etme hakkı olamaz. Adam diyor ki ben homofobik değilim, bilime de inanıyorum ama normal olan heteroseksüelliktir diyor, canlılar nasıl çoğalacak o zaman diyor. Yani bir taraftan toplarken, bir taraftan dağıtıyor; tutarsızlık diz boyu. Örnekleri çoğaltabiliriz daha. Bilinçsizce çelişenler hadi neyse de, bir de rüzgar ne taraftan eserse o tarafta olanlar, rüzgarı arkasına alanlar var... İşte bunlar en korkuncu. Bu tarz insanları görüyorum da Tanrım ben kimleri sevmişim diyorum...  Bakınız, heteroseksist ve homofobik bir dünyada eşcinsel olmadığının altını çizmek bile homofobiye dairdir. Ona göre davranın artık... Son olarak bir şey daha söylemek istiyoru: Eşcinselilk ve diğer farklı cinsel kimlikler doğaldır, çünkü sevgiye dairdir; doğal olmayan homofobi, nefrettir. Tedavi ettirin homofobinizi lütfen ki siz de huzur bulun, biz de. Lafım en çok farkında olarak veya olmayarak eşcinsel karşıtlığını ve karşıtlarını, karşıt olan şeyleri destekleyerek homofobiyi pekiştirenlere. Biraz bilinçli ve duyarlı olun artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder