11 Ekim 2015 Pazar

Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumuna...


Bundan sonra Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumunun resmi bir parçası değilim; çünkü kendimi özgür hissedemiyorum. Ama bu, oluşuma elimden gelen katkıyı sağlamayacağım anlamına gelmemeli. Hatta üzerime düşenin belki daha fazlasını yapacağım. Çünkü aktivizm bir ruh meselesidir; egosal bir şey değildir ki kırılınca veya tatmin olunca vazgeçilsin. O yüzden beni gene oluşumun bir parçası gibi düşünebilirsiniz ama oluşumdaki diğer kişilerin egolarına hedef olmamak ve ortamın daha sakin geçmesi için sadece benden beklenen veya istenen performansın en üst veya makul seviyesini sergilemeye çalışacağım. Çünkü oluşumdaki fikirsel paylaşımlarım özgürce düşüncelerimi ifade şeklinde değil de, kişisel yargılama olarak algılanabiliyor; üstelik gerçek dışı bir şey söylemediğim ve söylediklerim kişilere karşı olmadığı halde. Belki benim düşüncelerim, oluşumun LGBTİ hareketi seviyesine denk düşmediğindendir. Açıkçası ben daha evrensel, daha ileri bir harekete dair düşüncelerimi bile paylaşmaktan çekinir hale geldim. Çünkü heteroseksizmin baskıladığı LGBTİ hareketi anlayışıyla uyuşmuyor benim "hareket"e dair düşüncelerim. Biz bugüne kadar dünya üzerinde yapılan LGBTİ özgürlüğü anlayışı üzerine bir şeyler koymaya çalışmak yerine 1960'lar Amerika'sında bile olmayan ahlakçı ve homofobik bir anlayışla bir araya gelmeye çalışıyoruz (Niye bu tarihi ve ülkeyi örnek verdim; çünkü biz Batı'daki mücadelenin başlangıç noktasında bile değiliz; düşünsel anlamda bile). Bu kendimizi kandırmaktan öte bir yere götüremez bizi. Özgürlüğün en iyisine inanmalıyız ki, içinde bulunduğumuz koşulları zorlayabilelim (ki bu koşullar da mevcut aslında. Yoksa iyi sayılabilecek bir katılımla Onur Yürüyüşü'nü gerçekleştirebilir miydik sorunsuz bir şekilde; bir çok LGBTİ bunu aklının ucundan bile geçirmediği ve böyle bir düşünceye başlangıçta karşı çıktığı halde). Bize sistem tarafından verilebilecek olanın maksimumunu kazanmaya çalışarak hak mücadelesi yapılamaz; en eşitini istemeliyiz. Hele laf olsun diye bir araya gelinerek aktivizm hiç olmaz. Araştırmacı ve güncel bir ruh gerekir aktivizm için... Disiplin gerekeri, istikrar gerekir, strateji gerekir, ciddi anlamda örgütlülük bilinci gerekir... Boş zamanlarımızı doldurduğumuz hobi mahiyetinde bir aktivite olmamalı aktivizm dediğimiz şey... En azından biraz daha atak, biraz daha cesur, biraz daha özgüvenli, biraz daha bilinçli, biraz daha açık, biraz da politik olunmalı bir şeyler başarabilmek için... O yüzden yazılarımın yayınlandığı ve neredeyse kurulduğu günden beri bir parçası olduğum Kaos GL'nin yerel bir muhabiri olarak toplantılara katılacak ve ağırlıklı olarak düşünsel veya medya iletişim konularında katkı sağlamaya devam edeceğim. Umarım bu kararım, birbirimizle çatışmamızın önüne geçerek birlikte hareket etmemizi, daha motive ve daha saygı içersinde toplantılar yapmamızı, LGBTİ hareketinin bakış açısının daha geniş kapsamlı ve daha evrensel olması gerektiğini anlamamızı sağlayacaktır. Sevgilerimle....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder