1 Ocak 2016 Cuma

Ben eşcinsel değilim!


Çocukluğuma dönelim... Ben de yalan olmaz, samimiyetime inanabilirsiniz. Eşcinselliğini cümle aleme ilan etmiş birisinin saklayabileceği bir şey olabilir mi kimliği konusunda? Kendimi kız gibi hissediyordum sanırım. Önümdeki erkek figürlere benzemiyordum çünkü davranışsal olarak. Bazıları kabul etmese de eşcinsellerde bir kız gibilik mevcuttur. Veya kız gibi olanlar transseksüel midir? Aslında o yaşlarda erkek olduğumun veya kız olduğumun adını koyamazdım. Sadece içimden geldiği gibi davranıyordum. Kadın rolünü benimseme durumum mevcuttu. Cinsel oyunlarda falan kadın rolündeydim. Kadınların yaptığı el işlerine falan bir yatkınlığım vardı-r. Bu çevrem tarafından da hissediliyordu. Kahvehane gibi erkeklerin bulunduğu ortamlarda hiç bulunmazdım. İçime kapanıklığımın arkasında kimliğimin yattığına inanıyorum. Okulda falan da öyle... Hep kızlarla arkadaşlık kurar, futbol gibi oyunlardan kaçardım. Çünkü erkekler bana göre çok şiddetliydi. Fiziksel olarak bir erkek gibi güçlü değildim. Okulda resim veya sözel alanlarda, ezber konularında daha başarılıydım. Daha ilkokula başlamadan dergi, gazete, radyo, televizyon, müzik, magazin dünyası gibi şeylere ilgi duymaya başlamıştım. Tertipliydim, düzenliydim, takıntılıydım, mükemmeliyetçiydim, istikrarlıydım, inatçıydım, aisydim...

Cinsel duygularım uyanmaya başladığında cinsel hayallerim hep erkeklerleydi. Görsel olarak da bir kadınsılık vardı ama tam olarak hiçbir zaman bir kadın gibi giyinip-kuşanmak ve davranmak içimden gelmedi. Yani ben erkek gibi değildim ama hissel kadınlığım da hiç toplumsal kadınlığa uymadı. Olsa olsa feminist bir kadınım diyebilirim kendime. Yani içimdeki kimliğimi hiçbir zaman toplumsal cinisyete göre şekillendirmek gelmedi. Ben kadın biyolojisinde doğsaydım da bilindik anlamdaki bir kadın gibi giyinmez ve davranmazdım. Çünkü benim özgür bir yapım var ve birilerine dahil olmak için içimden geldiği gibi davranmaktan vazgeçemezdim. Yani benim kadınlığım biyolojik veya cinsiyet kimliği olarak hiçbir zaman bilindik anlamdaki kadınlığa uymadı. Zaten bilinçlendikçe kendime özgüvenim arttığı için içimden geldiği gibi davranma konusunda cesurdum. Cinsel kimlikleri bilimsel anlamda öğrendikçe de kendimle daha barışık olmaya başladım.

Ben biyolojik olarak bir erkektim ve biyolojik olarak kendi cinsimden hoşlandığıma göre eşcinseldim. Ama içimdeki kendimi erkek gibi hissetmeMe hallerim ne olacaktı? Yani toplumsal erkekliğe uymuyorsam, içimde bir kadın vardı. Birileri beni severken sevilmeyi seviyordum. Ama sevmeyi de seviyordum. İçimde erkek biyolojisine eğilimimden başka, cinsiyet olarak da bir kimlik vardı ama bunun tarif edilmesinin ve bir gruba dahil edilmesinin hiçbir önemi yoktu. Ben cinsel yönelimim dışında cinsiyet kimliğimi sevgi noktasında yaşıyordum; onun da bir kalıbı yoktu. Ben düz bir insandm işte. Belki farkında olmadan bir kategoriye aitimdir ama ben bunun farkında değilim ve olmak da istemiyorum. Yani illa ki erkek veya kadın kalıbında ve grubunda olmam şart değil ki; ben de arada kalıvereyim. Çünkü hiçbir şey olmaktan memnunum; çünkü bunun bana bir zararı yok; ne gibi bir zararı olabilir? Dışlanmak, aşağılanmak falan mı? Beni olduğum gibi kabul etmiyorlarsa, dışarıda kalayım bir mahsuru yok. Ben, ben olarak yaşayayım da, bırakın sevilmemeyim, bırakın dışarıda kalayım, bırakın beni ötekileştirsinler... Doğayı olduğu gibi kabul edemeyenlerin arasında ne işim olabilir ki zaten; benim kişiliğim ters doğa dışılık.

Doğru nedir, mükemmellik nedir, normal nedir..? Böyle bir şey var mı; neye göre, kime göre..? Yapay heteroseksist sisteme göre mi? Doğa yaratıyor kendini her renkte, her şekilde... Sen nasıl onu kendine göre doğru veya yanlış diye tanımlayabilirsin? Yaratılanların kendine bir zararı var mı, çevresine bir zararı var mı; yaşamakta bir sıkınıtı çekiyor mu; HAYIR. Sorun nerde öyleyse; farklılıkları kendine benzeteneyenlerde, doğanın binbir çeşitliliğini algılayamayan zihinlerde. Bu algısızlığa LGBTİ'ler de dahil. Ben nefes alabiliyor muyum, temel ihtiyaçlarımı giderebiliyor muyum; niye şikayet edeyim o zaman kendimden, yapımdan, kimliğmden, farklılığımdan..? Kendimi sevgi konusunda, cinsel konularda falan gerçekleştirebiliyor muyum; EVET. Bazı engeller varsa, bu benle alakalı değil; farklılıkları kabul edemeyenlerle alakalı. Herkesin cinsel kimlik seviyesi farklı olabilir ama herkesin kişilik yapısı da farklı ve bu kişiliğin psikolojisiyle bazı gerçeklerle yüzleşip kabul etme seviyesi de farklı.

Ben farklılıkları hiçbir zaman ne uyumsuzluk, ne yanlış, ne de hata olarak görüyorum. Uyumsuz olan, yanlış olan ne biliyor musunuz; yaratılanı, yaratılışından dolayı sevmemek; bu hem dışarıdan sevilmemek, hem de kişinin kendini sevmemesi anlamında. Hayatta iki tür kimlik yok ki, onlara benzemeye çalışalım. Biz kendimizi sevmez isek, çoğunluğa benzemeye çalışıp kendimizden vazgeçerek, bizi hiç kimse sevmez inanın. Kendimizle barışırsak, hiç olmazsa kimliğimize olan sevgimiz, saygımız yerinde kalır. Başkalarının sevgisini kazanamayabiliriz doğal yapımızla ama kendimizi kaybetmemiş oluruz.

Cinsel kimliğimi açıklamam gerekirse... Biyolojik olarak erkek olduğum ve erkeklerden hoşlandığım için cinsel yönelim anlamında eşcinsel olarak tanıml(an)ıyorum. Cinsiyet kimliğimi takmıyorum kafama. Çünkü bunun hayatta çok önemli olduğuna inanmıyorum. Sevgi aşamasında da ne şekilde gerekiyorsa, o şekilde davranıyorum. Toplumsal cinsiyet anlamda kendimi erkekliğe ait hissetmediğim gibi kadınlığa ait hissetmek istemiyorum. Yani ne olacak kadın veya erkek olsam; daha özel bir şeyler mi yaşayacağım? Toplumsal cinsiyete uymayanlarla işi olmayacak olanlarla zaten kişisel olarak benim hiç işim olamaz. Cinsiyet kimliklerinin toplumsal cinsiyete esir düşmesinden dolayı benimkisi cinsiyet kimiliğine tepkisel bir durum mu bilmiyorum. Kısaca ben erkek veya kadın olarak yaşamayı lüzumsuz buluyorum; insan olarak yaşayalım yeter. Zaten bu erkeklik ve kadınlık meseleleri değil mi cinsiyetçiliği yaratan? Erkeklik ve kadınlık olduğu sürece cinsiyetçilik de kaçınılmaz olacaktır. Toplumsal cinsiyet rolleriyle varolmaya çlışarak da cinsiyetçiliği pekiştirmiş olmuyor muyuz? Cinsel kimliğim net; belli kategorilere ait olmayan. Kendini doğduğu gibi kabul eden, olduğu gibi seven... Bağımsız ve özgür... Beni şu veya bu olarak tanımlayan ve belli kalıplara hapsetmeye çalışan, heteroseksist sistem; yoksa ben hiçbir şeyim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder