21 Kasım 2015 Cumartesi

Denizli'de LGBTİ'ler toplanmaya ve açılmaya devam ediyor



Denizli LGBTİ ve Aileleri kalabalık bir katılımla bu haftaki toplantısını da gerçekleştirdi. LGBTİ anneleri vardı, heteroseksüeller vardı, İranlı mülteci LGBTİ'ler vardı, Pamukkale Üniversitesi'nin değişim bölümlerinden destek amaçlı öğrenci katılımcılar vardı...

Cinsel kimliklerin tanıtılmasından ve tanışma faslından sonra, geçtiğimiz haftalarda açılımını yapan bir eşcinselin annesi, çocuğunun açılımından sonra kendisinin kaleme aldığı notlarını paylaştı bizimle.

Bu hafta açılımını yapan başka bir eşcinselimiz de annesiyle katılmıştı toplantıya. Açılımın ilk döneminin zor kabul edildiği süreç yaşanıyor şu anda ama bu toplantıya katılmak bile kabul için atılmış çok büyük bir adım. Toplantının da önemi burada devreye giriyor. LGBTİ'ler gibi, LGBTİ aileleri de aslında bu konuda yalnız olmadıklarını hissediyor. Aileler çocuklarının LGBT'liğini kabul etmenin zorluğunun yanı sıra, çocuklarının farklı kimliklerinden dolayı toplumda karşılaşacakları sorunları da düşünüyorlar ki bu da aslında çocuklarını düşündüklerini gösteriyor ve toplantılarımıza da katılıyorlar. Heteroseksüel bir sitemde, bu hafta açılımını yapan bu eşcinsel çocuğumuzun annesinin bir sözü çok anlamlıydı: "Çocuğuma sahip çıkmak istemesem, bu toplantıda ne işim var?"

Başka oluşumlar LGBTİ'lerin açılımına bu kadar fırsat veriyor mu bilmiyorum ama bizim katılımcı LGBTİ'lerimiz Denizli'deki oluşumu açılmak konusunda fırsata dönüştürmüş durumdalar. Açılmak demek, barışık bir hayat demek çünkü... Toplantılara katılan LGBTİ'lerin ilk dönemki içe kapanık durumlarından eser kalmadığını görüyoruz açılımlarını yaptıktan sonra. Açılım yapılan LGBTİ anneleri de oluşumun en büyük destekçileri oluyor daha sonra yeni katılımcılara cesaret vermek amacıyla.

Dikkat çekici bir unsur da, nasıl eşcinseller daha toleranslıymış gibi en başta biseksüelliği kamuflaj olarak kullanıyorsa (gerçek biseksüeller istisna), bazı transseksüeller de ilk katılımlarında kendilerini eşcinsel olarak tanımlayabiliyorlar. Çünkü eşcinsellik de transseksüelliğe göre daha kamuflaj bir durum. Toplumun ve ailelerin eşcinselliğe bakış açısı da transseksüelliğe göre daha ılıman sanki.

Kendini başta eşcinsel olarak tanıtan bir transseksüel arkadaşımız da, üniversite de yaşadığı sıkıntıları paylaştı bizimle. Bir transseksüel olarak onlara-diğer öğrencilere dahlil olamadığı gibi, onların aşağılamasına da maruz kalıyor. Bir tarafta ayrımcılık, bir tarafta içinde mutsuz olduğu bir beden... Gerçekten transseksüel olmak çok zor. Gerçek kimliğinle eğitim hakkını bile kullanamıyorsun sağlıklı bir biçimde. Eşcinsel olsan toplumsal cinsiyete ters düşmek söz konusu, transseksüel olsan ayrı bir dert...

Bugün başka bir şehirde okuyan bir eşcinsel arkadaşım da yöneliminden dolayı aşağılanmaya maruz kaldığı için sabaha kadar uyuyamadığını söyledi. Gerçekten dedikodu kazanlarına her LGBTİ ne kadar sırtını dönebilir, ne kadar umursamayabilir. Bu arkadaşın eşcinsel olduğu kulağına giden bir öğretmeni demiş ki, "Eğer eşcinselse, ona olan davranışlarımı tekrar gözden geçiririm.". Aileler bile kabul edebiliyorken, toplum mühendisleri olan öğremenler nasıl homofobik olabiliyor anlamıyorum. Farklılıklara karşı hoşgörüsüz bir öğretmenlik olabilir mi?

Denizli LGBTİ ve Aileleri, ailelerin veya başka birimlerin LGBTİ'lerden önce başvurdukları bir yardımcı unsur olabilir mi zamanla? Bir baba çocuğunun eşcinselliğini itiraf etmesi için, "Denizli'de LGBTİ ve aileleri toplanıyormuş, sen de katılmak ister misin?" diye sorabiliyor çocuğuna veya geçenlerde intihara kalkışan İranlı mülteci bir transsesküel için Üniversite Hastanesi'nden aranabiliyoruz gecenin bir yarısı yardım için... Daha kazanabileceğimiz çok şey var diye düşünüyorum...

Bugüne kadar mekan konusunda pek sıkıntı çekmedik diyebilirim ama değişik sebeplerle sürekli yer değiştirmemiz, her hafta yeni yeri bulma konusunda çok da iyi bir şey değil sanırım. Önümüzdeki hafta başka bir mekanda toplanma durumumuz söz konusu. Daha tam olarak nerede toplanacağımızı bimiyoruz bile. Biz daha dernekleşemediğimiz için bütçemiz olmadığından ve de herhangi bir fondan faydalanamadığımızdan, sabit bir yer de kiralayamıyoruz. Yaptığımız işin değeri anlaşılır da, umarım bir destek alırız bir yerlerden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder