8 Kasım 2015 Pazar

Eşcinsel değilim..! Biseksüelim..! Eşcinselim..!

Önce erkeğim, yani heteroseksüelim, sonra biseksüelim, sonra eşcinselim, sonra gerekçeler; yetiştirilme tarzı, yaşam koşulları veya istismarlar gibi, ardından tedavi veya din gibi unsurlarla eşcinselliğinden kurtulma çabaları, sonra belki heteroseksüel yaşam denemeleri, aidiyet duygusu sebebiyle aile ve toplum gibi kurumları ürkütmeme çabası, tabi bu arada eşcinsel yaşamdan kopamama durumları ve beraberinde gelen bocalamalar, iç çatışmalar, kimliğine inanmamanın getirdiği özgüvensizliğin dışarıya verdiği ayrımcılık cesareti, şiddetler, nefretler, ölümden dönmeler, işsizlik, sıkıntılı bir yaşam... Ve hala kimliğinin arkasında sağlam duramamak, hala kendine karşı şüphe ve nefret duymak, sağlıklı bir bünyeye sahip olunduğu halde hayata şükretmek yerine hep bir umutsuzluk, hep bir niye ben böyle-eşcinsel doğdum isyanı, hayatın gerçeklerini görememek, doğanın gerçeklerini görememek, kendine ve doğaya sırt çevirmek, hayatla yani kendinle barışamamak... Bir de bakmışsınız ki koskoca bir hayat yaşayamadan bitmiş. Kendimiz bitirmişiz hayatımızı. Kimseyi suçlamaya hakkımız yok. Sen kendin için ne yaptın diye sormazlar mı adama? Her gün ayrımcılığa maruız kalıyorsun cinsel kimliğinden dolayı da, o kimliğin için bir tuğla koyuyor musun hayata? Önümüzde bir hayat var ve o hayatı şekillendirecek olan kendimiziz. Hem ayrımcılıktan şikayet ederiz, hem de burası erkek egemen bir dünya diye mağduriyetimize boyun eğeriz. E sen kendine hiçbir şans vermiyorsun, kendini kurtarmaya çalışmıyorsun..; Seni kim kurtaracak, sana kim haklarını verecek; heteroseksizm mi? Geçiniz! Son olarak; transseksüellik de aidiyet duygusuyla alakalı bence...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder