20 Haziran 2016 Pazartesi

Denizli'den KuirFest geçti


KuirFest Denizli ikinci gün etkinlikleriyle bence tatmin edici bir şekilde tamamlandı. Gerçek hayattan aktarılmış belgesel unsurlar da taşıyan "Çember" isimli film, Zürih'te geçen eşcinsel bir organizasyonun hikayesini anlatıyor. "Milk" filmi gibi... Eşcinsel mücadeleye güzel bir örnek. İkinci günün ikinci bölümünde kısa filmler gösterildi. Kapanışta da katılımcı oluşum ve dernekler olan Pembe Hayat, Denizli LGBTİ ve Aileleri, Göçmen Dayanışma Ağı - Ankara, ASAM Denizli ve Denizli'deki İranlı mülteci LGBTİ temsilcilerinin söz aldığı bir panel yapıldı. Örgütler önce kısaca kendilerini ve misyonlarını anlattılar...

Pembe Hayat'tan Esra, KuirFest aracılığıyla etkinlikte bulundukları şehirdeki örgütlere kendilerini tanıtırken, bu etkinliğin onlarla nasıl işbirliği yapabileceklerine vesile olduğunu söyledi.

Denizli LGBTİ ve Aileleri'nden Fırat kurulma aşamalarını, bugüne kadar neler yaptıklarını, nasıl işlediklerini; LGBTİ'lerle nasıl dayanıştıklarını ve ailelerine açılmalarında nasıl destek olduklarını, onlara psiko terapi mahiyetindeki toplantılarla yalnız olmadıklarını hissettirdiklerini, Denizli'deki mülteci LGBTİ'lere de ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştıklarını, kurumlarla mülteci LGBTİ'ler arasında bir köprü vazifesi gördüklerini anlattı...

Göçmen Dayanışma - Ankara'dan Cemile, 2 yıldır örgütlü olduklarını, göçmen sorunlarına ve ırkçılığa dikkat çekmeye, onları insan haklarından faydalandırmaya çalıştıklarını, konuyla ilgili olarak film gösterimleri, forum, basın açıklamaları yaptıklarını ve bilgilendirici broşürler hazırladıklarını ve LGBTİ'lere bireysel yardım yapmadıklarını, internet ağı içersinde diğer örgütlerle işbirliği içersinde olduklarını ve mültecilere yardım amaçlı yönlendirmelerde bulunduklarını anlattı.
Onlar için yani mülteci LGBTİ'leri için LGBTİ örgütlerin yapabilecekleri konusunda ne tavsiye edebileceği sorulduğunda, onları mülteci diye ayırmamak gerektiğini, onlarla birlikte yürünerek sorunların üstesinden daha doğru şekilde gelinebileceğini ve ortak bir iletişim noktasının önemli olduğunu söyledi.

Denizli'deki mülteci İranlı LGBTİ'den Peyman  ve Fariman da şunları söylediler... "İranlı mülteci LGBTİ'lerin en kalabalık oldukları şehir Denizli. Buradaki nüfusumuzun artışına paralel olarak sorunlarımız da artmaya başladı. Sorunlarımızı çözmek ve bilinçli bir şekilde hareket etmek amacıyla kurulduk. 5 kişiyle başlayan toplantılarımız 3. toplantısında 40 kişiye ulaştı. 10 kişinin aday olduğu yönetime 6 kişi seçildi. Yönetimde 3 gey, 2 lezbiyen ve bir trans var. Toplantılarımız mekan sıkıntısı yüzünden 3. haftasından sonra yapılamadı. Amaçlarımızdan biri de birbirlerine uzak olan ve güvenemeyen LGBTİ'leri sorunlarımızı çözmek amacıyla bir araya getirmek. Sorunlarımızı ilgili makamlara ulaştırabilmek için öncelikle kendi içimizdeki LGBTİ konusundaki bilgisizliği aşmamız ve bilinçlenmemiz gerekiyor. İranlı mülteci LGBTİ'lerin en büyük sorunları dil bilmemeleri, kimliklerinin olmaması, çalışma izinlerinin olmaması, olsa da prosedürlerin uzunluğundan dolayı bunun uygulanamaması, saat olarak çok çalıştırılmalarına rağmen emeklerinin karşılıklarını alamamaları, ülkelerinde vasıflı ve diplomalı meslek sahibi olmalarına rağmen burada bunun hiçbir işe yaramaması-Milli Eğitim'in Türkiye'de bunların diplomalarına denklik vermemesi... başta gelen sorunlar." Katılımcılardan birisinin, "Her gelen yeni mülteci LGBTİ'nin sorunlarla sıfırdan karşılaşmaması için ne yapmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Sorunlarımızı raporlaştırmayı ve önceki LGBTİ'lerin, yeni LGBTİ'lere tecrübelerini aktararak gitmeleri konusunda çalışmalarımız olacak" şeklinde cevap verdiler.

ASAM Denizli Şubesi'nden Derya, bir soru üzerine LGBTİ mültecilerin şehir seçme haklarının ellerinden alınma sebebine cevap verdi. Çünkü LGBTİ'lerin dayanışma içinde olmaları için aynı şehirde olmaları önemli ve de daha homofobik şehirlerde daha büyük sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Derya hanım mültecilerin taabi oldukları bir kanun olduğunu ve bu çerçevede hareket edildiğini, Denizli'deki LGBTİ kotası dolduğu için başka şehirlere yerleştirildiklerini, kotanın dolmasının sebeplerinden birinin de mülteciler için çalışan insan kaynaklarının yetersizliği olduğunu söyledi.

KuirFest Denizli 1. gün notları...

Şehrimize, Denizli'ye ilk defa KuirFest geldi. Yani LGBTİ içerikli filmlerin gösteriminin yapıldığı iki günlük bir etkinlik... Öncelikle başta Pembe Hayat olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunayım unutmadan. Sitemimi de yapayım böyle faydalı bir etkinliğe LGBTİ'lerin duyarsız kalmalarından dolayı. Oysa ne önemli bir etkinlik içerik ve onlara katabilecekleri açısından. LGBTİ konusunda LGBTİ'leri bilinçlendirecek doğru dokunuşlar yapan görsel bir şölen adeta. Hele 8 kısa filmin gösterildiği ilk bölüm her kesim LGBTİ'leri anlatan, onların sorunlarını dile getiren, queer kelimesinin hakkını layığıyla verir nitelikte oluşu ve LGBTİ'ler olarak kendi içimizde bile birbirimize ne kadar uzak yaşadığımızı anlamamız açısından önemliydi. Yaşlı LGBTİ'lik, engelli LGBTİ'lik, homofobi, LGBTİ'lere dışarıdan bakış açısı, LGBTİ'lerin iç dünyası, LGBTİ aileler, LGBTİ'lik ve beden konusu, transseksüellerin dünyası, LGBTİ'lerin dünyası gibi konuları vardı kısa filmlerin. 68 dakikalık "İnterseksiyon" ise yabancı kaldığımız interseksüellik konusuna çok sağlam yaklaşan ve geçmişten günümüze interseksüelliği anlatan ders niteliğinde bir belgeseldi. KuirFest'in 3. bölümünü sorumluluklarımdan dolayı izleyemedim. Festival yarın da saat 14:00 itibariyle devam edecek... Film gösterimlerinin yanısıra sempozyum da yapılacak. Herkesi bekliyoruz. Çok önemli bir etkinliği kaçırmış olursunuz gelmezseniz eğer.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder