1 Nisan 2016 Cuma

Ne olmuş yani Deniz Seki bir transa adam dediyse!


Gerçekten LGBTİ'leri bazen anlamak imkansız... Cinayete kurban gideriz gıkımız çıkmaz da, bir sanatçı bir transa "adam" diyince hukuksal mücadele aklımıza gelir. Tamam, kimsenin kimseye rencide edici söz sözlemeye bile  hakkı yok ama gerçekten sorunlarımızı halletmemiz gereken nokta burası mı? Belki de bize dönme diyene "dönme"yim diyebilerek başlar hak mücadelesi. Çünkü topluma kendimizi kabul ettirmek, gerçekleri kendimizin kabul etmesiyle başlayacaktır. Çünkü kendimizle barışmamız, bize kimliğimizin arkasında durma cesareti sağlayacak, bu da dışarıya karşı kimliğimize sahip çıktığımızı gösterecek ve insanlar da bu konuda üzerimize gelemeyeceği gibi, hassasiyet de göstereceklerdir. Bütün baskılar, dışlamalar, aşağılamalar, nefretler bizim kendi gerçeklerimize sahip çıkmamamızla alakalı. Bir şeylerin anlaşılması ve ona göre davranılması için, nereden gelindiğinin bilinmesi, hatta anlatılması insanları iknada kolaylık bile sağlayabilir...

Hem gerçekten alınacak, darılacak ne var bunda... Gerçeklerden kaçarak neyi kapatacağız ki..? Kapatmaya çalıştıkça, heteroseksist toplum da yeri geldikçe bunu bize koz olarak kullanacaktır aşağılamak ve dışlamak için. Oysa kimliğimize sahip çıkmak, kimliğimizin zamanla normalleşmesini sağlayacaktır. Kadın olacağımıza trans kadın oluverelim veya geçmişimizde adam olduğumuz dile getirilsin... Ne olacak yani..? Öyle değil miyiz zaten?

Deniz Seki'nin kitabında bir transseksüelin hayatından bahsetmesinde de bana göre bir suç unsuru yok. Varolan bir gerçeği dile getirmiş; iftira atmamış. Üstelik isim de vermemiş. Ben Deniz Seki'nin transa "adam" diyerek transseksüelleri aşağılamak, yermek istediğine hiç ihtimal vermiyorum. Bence orada olayın vahametine değiniyor. Belki de gerçekten olaya şaşırmış da olabilir ve kontrol dışı farkında olmadan yaralayıcı bir tabir kullanmış olabilir ama transseksüellerin, LGBTİ'lerin gerçekten hukuksal mücadele noktası buradan mı başlamalıdır tartışılır...

Neden LGBTİ'ler önce kendileri konusunda bilinçlenmekten, kendileriyle barışmaktan, örgütlenmekten, görünür olmaktan, özgüvenli biçimde yaşamaktan, homo/transfobiye karşı mücadele etmekten, yaşadıkları daha ciddi olumsuzlukları hukuksal platforma taşımaktan başlamazlar... Biz de yaşadığımız acıları, çıkartabildiğimiz yerden mi çıkartmaya çalışıyoruz sorunlarımıza gerçek anlamda çözüm bulmak yerine acaba..?

Gerçekten biz LGBTİ'ler gerçek anlamda hak mücadelesi vermiş olsaydık, şimdilerde başka konuları konuşuyor olurduk... Ve hala ne yaptığımıza, nasıl mücadele verdiğimize bakmamız, LGBTİ'lerin mücadele ruhu konusunda ki profilini ortaya koyacaktır. Mücadeleye "queer"sel bakmadığımız sürece, yani sistemin farklılıklara bakış açısında yasal anlamda değişiklikler yapmaya çalışmadığımız, daha önemli konularda birlik beraberlik içinde ciddi tepkiler vermediğimiz ve sadece fırsatlardan istifade yaşamaya çalıştığımız sürece, biz ciddi mağduriyetleirmizi gözrmezlikten gelip, bizi iğneleyen kelimeleri kafamıza takarak sanki gerçekten mücadelee ediyormuş gibi tavır takınırız...

Hatta ben LGBTİ'lere göre transfobiğimdir gerçekçi olduğum için... Açık bir eşcinsel olarak yaşadığım ve herkese kendimi eşcinsel olarak tanıttığım için eşcinselleri de aşağılıyorumdur. Çünkü bana diyorlar ki, "Nasıl kendini herkesin içinde eşcinsel olarak tanımlayabiliyorsun ve eşcinsel olarak yaşayabiliyorsun..?". LGBTİ haklarının kazanılması kimliğimiz konusunda gerçekçi ve samimi olmakla mümkündür...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder