Ben "Paramparça" disizini hiç izlemedim ama Nurgül Yeşilçay'ın diziden ayrılması bayağı etkili oldu. Çünkü Nurgül Yeşilçay klasik Yeşilçam yıldızlarından sonra gelen bir numaralı yıldız ve raiting unsuru. Diziden ayrıldıktan sonra düşen oranlar da zaten Nurgül Yeşilçay farkını gösteriyor bu konuda.
Diziden ayrılma sebebi olarak dizi oyuncusu Erkan Petekkaya'nın, Nurgül Yeşilçay ile öpüşmek istememesi olarak gösterildi. Sonra Erkan Petekkaya, "Nurgül Yeşilçay'ın diziden ayrılma sebebini açıklarsam, yer yerinden oynar" minvalinde şüphe uyandırıcı bir açıklama yaptı.
Sessiz kalan Nurgül Yeşilçay sonunda devreye girdi. Neden şimdiye kadar sustuğunu söyleyelim önce. Yapım şirketi tarafından açıklama yapmaması için baskı almış. Ama Erkan Petekkaya'nın Nurgül Yeşilçay'ı diziden ayrılma sebebi olarak sanki çok büyük ayıp işlemiş gibi göstermesi, Nurgül Yeşilçay'ın bardağını taşıran son damla omuş. "11 yaşındaki oğluma ben nasıl bir açıklama yapabilirim" böyle ithamlar kaşısında diyerek, Ayşe Arman'a röportaj vermiş üzerindeki şüphelerin kalkması için.
Nurgül Yeşilçay erkek egemen bir dünyada, erkek kimliğine paralel olarak Erkan Petekkaya'nın yapımcısından yönetmenine seti ele geçirerek insanlar üzerinde baskı kurduğunu söylüyor. Erkan Petekkaya, Nurgül Yeşilçay'a kendisine karşı sevgili rolünü oynayamadığını söylemiş. Sevgili rolünü oynamak için illa ki sevgili falan mı olmak gerekiyor? Oynayamıyorsa bu durumun Nurgül Yeşilçay ile ne alakası var? Ayrıca öpüşmek istemeyen Erkan Petekkaya değil mi?
Erkan Petekkaya sette Nurgül Yeşilçay'ın yüzüne karşı "Ben bunu çöplükten çıkardım, sen de ne meraklısın böyle şeylere" gibi cümlelerle aşağılayıcı tavırlar da takınınca, sonunda Nurgül Yeşilçay küfür ederek seti terk ediyor... Nurgül Yeşilçay'ın röportajından, Nurgül Yeşilçay'ın huzurlu bir set ortamı için çaba sarf ettiğini ama Erkan Petakkaya'nın setteki diğer insanlara karşı da hegemonyasını kurduğunu ve dizinin ilk yönetmeninin de tahammül edemeyerek diziden ayrıldığını okuyoruz.
Evet, erkek egemenliğinin bütün dünyada sanatta da kendini gösterdiğini biliyoruz ama bu durum erkeklikle beraber bence bazı sanatçıların kişisel durumuyla da alakalı. Mesela ne demek Erkan Petekkaya'nın "Ben seninle sevgili rolünü oynayamıyorum, sen de ne kadar meraklısın öpüşmeye..." falan açıklamaları. Sanatçılık kişilerin özel hayatlarından bağımsız bir rol yapabilme yeteneği değil mi?
Erkan Petekkaya ilk sivrildiği dönemlerde Aktüel dergisiydi sanırım ve orada Ayça Şen'e röportaj vermiş ve o zaman da benzer bir ifadede bulunmuştu. Ayça Şen," Gay rolü oynar mısın?" dediğinde, oynayamayacağını, bunun toplumsal değerlere ters düşeceğini söylemişti. Aradan neredeyse 15-20 yıl geçti, Erkan Petekkaya bayağı popüler oldu ama Erkan Petekkaya'nın kuralları hala devam ediyor. Oyunculuk her rolü oynamayı gerektirmez mi? Her rolü oynamazsan, iyi bir oyuncu değilsin demektir. Çünkü hayatın içinde öpüşmek yoktur, eşcinsellik yoktur diye bir şey var mı? Yaşam her şeyin üzerindedir ve sanatta da bunun ifade edilmesinden doğal ne olabilir ki...
Bu arada dizinin yapım şirketinden de açıklama gelmiş... Nurgül Yeşilçay'ın açıklamalarının gerçek dışı olduğunu söylüyor ama ben % 100 Nurgül yeşilçay'a inanıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder