2 Nisan 2016 Cumartesi

Senin seksinin bir bedeli varsa, benim de arkadaşlığımın bir bedeli olmalı değil mi?!

Bana cinsel pozisyonumu soruyor bir erkek...
Sonra da "1000 tl alırım" diyor...
"Seks işçisi misin?" diyorum...
"Sen misin?" diyor bana ki sinirleniyor sanırım...
Seksi parayla satın alacak kadar aciz biri olmadığımı söylüyorum...
Bana mesleğimi falan soruyor...
Sonra bana arkadaşlık teklif ediyor...
Ben de, "10 bin lira alırım!" diyorum şakasına...
"Niye?" diyor...
"Arkadaş olacağız ya..!" diyorum...
"Arkadaşlığın parayla satıldığını bilmezdim" diyor...
"Ben de seks işçiliği dışında seksin parayla satıldığını bilmezdim" diyorum...

Seks işçiliği herkesin kendi bileceği iş, beni ilgilendirmez ama ben hayatta hiçbir şeyimi parayla satmadım biliyor musunuz...
Çünkü bir şeyini nakde dönüştürmek, bana özgürlüğünü teslim etmek gibi geliyor...
Kendi isteğim dışında bir şeyler yapmaya mecbur olmak gibi geliyor...
O yüzden ben emeğimi bile satmayı sevmiyorum...
İşte o kadar özgürlüğüme düşkünüm...
Çünkü satmak, birisine hizmet vermektir ve ben bunu sevmiyorum işte...
Yıllarca çalıştım ama bir de gelin bana sorun...
Ölümden beterdi...
Sırf emekliliğimi garanti altına almak için çalıştım...
Biliyorum düşüncelerim sistemin işleyişine ters gelebilir ama ben böyleyim...
Hatta benim kendime verdiğim şöyle bir sözüm bile vardır...
Muhtaç kalmadıkça elimin emeğinin bile karşılığını almayacağım...
İnsanlara kendi rızamla faydalı olabiliyorsam ne ala...
Ama bunu beN istemeliyim, karşımdaki kişinin yardıma ihtiyacının olduğuna inanmalıyım...
Yani bu, iyi niyetimi suistimal edeceklere karşı verilmiş bir söz değil...
İnsanlar o kadar şartlandırmış ki yaptığı her şeyin bir bedeli olduğuna kendilerini...
Birisine karşılıksız bir şey yapınca şaşırıyorlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder