22 Nisan 2016 Cuma

Müziğin asi ve dahi çocuğu... Androjenizmin gezegenimizdeki temsilcisi...


Sayabildiğim kadarıyla 106 adet single, 37 stüdyo albümü (complation vesaire albümleri hariç)...
Grammy ödülleri, listelerde 1 numaralar, ilk 5'te yer almalar...
Cesur; klipler, şarkı sözleri, danslar, albüm kapakları...
Bütün enstrümanları çalabilme yeteneği...
En önemlisi asiliği, isyankarlığı, kafa tutması haksızlıklara... Bir plak şirketinin yaptığı haksızlık yüzünden başka bir şirketten Sembol ismiyle albüm çıkarmıştı...
Ve cesur androjen kıyafetleri, androjen görselliği... Androjenizmin yeryüzündeki, gezegenimizdeki temsilcisi...
Ve seks... Bu konuda sahnelerde onun kadar cesur olmuş başka hiçbir sanatçı yok.
Müziğin asi ve dahi çocuğu kısaca...
80'lerde ve 90'larda daha belirgin bir hüküm sürdü müzik dünyasında...
80'lerde "Purple Rain" ve 90'larda "Diamond and Pearls" albümleri liste ve çıkardığı 45'likler açısından en başarılı olanlardı.
İlk albümünü çıkardığı 1978'den sayarsak, günümüze kadar devam eden kesintisiz bir müzik hayatı...
Ve öldü.
David Bowie ne ise, Prince de öyle bir şeydi işte...
Müzik adına bir devrimdi.
Ne diyebilirim ki...
Tokat gibi hafızalrımıza marş niteliğinde hit olmamıştır yaptığı şarkılar ama müziğin gelişimine devrimsel katkılar sağlamış bir isimdir Prince.
Ne bileyim bir heyecandı-r Prince...
Dikkatini çeker insanın, bakarsın, hayran kalırsın...
Eserleri içini gıcıklar ama bu gıcıklanmadan haz duyarsın...
Müziğin başka bir boyutu, komple bir şey, komple bir sanat, hayatın uç noktalarda sıradışı bir ifadesi...
Prince'i anlamak için keşfetmek gerek ki bir deryadır üretim açısından...
Müziğin geleceğine nitelikli bir sermayedir bana göre.
Zamanla daha iyi anlaşılacağına ve yaşarken hak ettiği kadar gösterilmeyen değerin, yapıtlarına gösterileceğine inandıklarımdandır Prince.
Hep bizimlesin Prince!

Not: Dünden beri yazıyorum siliyorum, yazıyorum siliyorum... Olmuyor bir türlü... Çünkü hiçbir cümle ne onu anlatmaya yetiyor, ne de doğru ifade etmeye, ne de hiçbir cümlemi ona layık görüyorum... Bilinenleri düz bir şekilde dile getirmekten başka bir şey yapamadım. Biliyorum acısı daha sonra çıkacak ona karşı hissettiklerimin. Parçalarımdan biriydi çünkü...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder