6 Temmuz 2015 Pazartesi

Sapık olmanın ölçütü cinsel yönelim, eşcinsellik midir?

Neredeyse her gün, yobaz mı diyebiliriz bu kişilere, dindar mı, muhafazakar mı, cahil mi..., biri çıkıp nefret söyleminde bulunuyor eşcinsellere karşı, transseksüellere karşı, LGBTİ'lere karşı... Bir insan, bir insandan niye nefret eder? Hatta daha açıkça diyebiliriz ki bir insan, bir insanın cinsel yönelimine veya cinsiyet kimliğine dayalı olarak niye nefret eder ve nefret söyleminde bulunur? Niye..? Din... Muhafazakarlık... Cahillik... Aslında bir çok şey cahillikle alakalı sanırım ki bilinmeyenlere karşı bir korku ve önyargı oluşuyor. Ve korkular o kadar mantık dışı ki... Herkesin dini kendine... Demokrasi ve insan hakları diye bir şey yok mu? Herkes hesabını kendi versin Tanrı'ya. Ne bu işgüzarlık. Benim çıkarlarıma demokrasi ters düşüyor, dini de çıkarlarıma alet ediyorum diyorsan, bunu açıkça söyle. Bunu demek istiyorsunuz ama açıkça da söyleyemiyorsunuz. Aslında içinde yaşadığımız kültüre bakarsanız, hatta geleneksel toplumlara bakarsanız, dinin dayanak gösterilerek, yaşam biçiminin demokrasiden ne kadar uzak bir şekilde yönetildiğini fark edebilirsiniz. Adamlar kalkıyor, insanları cinsel yönelim veya cinsiyet kimliklerine dayalı bir şekilde ötekileştirebiliyorlar, onları nefrete hedef gösterebiliyorlar.. Çelişkili olansa, bu homofobik kişilerin sevgiyi ve insanlığı dillerinden düşürmemeleri... Onların sevgi anlayışı da, insanlık anlayışı da çıkarlarına dayalı tek tip. Neyin çıkarcılığı; heteroseksizmin. Benzer tepkileri her nefret söylemine karşı gösteriyorum ve bu tepkiselliğimi kişiselleştirmek de istemiyorum. Çünkü bu nefret söylemlerinde bulunanlar, arkalarına muhafazakar rüzgarı almış durumdalar yönetim ve toplumsal olarak. Yoksa tek başlarına bir şey yapabilecekleri yok. Nefret söyleminde bulunanlarla, nefet söyleminde bulunanların cesaret aldıkları noktalar birbirini besliyor. Yobaz basından birisi gene akıl ve mantık dışı, bilimsellikten uzak söylemlerde bulunmuş. Böyle cahilce yazıları okuyarak moral bozmak da istemiyor insan. Bozuk plak gibi birbirlerinin nefret söylemlerini tekrar edip duruyorlar... Sürekli sapık diyorlar eşcinsellere. Bir insanın cinsel yöneli midir sapık olup olmadığını belirleyen? İnsan dediğimiz canlı kaç parametreliktir ve cinsel yönelimi kaç parametreye tekabül eder? Şimdi heteroseksüeller pür-ü pak mı oluyorlar cinsel yönelimleri karşı cinse olduğu için? Eşcinsellerin hayatlarına şahit oldunuz mu da sapık diyorsunuz? Cinselliğimiz dışında da bir hayatımız, sorumluluklarımız var bizim. İnsan bu kadar başkalarının hayatını engelleyecek ve hayatlarına zarar verecek derecede sürekli nefret kusar mı? Homofobiklere sesleniyorum; sizin gerçekten hiç işiniz gücünüz yok mu da başkalarının cinsel yönelimleriyle, cinsiyet kimlikleriyle uğraşıyorsunuz? İdeolojiniz çok basit de, o yüzden mi sadece cinsellik üzerinden politka yapıyorsunuz? Eşcinsellerin, transseksüellerin, LGBTİ'lerin tek derdi insanca yaşamak. Cinselliğimiz sadece sizin rahatsızlığınız. Yoksa biz ne cinsel odaklı yaşayan insanlarız, ne de cinselliğimizi ön plana çıkartmayı seviyoruz. Bizi ötekileştiren de, nefret söylemine alet eden de sizlersiniz. Cumhuriyet gazetesinde bir araştırma yayınlandı. LGBTİ'lerin % 90 civarındası gizli yaşıyormuş zaten. Bırakın cinselliğmizle ortalığı karıştırmayı, nefretten korunmak için kendimiz olmamıza bile izin vermiyor, sonra da ortalığı nefrete boğuyorsunuz. Nefret yerine sevgiden bahsetseniz ne çıkar? Daha güzel olmaz mı? Hele Tanrı adına, din adına falan ahkam kesmeyi bırakın. Artık bu tür uhrevi dayanaklarla, LGBTİ'leri susturamayacağınızı falan öğrenin. Hiçbir ülke veya kişi, ne kadar baskı olursa olsun, teknolojik bir çağda demokrasinin dışında kalamaz. Kaybedecek olan cehalettir, yobazlıktır, baskıdır, muhafazakarlıktır. Özgürlük, eşitlik ve demokrasi haklı gerçeklerdir çünkü. Tek taraflı demokrasi anlayışı olmayacağını da öğrenin. Ayrıca sapık olmanın ölçütü cinsel yönelimse, heteroseksüellerin yaptıklarına bir bakarsanız, eşcinsellerin ne kadar masum olduğunu anlarsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder