30 Aralık 2015 Çarşamba

Blue Jean'le birlikte Türkiye'de müzik dergiciliği bitti


Hey dergisiyle takip ediyorduk müzik dünyasını... Sonra Blue Jean çıktı. Yıl 1987. Tam istediğim gibi bir dergiydi. Bağımlısı oldum tabi. Sonra, yani 2000'lerde Blue Jean tat vermemeye başladı. Sanki yabancı dergilerden alıntı haberlerle daha tekip edilesiydi... Daha şablonmatik, daha kartpostal, daha biriktirilesiydi basit haliyle. Kaç yıllık Blue Jean arşivim var bilmiyorum. Özgünleşince daha karmaşık hale gelmişti içeriği Blue jean'in ve ben de almamaya başlamıştım. Tabi vazgeçmemin tek sebebi eski içeriğini yitirmesi değildi; internet sayesinde müzikle ilgili her şeye ulaşabiliyorduk artık. İstediğimiz her müzik bir tıkla elimizin altındaydı ve belki de birilerinin müzik tavsiyesine ihtiyacımız kalmamıştı.

Eskiden liste hastasıydım ve müzik dergisi demek benim için en çok müzik listesi demekti. Dünya listelerine internet sayesinde ulaşabiliyordum ama Blue Jean 50 şarkılık orjinal listesini korusaydı, Blue Jean'den hiçbir zaman vazgeçmezdim. Zaten hiçbir zaman doğru dürüst bir listemiz olmadı, olanlar da istikrarlı olmadı. Çünkü bizde böyle bir merak yok. Yıl 2015 ve hala doğru dürüst bir tane bile ulusal müzik listemiz yok. Herkes derme çatma kendi listesini oluşturuyor. Tamam, ne yabancı 45'liklerimiz oldu piyasada satışta dünyadakiler gibi, ne single'larımız ama insan en azından radyoların çalma listelerini falan baz alarak ortak bir liste oluşturamaz mı? Liste, bir ülkenin müziğe verdiği değerin göstergesidir bence. Nokta!

Bugün müzik markete gidince büyük boy bir Blue Jean'le karşılaştım. Editörün yazısını okuyunca Blue Jean dergisinin kağıt, ebat gibi şekilsel durumuyla birlikte içeriğinin de değiştiğini öğrendim. Artık Blue Jean ergenlikten çıkıp yetişkin olmuşmuş! Blue Jean demek artık sadece müzik demek olmayacakmış. Yani Blue Jean'in yayın hayatı bitmişti. Eski müzik hali sayısından da son bir kez daha aldım hatıra olarak yeni haliyle birlikte.

Son yıllarda mizah edebiyat dergileri çok satmaya başlayınca bir çığ gibi sayısı da arttı. Önceden Ot vardı sadece. Sonra Fil, Deve, Kafa, Yumuşak G, Bavul... Blue Jean'in yeni hali ve diğer edebiyat dergileri bana eski Express dergisini hatırlattı ama içerik olarak Express'le hiçbirisi yarışamaz. Yumuşak G'nin, Bavul'un falan ilk sayılarını aldım ama beni hiç de tatmin etmediler diyebilirim. Bazı yazılar çok kişisel Ot'taki falan. Eskiden Roll dergisini falan benim anlayışıma göre müziğe uzak bulur ve takip etmezdim ama şimdilerde Roll'u bile mumla arıyorum. Aslında Radikal 2 bile bin basardı şimdiki mizah dergilerine daha geniş kapsamlı olduğu için.

Uzatmayalım; Türkiye'de Müzik dergiciliği bitti. Blue Jean de trende uyarak mizah edebiyat dergisi gibi bir şey olmuş. İçinde 1-2 sayfa müzik var ve bu sayıyı Yıldız Savaşları'na ayırmışlar. Bundan sonra da alırmıyım; sanmıyorum. Keşke eski hali kalsaydı da nefesini hissetseydim, arada bir alırdım gene.

Derginin sosyal medya sayfasına baktım da... Derginin değişeceği haberi önceden verilmiş ama benim haberim olmamış ve okur yorumlarından bu değişimden hiç kimsenin memnun olmadığı anlaşılıyor. Sahi gençlik şimdi ne yapacak? Blue Jean büyüdü diye pop müzik haberleşemeyecek mi? Umarım birileri bu işe el atar da boşluğu dolduracak internet üzerinden de olsa bir dergi çıkartır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder