1 Ağustos 2016 Pazartesi

Cinsellikle ilgili şeyler iftiraysa...

...o zaman herkes bu ifitraya kurban gitmeye ve ahlakçılığa mahkumdur..


Ahlakçılık yapanlar, ahlakçılık çukuruna kendileri de düşmeye birer adaydır. Çünkü ahlakçılık adı üstünde ahlak konusunda ahkam kemektir. Çünkü ahlak denilen şey göreceli bir kavramdır ve insan hayatına dairdir. Ve de maddi-manevi çıkarlara ters düşünce bir ötekileştirme, bir karalama kampanyası, politikasıdır. İnsanın oluşturduğu yapay bir şeye de her insanın düşmesi kaçınılmazdır. Mesela seks doğaldır ve azını-çoğunu, şeklini-şemalini insanın yapısı belirler. Senin seksin yanlış, benimkisi doğru, çoğunluk böyle yapıyorsa senin bireysel durumun kabul edilemez, diye bir şey olamaz. İnsanın toplumsal çoğunluğa uymayan yapısının yanlış sayılması kadar saçma bir şey olabilir mi? O zaman senin de çoğunluğa tutmayan bir yerlerin vardır ve sen de bir gün pırtlatabilirsin o tarafını. Ki zaten ölçütlerin çoğunluğun beklentisini karşıladığı da söylenemez. Karşı çıkılan veya ahlaksızlık olan bir çok şeyi insanlar arka planda gerçekleştirmektedir. Sadece ortaya çıkınca hedef haline gelmektedir insanlar. Yani bir ikiyüzlülük mevcuttur ahlak adına ve ahlaksızlık buna değil de insanın doğasına denmektedir. O zaman bu ahlaksızlık değil ahlakçılık ve asıl ahlaksızlık da dürüst olmayanlar, iki yüzlü olanlardır. Bir insanın seks sayısı veya çeşitliliğini ahlakla ifade etmek hangi akıl ve mantıkla açıklanabilir? Ahlakçılıkta mantık yoktur zaten. AhlakÇILIKTIR adı üstünde ve ahlak diye dayatılmaktadır. Kendime veya başkalarına kesinlikle zararı olmayan benim yapısal özelliklerimin seviyesinin kaç olacağını veya ve bu özelliklerimi gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğimi birilerinin dar bakış açısı belirleyemez. Bana uymadığı için sevmediğim bir şeyi, başkası yapısına uygun olduğu için seviyor, diye karşı çıkabilir miyim? Mesela heteroseksüellik ve tek eşlilik bana uymuyor diye, başkalarının heteroseksüel ve tek eşliliği tercih etmesine karışabilir miyim? Aslında eşcinselliğe ve çok eşliliğe karışmaktan çok, heteroseksüelliğe ve çok eşliliğe karışma hakkı doğaldır bile. Çünkü heteroseksüelliğe dair şeyler doğasından saptırılmıştır. İçinde bir kuralcılık, bir dayatmacılık vardır. Ahlakçılık da işte bu aslı bozulmuş yaşam biçimlerine dayandırılarak yapılmaktadır. İnsanlar neye ahlaksızlık dediklerini bilmiyorlar veya ötekileştirilmemek için çoğunluğun dediğine ayak uydurmaktadır. Özgür ve kendisi olanlara ahlaksız, ahlakÇILIK cenderesine girmişlere-sokulmuşlara ahlaklı denilmektedir. Seks ahlaksızlıksa, sen de ahlaksızsındır bir şekilde. Çünkü işin içinde seks vardır. O zaman ben hiç seks yapmazsam ahlaklı mı olacağım? Bir şey kötüyse kötüdür; bunun azlığı veya çokluğu belirlemez ne olduğunu veya devletlerin onayının olup-olmaması... Asıl ahlaksızlık insanın kendini tutmasından dolayı gizli gizli gerçekleştirmesidir bunu gizli gerçekleştirirken zararlı olabileceği için, iki yüzlü olacağı için. Çünkü bir şey gizli gizli sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilemez. Düşünseniz ya eşcinselliğin yasak, cinselliğin ahlaka indirgendiği bir düzeni... Mutlaka zorluklar olacaktır... Dolayısıyla ötekileştirmelere, vesairelere maruz kalacaktır. Seksin bir şekli ile iftira atıldığını, eşcinsel diye iftira atıldığını söyleyenlere... Bunlar iftira sınıfındaysa, karalama sınıfındaysa, o zaman herkes bu ahlakçılığa mahkumlar ve kabağın başlarına patlaması an meselesi. Yaa, insan doğasına ait bir şeyin ne zaman depreşeceği, ne zaman ve nasıl gerçekleştirileceğinin bir standardı yok ki. Canın seks ister fırsattan istifade edebilirsin. Bu kadar basit. Zaten kapalı toplumlarda seksin ahlaksızlık sayılmasından dolayı bir açlık mevcut. Yani ahlakçılığa kurban gitmek an meselesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder