7 Eylül 2016 Çarşamba

Bir eşcinsel olarak benim babam olsaydı..!

Eşcinsel olduğu için babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız davasının ertelenen 23. duruşması görülecekmiş. Hangisine yanalım; babasının oğlunu öldürmesine mi, 7 yıldır cinayetin sonuçlandırlamamasına mı; çünkü baba bulunamıyormuş...

Benim babam ben 8 yaşındayken öldü; yaşasaydı iyi bir ilişkimiz olurdu diye düşünüyorum. Çünkü kalabalık bir aileyiz, 7 kardeşiz ve sayısını hatırlayamadığım kadar yeğenim ve hatta yeğenlerimin çocukları var... Ama hepsiyle aram çok iyi ve kimliğimi beni bilen herkes biliyor zaten. Çünkü benim cinsel yönelimim yaşam biçimimi, ailele ilişkilerimi olumsuz yönde etkilemediğini de herkes biliyor. Ben heteroseksüel olsaydım, daha mükemmel bir kişilik olmayacaktım ki... Genel olarak da içinde bulunduğum çevrede kimliğimden dolayı hiç dışlanmadım. Çünkü benim cinsel yönelimim sadece cinsel tarafımla alakalı ve hayatın içinde cinsellik olarak varolmuyorum. Eşcinsellerin kendilerini kabul ettirmeleri de hayatın içinde eşcinsel olarak varolmalarından geçiyor. Çünkü eşcinselliğin sadece cinsellik olmadığını göstermenin başka bir yolu yok. Biz, toplum bizi kabul etmeyecek diye asosyal olursak, milletin önyargılı olmasına olanak vermiş olmaz mıyız? İnsanlara eşcinsellerin de normal birer insan olduklarını göstermeliyiz birlikte yaşayarak... Evet dürüstlük bazen öldürebiliyor Ahmet Yıldız örneğinde olduğu gibi ama hep böyle olacak değil elbet.

Derdim hiçbir zaman homofobi olmadı diyebilirim homofobinin en ağır şiddetlerine maruz kalmama rağmen; Nasıl daha iyi insan olabilirim oldu derdim, nasıl daha katkı sağlayabilrim oldu içinde yaşadığımız hayata... Birilerine haksızlık yapmamak, vicdanımın rahat olması daha önemli oldu. Belki LGBTİ'ler bana kızacak sen hangi dünyadan bahsediyorsun yalancı diye ama inanın bir eşcinsel olarak heteroseksüellerden bile daha iyi hayat yaşadığımı söyleyebilirim eşcinsel olmama rağmen... Çünkü güzel hayat, insanın hayata nasıl baktığıyla da alakalı. Demek istediğim, aile faktörüne hiç önem vermeme rağmen, aram ailemle çok iyi oldu diyebilirim ve bunu başarmak biraz da insanın kendi elinde. Onların bize bakış açısına yön verebiliriz asgari düzeyde bile olsa.

Biliyor musunuz ben hiçbir zaman homofobi var diye ne içinde yaşadığım kültüre isyan ettim, ne ülkeme isyan ettim, ne de çevreme, vesaire... Belki zaman zaman isyan ettiğim olmuştur ama geçici olmuştur... Ülkemi de çok seviyorum, içinde yaşadığım hayatı da eksiklerine rağmen. O eksikleri gidermek, homofobiyi bertaraf edebilmek bizim de elimizde. Demiyorum sadece aktivist olalalım; kendimiz olalım, o bile yeter. Eşcinsel oluşumun içinde yer almak kadar, eşcinsel olmayan oluşumların içinde eşcinsel olarak varolmak da çok önemli. Ben daha çok bunu yapıyorum diyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder