19 Şubat 2016 Cuma

Milletvekili de olsa benim eşcinselliğime laf söyleyemez

Başını örten her kadın ahlak timsali kesiliyor. Bakınız, ahlak sadece belli ölçütlerden ibaret, özellikle heteroseksist bakış açısına göre olan bir şey değildir. Ahlak başını örtmekle, aile kurmakla, dine inanmakla veya heteroseksüel ilişkiyle alakalı değildir, olamaz da. Geleneksel yapı içersinde yaşayıp kendini kısmak da değildir ahlak. Erkek egemen sistem kendi çıkarına uygun şekilde ahlakı tanımlıyor, ahlaklı veya ahlaksız olmayı belirliyor. Cinsellik niye ahlaksızlık olsun, cinsel yönelim niye ahlaksızlık olsun... Kafalar ne zaman sağlıklı bir şekilde çalışacak acaba? Din insanların yaşam ölçütünü asla ve asla belirleyemez. Dinin bir standartı yok; içinde yaşanılan kültüre göre değişen bir şey. Aslı bozulmamış denilen İslam bile her kültürde farklı uygulanmıyor mu? Şeriat ülkeleri İslam bu diyor, kapitalist zihniyetler İslam bu diyor, liberal zihniyetler şu diyor... Heteroseksist ülkelerin kadınlarının teslimiyetçiliğine ise hiçbir söylemiyorum bile. Zihniyetler nasıl bu kadar cinsiyetçiliğe inanarak doğalarını inkar edebiliyor, doğalarından vazgeçebiliyor... Doğa dediğim şey ne biliyor musunuz; özgür ve insanca yaşayabilmek. Evet, heteroseksizmin ölçütleri içersinde bir kadın yaşamı insanca değildir; çünkü eşit haklara sahip bir şekilde yaşamamaktadırlar ama heteroseksizme teslim olmuş zihniyetler bu eşitsizliği, adaletsizliği, haksızlığı savunmaktadır. AHLAK İNSANIN ÖZLÜK HAKLARINA SAYGIDIR. Bir kadın milletvekili, eşcinsellik için sonradan oluşturulmuş, toplum için tehdit falan demiş. Bir milletvekili mevkisi ne olursa olsun, benim doğuştan sahip olduğum özlük haklarıma sonradan oluşturulmuş diyemez. Bu bir insanın hedef gösterilmesi, linç edilmesi demektir. Senin örfün, adetin, geleneğin, ahlak anlayışın ne olursa olsun, benim doğuştan getirdiğim yapısal özelliğime dil uzatamaz, bu konuda fetva veremezsin. Bir milletvekili bütün insanların yaşamsal haklarına saygı göstermek ve o hakları korumakla mükelleftir. Devlet mertebesinde bulunan insanların bu ayrımcı tutumunu inanın aklım almıyor. Kalkıyorlar, vatandaşın cinsel yönelimiyle uğraşıyorlar. Bilgisizce homofobik düşünceleri okudukça inanın kanım donuyor, sinirden titremeye başlıyorum. Milletvekili de olsa, bir insanın bir insanı bu şekilde yargılamaya, onu üzmeye, ona zarar verecek sözler sarf etmeye hakkı olamaz. Eşcinsellik sana göre yanlış mı, senin öğretilerine ters mi; olabilir ama insanlara dolaylı veya direkt zarar verebilecek nefret söyleminde bulunmak hiç de doğru değil. Homofobi nedir; bir nefrettir. Homofobik söylemler de bu nefreti harekete geçiren ifadelerdir. Bakınız, bir eşcinsel eşcinsel olmasa, eşcinsel olmaz, eşcinselce yaşamaz... Bunu anlamak gerçekten bu kadar zor mu, anlamamak işinize mi geliyor? Eşcinsellik sizin heteroseksistçe içselleştirmelerinize ters olabilir ama bari içinizde tutun, kusmayın nefretinizi ki insanlar durduk yere zarar görmesin. Ne dine sığar nefret, ne de insnalığa. Ayrıca eşcinsellik sadece bir yatak odası hikayesi değildir. İnsanın yapısına uygun insanca yaşama hakkıdır da. Eşcinsellik doğada, canlı yapısında canlı tarihinden beri varoalan bir şeydir. Doğada, insanın hamurunda varolan bir şey de hiçbir şeyi, hiç kimseyi tehdit etmez... İnsanın cinsel yönelimi, yapısına uygun yaşamı tehdit etmek yerine, kişinin kendisini gerçekleştirmesini sağlayacağı için ortamın sükun içinde olmasını sağlar... Benim aşkım, sevgim, seksim kimi veya hangi toplumsal yaşamı tehdit etmiş ki bugüne kadar da, bundan sonra tehdit etsin. Heteroseksüel yaşamın önüne geçmiş mi bugüne kadar eşcinesellik; aksine eşcinsel yaşama zarar veren heteroseksistliktir. Heterofobi değil, homofobi vardır bu dünyada. Bir milletvekili ağırlığının, konumunun bilincinde olarak, hayata daha objektif, daha insancı, uhrevi değil daha doğa-l bakabilmeyi bilmelidir. Yoksa taraflı olur yönetimler, haksızlık olur hayatta... HAK! Yaşama hakkı! Herkesin eşit bir şekilde insanca yaşama hakkı..! Bilmem anlatabiliyor muyum?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder