İşverenler eşcinsellere iş vermek için can atıyormuş!

Eşcinsel futbol hakemi H. İbrahim Dinçdağ cinsel kimliği deşifre edilip hakemlik mesleği elinden alındığı 2009'dan beri 150 iş başvurusundan olumlu cevap alamazken, Hürriyet'in yaptığı "Eşcinsel olduğunu açıklayan birine iş verir misiniz?" anketinden çıkan tablo oldukça şaşırtıcı. En son 6386 kişinin katıldığı ankette, % 65 kişi iş verirdim demiş. Çok iyimser bir tablo değil mi? Gerçekten gerçekler böyle midir? Ben zannetmiyorum. Herkes lafa gelince eşitlikçi oluyor da, uygualamaya gelince elalem ne der düşüncesine kapılıp ayrımcı davranabiliyor. Cinsel yönelimini gizli tuttuğun sürece sorun çıkmayacaktır elbet ama Halil İbrahim Dinçdağ gibi herkesin tanıdığı bir eşcinsel olunca iş verir mi acaba işverenler? Belki kişisel olarak cinsel yönelim ayrımcılığı yapmak istemeyebilir işverenler ama dışarıdan tepki gelince, onlar da kendi çıkarlarını muhafaza etmeye çalışacaklardır elbet; "Sana ne insanların cinsel yöneliminden, işini cinsel yönelimiyle yapmıyor" diyemeyeceklerdir tepkilere karşı. Bir de ayrıca yaşanılan bir olumsuzlukta cinsel yönelim mutlaka dezavantaj olarak baş gösterecek ve hedef haline getirecektir eşcinseli işten atılma konusunda falan. İş arkadaşları tarafından falan da mobbing uygulamasına maruz kalabiliyor eşcinseller ve işverenler bunu gözardı edebiliyorlar. Bir eşcinsel olarak bunları yaşadım ben çalışma hayatım boyunca. Yani iş sadece işverenlerin eşcinselleri işe kabul etmesiyle bitmiyor. Çalışma süreci boyunca da cinsel yönelim ayrımcılığı konusunda eşcinsellerin gözetilmesi gerekiyor işlerinin sürekliliği ve de huzurlu bir çalışma ortamı için. Bunları da geçin başta da dediğim gibi % 65'lik bir oran akıl alır bir oran değil eşcinsellerin iş bulma konusunda. Avrupa'da bile bu kadar bir kabul edilebirlik yoktur sanırım diye düşünüyorum eşcinsellerin çalışma hayatında. Ülkemizde % 90 küsur oranında bir eşcinsel karşıtlığı mevcutken, % 65'lik çalışma hayatına kabul edilirlik çok inandırıcı gelmiyor insana. Bu orana göre ülkemizde homofobi yok bile diyebiliriz. Öyle mi gerçekten? Gazeteci Ayşe Arman'ın ifade ettiği gibi umarım Halil İbrahim Dinçdağ, maruz kaldığı haksız uygulamanın hukuğumuz tarafından tespit edilmesinden dolayı çalışma hayatına da umarım en kısa zamanda kabul edilir.