26 Ekim 2015 Pazartesi

Erkeklikle fazla samimi olmayacaksın!

Erkeğin suratına bakıyorum; kaba dayı haller; sanki dünyayı ben yarattım, sadece benim dediğim olur, der gibi... Zaten erkeklik de böyle bir şey değil mi? Erkekler bu şekilde yetiştirilmiyor mu? Erkekler iktidar olarak yetiştiriliyor ve her erkeğin kendi çapında bir iktidarı var... Böyle bir erkeklikten insancıl davranışı ama samimi ve sürekli bir insancıl davranışı bekleyebilir misiniz? Ben bekleyemem; çünkü istediği olmayınca ne zaman öfkeleneceği, ne zaman patlayacağı, ne zaman zarar vereceği belli olmaz. Ben erkekliği patlamaya hazır saatli bomba gibi görüyorum. Herkesin bir öfkesi vardır ama erkekliğin öfkesinin kontrolü yoktur; yakıcıdır, yıkıcıdır. Çünkü erkeklik bunu gerektirir! Böyle kurulmuştur ereklerin zembereği çünkü çocukluktan itibaren. Aksi olursa, yani yumuşak olurlarsa, öğretilen erkekliğe ters düşer bu durum ve rencide olurlar. Aslında sadece cinayet işleyen erkekleri suçlamak kadın cinayetlerini çözmez. Bir anne, bir baba veya o yetiştirici kim ise, erkekleri iktidar olarak yetiştirmeye devam ettiği sürece, değişen bir şey olmayacaktır. Yetiştiriciler de belki bu yanlış yetiştirmeyle toplumsal varoluşlarını gerçekleştiriyorlardır. Yarın, öbür gün yumuşak bir erkeğin ebeveyni olarak, "senin yetiştirdiğin çocuk bu mu?" diyeceklerdir elbet. Erkeklerin kabahatlerine hep bir bahane bulma çabamız vardır. Mağdur olan kadınlar bile erkekliğin kabahatlerine hep bahane ararlar. Anlamıyorum bu kadar erkekçiliği. Erkekleri sevin ama heteroseksist erkekliği değil. Hep diyorum; mağduriyetlerimizden kurtulmak için çaba sarf etmiyorsak, en büyük suçlu kendimiziz. Sen canın yandığın halde kendini korumazsan, güvenliğini sağlama alacak şekilde hareket etmezsen, mağduriyetinde senin de payın vardır. Şimdi yüzme bilmediğin halde denize atlarsan, kim suçludur bunda? Sen erkekliğe karşı kendini korumazsan, kimdir bunda suçlu olan? Hani önlemimizi almak için önümüzde hiç erkek şiddeti, cinayeti olmasa, erkeklere karşı güvenceyi normal karşılayabilirim ama her ay onlarca kadın cinayetinin işlendiği bir ülkede, nasıl insan sırtını dönerek uyuyabilir ki bile bir erkeğe karşı? Üstelik o kadar şiddetine maruz kaldığın, geçimsizlik yüzünden ayrılmaya karar verdiğin bir erkeğe karşı.. Son olayımızda kadın geçimsizlik yüzünden kocasından ayrılmaya karar veriyor ama erkek, babasının evine sığınan kadını 9 bıçak darbesiyle öldürüyor. Kadın daha önce de ayrılmak istemiş ama 2 tane çocukları olunca ertelemiş ayrılmayı. Ne oldu; değişen ne oldu? Yol yakınken ayrılsaydın ve güvenlik önlemlerini alsaydın daha iyi olmaz mıydı? Bir insan bir kere gösteriyorsa şiddetli tarafını, o insandan hayır gelmez. Anında noktayı koyacaksın. Hatta bana göre bir erkekle aynı çatıyı paylaşmayacaksın bile. ŞAHSEN BEN PAYLAŞMAM. İHTİYAÇLARIMI GÖRÜRÜM, HERKES KENDİ YOLUNA. BÖYLE OLDUĞU HALDE BİLE ERKEKLERİN ŞİDDETİNE MARUZ KALMAKTAN KURTULAMADIM; BİR DE ERKEKLİĞE GÜVENİP ONUNLA AYNI HAYATI MI PAYLAŞACAĞIM? DOĞANIN KANUNU DEĞİL KADIN ERKEK BERABERLİĞİNİN AYNI ÇATI ALTINDA OLMASI; HETEROSEKSİST SİSTEMİN DAYATMASI. Bakınız, bunlar-kadın cinayetleri münferit olaylar değil ve her kadın cinayeti haberi okuduğumda çok sinirleniyorum. Bu cinayetlerden herkes sorumlu, bu cinayetlerde herkes suçlu... Devlet de suçlu; çünkü devlette de erkek anlayışı yok mu? Kadın erkeğin himayesinde olmalı gibi bir düşünce hakim değil mi? Gidişatın bu şekilde devam etmesine sessiz kalan herkes suçlu. Cinayetlerde bile hep kadında bir kusur aranmıyor mu? Yani kadın kadınlık görevlerinde kusursuz olmalı gibi bir düşünce hakim. Kadın namuslu olmalı, kadın çocuk yetiştirmeli, kadın evinde iyi hizmet etmeli.. Kadın köle gibi bir şey ve köleliğin dışına azıcık çıksa, yani azıcık insan gibi yaşamak istese bileti kesiliyor ve mağduriyetini maruz görüyorlar. Kadın hep katlnamlı..! Erkektir yapar..! Ne mecburiyeti var ki kadının, erkeğin kahrını çekmeye? Erkekliğin ön planda tutulduğu ve muhafaza edildiği bir düzen korunmaya çalışılıyor işte ve dayanılamama noktasına gelenlerin de hayatlarına son veriliyor. Yasalar olsa neye yarıyor, yargı olsa neye yarıyor, polis olsa neye yarıyor... Çünkü toplumda bir erkeklik anlayışı hakim ve toplumsal hayatta buna göre bir yaşam düzeni var ne yazık ki? Bu erkeklik anlayışına mağdur olan kadınlar da dahil yani. Ben sadece erkekleri suçlamıyorum bu konuda; hatta kadınlar daha suçlu mağduriyetlerine sessiz kaldıkları için. Çaresizlik diye bir şey yoktur; insan istedikten sonra o çaresizliğin üstesinden gelebilir. Bu tür erkeklere gerçekten güven olmaz. Çok yalan söylerle, kandırırlar sizi ve örnekte olduğu gibi öldürürler... Şiddet uygulayan bir erkeğe asla ve asla inanmayın ve onunla ilişkinizi anında kesin. Tekrar söylüyorum; ŞİDDET UYGULAYAN, HATTA BİR TOKAT ATAN ERKEĞE BİLE ASLA VE ASLA GÜVENMEYİN VE ANINDA UZAK DURUN O KİŞİDEN. Dediğim gibi bana kalırsa erkeklikle fazla samimiyet bile kurmamak gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder