5 Eylül 2016 Pazartesi

Demet Sağıroğlu'na Demet Akalın'ı tercih edeceğimiz hiç aklıma gelmezdi

90'lar

2010'lar

Çok tarz

İyi bir ses, iyi bir yorumcu

Hiç geçmişin sayfalarını karıştırmadan duygularımı ifade edeceğim bahsedeceğim konuyla ilgili...
Homojen LGBTİ dergisi onu ilk basılı sayısının kapağı yapmış...
Demet Sağıroğlu'ndan bahsediyorum...
İlk çıktığında 90'larda "Kınalı Bebek" ve "Arnavut Kaldırımı" ile, o dönemin en hit şarkıcılarındandı...
İnanır mısınız hiç aklıma gelmezdi bir gün insanların Demet Sağıroğlu'na Demet Akalın'ı tercih edeceği...
Yanlış anlaşılmasın Demet Akalın'ı beğenmediğim falan zannedilmesin ama Demet Sağıroğlu gerçek anlamda müzik demekti, bir müzisyendi ve çok karakteristikti her anlamda...
Her söylediği şarkıya hayat veren bir yorumcudur Demet Sağıroğlu...
İlk albümü için 90'ların devrimi bile diyebiliriz beste olarak, klipleriyle falan, özellikle Uzay Heparı'nın düzenlemeleriyle...
Bayağı üretti Demet, bayağı da bir yer edindi müzik dünyasında kendine ama yükselen bir ilgi değil, hep azalan bir ilgiye maruz kaldı...
Son yaptıklarıyla en son albümünün arasına bile epeyce zaman girmişti... Ondan sonra da sesi soluğu çıkmadı.
Bir röportajında demişti ki, "Ben albüm yapın diye yapımcıların peşinde koşamam..."
Çok haklıydı... İyi bir yorumcuya projeler sunulur, süründürülmez...
Ki Demet Sağıroğlu söz yazan, beste yapan bir sanatçıdır da aslında...
Nasıl unutulur "Şikayetim Var" şarkısı, "Allah Görür", dillerde marş olmuş "Papatya Falları", "Savruldum", "Bir Vurgun Bu Sevda", "Sus Söyleme", "Aşk Perisi" ve diğerleri...
Eurovision Şarkı Yarışması'nda Kayahan'a vokal yapmasına rağmen kameralar sanki solistmiş gibi onun da üzerindeydi...
Müziğimiz belki günümüz soundunu takip ediyor ama kalite adına aslında tartışılır bir konumda. Sanki artık beste üretilmiyor, beste yapılmıyor gibi... Yapanlar da kendini tekrar ediyor... Bu yılın hit bestesi ne? Var mı hit beste? Melodi tükendi mi yoksa gerçekten? İşimiz ritime, sounda mı kaldı? Klasik müzik gibi melodik popun devri de mi bitti? Artık samplel'lar satılıyormuş ve üzerine sözler oturtuluyormuş ve aynı sample'ler başka başka sanatçılara satılabiliyormuş ve kim önce yayınlarsa veya şarkıyı kim patlatırsa artık onun şarkısı gibi bir şey oluyormuş. Tıpkı Tarkan'ın "Cubba"sı gibi. Müzik ne günlere kalmış Evrenim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder