1 Kasım 2015 Pazar

Ülkemizde pop dans müziğin 1 numarası Bedük'le "Bi Dans Etsek"


Şimdi "Bedük'ün yeni albümü çıkmış" desem, kimsenin umrunda olmayacak bile. Çünkü gerçek olan ve layığıyla yapılan müziğe uzak bir kültürde yaşıyoruz. Çünkü müzik diyince bizi sözleriyle vurmalı, çok seslilikle veya uluslararası bir düzenleme ve soundla kafamızı karıştırmamalı... Slogan ve birazcık şairene sözler, biraz da felsefe serpelim üzerine, bir de sözlere eşlik edecek bir müzik aleti olsun da, yeter! Tamam, melodi 1 numaralı unsurdur müzikte ama kötü bir düzenleme ve soundla bir şarkı da dinlenmiyor be. Dünyanın en iyi sesi de olsa, en iyi yorumcusu da olsa, en iyi şarkı da yapılsa; gerçek müziğin tadını bilen katlanamıyor iyi bir düzenlemesi ve soundu olmayan şarkıya. Bazı yazılarımda da belirttiğim gibi, aynı enstrümanlar çalınmasına rağmen bizim şarkılar neden Batı'dakiler gibi "güm güm" yüreğimi hoplatmıyor? Demek ki nasıl çalındığıyla alakalı. Sanırım işi bilmekle; bir şeylerin dozunu iyi ayarlamakla, kıvamla alakalı. Kabul ediyorum, bizde de "cayır cayır" şarkıların yapıldığı oluyor ama çok profesyonelce hissedemeyebiliyorsun. Ruhla alakalı bir şey mi acaba? Ben Batı müziğini daha çok sevdiğim için mi gönlüm Batı'da yapılanlarda? Büyük ihtimal öyle. Bizimkiler de Batı'da yaşasaydı, evrensel yaparlardı işlerini. İçinde yaşadığın kültürü ve paralelinde işin ticari boyutunu da düşünmek zorunda kalıyor olabilirsin. Çünkü bizden Batı'ya giden ve etnik müzik yapan sanatçılarımızın yapıtları bile çok Batı olabiliyor. Acaba onların da Batı'da olunca Batıca bir şeylere kafaları mı yatıyor, yoksa oranın soundu tek seçenekleri mi oluyor? Bu birazcık niyet meselesi, birazcık gerçekleri görerek iyi bir şeye ikna olmakla da alakalı olabilir. Ama içinde yaşadığın ortamın senin neyi nasıl yapacağına etkisi mutlaka önemli bir faktördür. Ama önce kişinin kendi ruhuyla alakalı sanırım ne ürettiği, ne üretmek istediği... Bedük bana göre ülkemizde Batı anlamında müzik yapanların bir numarası. Yaptıkları o kadar tertemiz bir sounda sahip ki, pırıl pırıl, pürüzsüz... Onun soundunu dinlerken şarkının ne olduğuna bile bakmıyorsun. Yaptığına dans müziği deniyor ama onun kendi deyimiyle de dans müziğinin pop müziğe kaymasıyla pop diyebiliriz. Ama pop dans demek daha doğru olur sanırım. Çünkü içinde dans ritimleri ve dans ruhu var... Dans ritminin yumuşatılmış hali... Ben Bedük'ün "Bi Dans Etsek" albümünü önceki albümlerinde olduğu gibi gene çok sevdim. Çünkü başına geçince hiç sıkılmadan keyifle dinleyebiliyorsun, hatta hayran olup kendinden geçiyorsun... Ben albümde biraz 80'ler ve 90'lar tadı da buldum. Bir de albümün son şarkısını dinledikten sonra başa dönünce hiç kesinti olmuyor; kaldığın yerden aynı ruh haliyle dinlemeye devam ediyorsun; GIF videolar gibi. "Salla Beni Güzel" hit tadında bir şarkı, "Gaipten" benim sevdiğim, albüme ismini veren şarkıysa Bedük'ün imzası gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder