8 Temmuz 2015 Çarşamba

Dördüncü üniversiteye doğru... Yaşam boyu öğrenci-lik!


Eğitim zaafıma gene yenildim. Bir daha üniversite okumayacağım dedim ama dördüncüyü de okuma kararı aldım. Sürekli öğrencilik, takıntılı biri olarak biraz sıkıntı yaratıyor ama sanırım bende alışkanlık haline gelmiş ki bu durum, derssiz, sınavsız bir yaşam düşünemiyorum. Hayat geçip gidiyor zaten, niye öğrenerek geçip gitmesin? Öğrenmenin kime ne zararı var? Yaşasın yaşam boyu eğitim ve öğren-cilik..!

Ben üniversitelerimi hep açıktam okudum çalışmak zorunda olduğum için. Zaten normal bir üniversiteyi kazanacak sayısal kapasitem yoktu ve zorlayarak da normal bir üniversite kazanmak istemedim. Çünkü başka şehirlerde hangi imkanla okuyacaktım ki...? Ev kirası, temel ihtiyaçlar... Hiçbir destek olmayınca da...

Hayatını parçalayarak örgün öğretimde bir üniversite bitirdin diyelim... Ekonomik olarak gelecek garantisi var mı bunun? Bari dışarıdan okuyarak hem çalışmış olup, emeklilik hakkımı da kazanmış oldum yaş engeline takılsa da.

Eğitim sistemimimiz ne kadar bilim insanı yetiltirmek zihniyetinde acaba? Herkesin beklentisi ortadayken, verilen de aynı paralellikte oluyor... Görüyoruz... Üniversiteler hiç de öyle özgürlükçü zihniyetlerin elinde değil ne yazık ki... Eşcinsellik karşıtı bir eğitim sistemi olabilir mi? Konuyu niye oraya bağlıyorum; çünkü eğitim denilen şey özgürlükçü ve eşitlikçi olmadıktan sonra o kadar da bir şeye yaramaz. Mutlaka bir yerde tökezler bu sistemin eğittikleri... Ama her şeye rağmen örgün öğretim havasını teneffüs etmek isterdim.

Velhasıl kapasitem ve şartlar doğrultusunda bir eğitim hayatı seçtim kendime. 90'larda Açık Öğretim'de bölüm sayısı sınırlıydı ve bana en uygun olarak Halkla İlişkiler'i okudum. Sonra 4 yıllık bir üniversite bitirmek sevdasıyla hiç istemediğim halde İşletme bölümünü bitirdim. Son olarak da toplum bilimini herkesin bilmesi gerektiğine inandığımdan ve de eşcinsel hakları mücadeleme bakış açısı olarak katkı sağlar düşüncesiyle Sosyoloji bölümünü bitirdim.

Zamanımın eğitim anlamında boş geçmemesi için hafif bir bölüm varsa okuyayım diye bugün Açık Öğretim bürosuna gittim ve en uygun olarak Felsefe ve Fotoğrafçılık vardı. Kafamın biraz dinlenmesi için Felsefe'yi bir başka bahara bıraktım ve hobim de olan Fotoğrafçılık bölümünde karar kıldım. Amatörce fotoğraf çekmekten çok hoşlanıyorum zaten ama meslek olarak da fotoğrafçılık yapmayı çok isterdim. Neden olmasın... Özellikle moda fotoğrafçılığı yapmayı çok istiyorum. Kayıtlar 9 Eylül'de. Bir aksilik çıkmazsa kaydolacağım. Hep 4 üniversite bitirmek dilimdeydi, o da gerçekleşecek bir anlamda. Vaktim ve de keyfim olursa, Felsefe'yi de bitiririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder