26 Ağustos 2016 Cuma

Eşcinsel olmak yapılan haksızlıklara sessiz kalmayı mı gerektiriyor?

Eşcinseller toplumun en ötekisi ve başlarına ne gelirse kimsenin umrunda olmadığı kesim ya... O yüzden maddi çıkarlar için göze kestirilenlerin başında geliyorlar. Biz bunu soyarsak, bu da hiç sesini çıkaramaz diye düşünülüyor. Hatta sistem, devlet, toplum, vesaire de bunları korumaz diye düşünülüyor. Eşcinsellerin gözardı edildiğine dair düşüncede haklılık payı da yok değil hani. İstisnalar hariç uygulamada böyle olmasa, eşcinselleri gözünee kesitirenler durduk yerde böyle düşünmezler herhalde değil mi?

Dün haberlerde sesks için anlaşıldığı halde, eşcinselin parasını alan gencin seksten vazgeçmesinden dolayı, eşcinselin şikayetçi olarak genci tutuklattığını okuduk. Nefret cinayetlerinde de bu çok oluyor. Seks işçiliği yapan travestilere ya paraları verilmiyor, ya da verilen para geri alınmaya çalışılıyor. Tartışma da cinayetle, travestinin öldürülmesiyle neticelenebiliyor. Katilin savunusu da hazır; bana arkadan ilişki teklif etti, ben de tahrik oldum öldürdüm. Dikkat ediyorsanız, eşcinsellerle, travestilerle ilgili olaylarda, işin içinde hep çıkar var, hep maddiyat var, hep gasp var, arkasından da şiddet ve cinayet geliyor. Nefret cinayetlerinde eşcinsellerin, travesitlerin gaspa, yani eşyalarının ve paralarının alınması durumuyla da karşılaşmalarında eşcinsellerin ve travestilerin kolay lokma olarak görülmeleri, toplumsal ve hukuki desteklerinin olmamasının yanı sıra, onlara para-maddiyat gözüyle bakılması da etkili. Oysa dışlanmışlığın getirdiği işsizlikten dolayı veya kötü işe razı olmalarından, ve de çalıştıkları iş yerlerinde kendilerine reva görülenlere yetinmelerinden dolayı LGBTİ'ler, bırakın lüks içinde yaşamayı kıt kanaat geçinen insanlar. Ben öyle çok parası olup da savuran ne eşcinsel gördüm ne de travesti. Belki ekonomik durumu iyi olan LGBTİ'ler yasaların ve toplumsal ilişkilerin eşit olduğu toplumlarda görülebilir ancak...

Ne yapmalıyız biz LGBTİ'ler olarak; eşcinseliz, travestiyiz diye yapılan haksızlıklara sessiz mi kalmamalıyız? Her sessiz kalma, sonraki yapılacak olan haksızlıklara zemin hazırlamaktır. Her şikayetten vazgeçiş, LGBTİ'lerin yalnız oldukları, desteklerinin olmadıkları duygusunu pekiştirecektir. LGBTİ'lerin başlarına gelen her olumsuz olayda, kendimizin sessiz kalmasının da payı vardır unutmayın. Başımza gelen her olayda şikayetçi olmamız, en azından bu tür olayların resmi makamlara yansımasından dolayı konuya dikkat çekilmesini sağlayacak, ve de hukuki olarak gözardı edilmemizin önüne geçecektir zamanla da olsa. Her sessiz kalış bizi biraz daha yer altına itmekte, görünmemizi engellemekte, yok sayılmamıza sebep olmaktadır.

Olaya, şikayetçi olursak ne kazanırız, ne kaybederiz diye de bakmak gerekirse... Bir kere şikayetçi olmaz isek hiçbir şey kazanmayız... "Şikayetçi olursak bize zarar verir" korkusu da karşı tarafın cesaretini pekiştiren bir şey. İnanın şikayetçi olmayınca, başımıza gelecek şeylerin daha fazlası geliyor. Ama şikayetçi olarak özgüvenli olduğumuzu, korkmadığımızı, haklarımızın peşinde olduğumuzu göstermiş oluruz. Ayrıca bu insanlar da senin benim gibi insan değil mi? Bizim yapabileceğimizden daha fazla ne yapabilirler ki? Susmak neye çare ki? Susmak sadece yaptıklarının yanlarına kar kalmasından başka bir şey değil. Kötü bir insan, bizim korkularımıza dayanarak yapar yapacaklarını. Karşılık vereceğimizi, haklarımızı hukuki olarak da arayacağımızı bilse, inanın eşcinselleri amaçlarına alet etmez. Susmayarak, bize zarar verenlerden şikayetçi olarak, eşcinsellere potansiyel kurban gözüyle bakılmasının önüne geçer ve kendimizle beraber bir çok eşcinselin de güvenliğini sağlamış oluruz alınacak önlemler sayesinde.

Bu konuya sadece gazetede gördüğüm haber sebebiyle değinmedim. Gasp olayı daha bugünlerde yakın bir eşcinsel arkadaşımın başına da geldi. Çantasındaki bütün değerli eşyaları çalındı ve şikayetçi olunca da "biz çalmadık, olay yerinde bulduk eşyaları" dediler. Olay yerinde ne işiniz vardı peki? Tabiki de buluşmanın hangi amaçla gerçekleştiği ve gasp olduğuna dair net deliller olduğu için, arkadaşımın haklılığı mahkemece görülecektir çok muhtemel.

Not: Olaya zaman yetersizliğinden ve hasta olmamdan dolayı, konuya dikkat çekmek amacıyla çok acelece ve seri değinmek zorunda kaldım... Aslında daha detaylı ve dikkatli değinilmesi gereken bir konu LGBTİ'lerin en sık karşılaştığı olaylardan bir gasp olduğu için.

Unutmadan... "Şikayetçi olsak elimize ne geçecek, yasalar bizden yana değil ki..." düşüncesinden de vazgeçelim artık. Kendimize yaptığımız bu korkakça haksızlık yüzünden değil mi kimsenin bizi kaale almaması?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder