15 Eylül 2016 Perşembe

Doğada erkek bedeninde doğmuş bir kadınlık gerçeği var


Bir takipçim benden transseksüellikle ilgili bilgi almak istedi. Biliyorum heteroseksizmin transseksüellik anlayışına göre benim düşüncelerim transfobik gelecektir bir çoğuna ama ben de kendime göre birciğim ve benim gibi olanlar için kendimi özgürce ifade etme hakkımın olduğuna inanıyorum.

Penisini feda eden transseksüel kadınlar yalnızlığa ve dolayısıyla mutsuzluğa mahkumdurlar. Çünkü gerçek bir heteroseksüel orjinal kadına gider, gizli eşcinsellerin de penissiz bir erkekle işi olmaz. Bakmayın siz bazı gizli eşcinsellerin kadınsı erkek istemesine falan. Onlar daha cinsel yönelimleriyle barışamamış eşcinsellerdir. Travesti seks işçilerinin falan hangi yoldan para kazandığını zannediyorsunuz. Onlara erkek gelenler kadın dönüyorlar ayol! Ben mesela cinsel gücüm yerindeyken, pasif olarak biliniyordum ama daha çok aktif bir eşcinseldim. Ne zaman güçten düştüm; çaptan düştüm! Travestilere giden gizli eşcinsellerin bir sebebi de, kimlikleri ortaya çıkarsa, "ben onu kadın zannettim" şansının olması.

Bir de penisi kestirmek yarım bir insan olmak demektir bence. Çünkü ruh ne olursa olsun, ister kadın ister erkek, beden doğduğu haliyle gerçekleştirebilir cinsel olarak kendini. Erkek bir beden penisini kestirince neresinden orgazm olacak? İnsanın hangi bedende kendini gerçekleştirdiğinin ne önemi var, niye takılıp kalıyorsunuz toplumsal cinsiyete... Doğada erkek bedeninde doğmuş bir kadınlık gerçeği var kimlikleri isimlendirmek gerekirse, yani illaKi kadınlık ve erkeklikten bahsedeceksek. Oysa bedene veya cinsiyete erkek veya kadın demenin bile lüzumu yok. Beden veya ruh her ne ise ne, sen kendini gerçekleştirmene bak. Zaten kendini bir şeylere uydurmaya çalışırsan, doğanı deforme edince sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremezsinki kendini.

Toplumlar özgürleştikçe, insanlar bilinçlendikçe cinsiyetçi koşullanmalardan soyutlayabiliyorlar kendilerini ve doğdukları şekilde kabul edip, hayatlarını da o şekilde sürdürüyorlar. Heteorseksist toplumun istediği şekilde kendimizi toplumsal cinisyete uydurmak yerine, cinsiyetçi toplumsal anlayışı yıkmak için doğal yapımızla, bizleri evrenin, doğanın, adına her ne derseniz diyin işte, o şekilde varolmalıyız, kültürleri, yaşam biçimlerini, toplumları o şekilde biçimlendirmeliyiz... Cinsiyetçi toplumsal yapıya uymak yerine, toplumu varolan yapılarımızla zenginleştirmeliyiz. Bazı LGBTİ varoluşların beni kendilerine zararlı bulmaları da aslında toplumsal cinsiyetçi kafadan olmalarıyla alakalı.

Ben bildim bileli transseksüelliğin bedenle değil doğuştan gelen yapıyla alakalı olduğu söylenir. E öyleyse dahası ne? Heteroseksizme uymak zorunda mıyız illa ki? Bu farklılıkları özgürleştirmeyecek, daha ötekileştirecektir. Çünkü trans kadın olmak, trans kadın olmaktır; başka bir şey değil. E trans kadından daha ötesi olunamayacaksa, doğal bir erkekkadın, yani erkek bedeninde kadın olmak daha iyi olmaz mı? Kadınerkekliğin normal karşılandığı bir dünyada yaşasaydık, gene de bedenlerimize müdahale eder miydik acaba? Veya kadınlık ve erkeklik kategorileştirilmeseydi, kendimizi herhangi bir sınıfa sokmaya çalışır mıydık?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder