27 Haziran 2015 Cumartesi

Tek tip LGBTİ anlayışından artık kurtarmalıyız kendimizi


Bu akşamki LGBTİ toplantımızı sohbet amaçlı Down Kafe'de yaptık... Konumuz yoktu ama toplantılar dışında sohbet ortamlarında veya bloğumda dile getirdiğim LGBTİ'lik konusundaki düşüncelerim yüksek volume'lu bir konu haline geldi, getirildi... Pozitif bir enerjiyle gittiğim ortamlarda savunmaya geçirilebiliyorum hiç beklemediğim bir şekilde, bu akşam olduğu gibi... "Halil sen transseksüellik hakkında şöyle şöyle düşünüyormuşsun..." Düşünmemeli miyim?! Şöyle bir gerçek var... İnsanlar, "insanlar" derken de yanlış anlaşılmasın, çünkü o kadar hassas bir toplumuz ki bu yüzden kendimizi sağlıklı bir şekilde ifade bile edemiyoruz, evet insanlar işte her düşüncemi kendi hassasiyetlerine dokunacak şekilde anlayabiliyor. Üstü kapalı olarak konuşup felsefe yapmak niyetinde değilim. Herkesin bir LGBTİ anlayışı var ama bana göre içinde yaşanılan kültürün şekillendirdiği bir LGBTİ anlayışı da var ve bunun dışında bir LGBTİ anlayışına sıcak bakılamayabiliyor. Anlaşılmayan şu; bir şeyler benim özgürlük anlayışıma, queer bakış açıma uymayabilir ama bu benim LGBTİ'leri kendi bakış açılarına göre olan LGBTİ'liklerini desteklemediğim anlamına gelmez ki... Benim, transseksüelliğin biyolojik cinsiyet dışında da varolabileceğini dile getirmem, ki böyle bir gerçek de var, bazı arkadaşların biyolojik cinsiyetlerini cinsiyet kimliklerine dönüştürmelerine karşı olduğum anlamı taşımaz ki... Bunu defalarca da dile getirdim. Ben transseksüellerin eğer istiyorlarsa geçiş ameliyatlarının destekçisiyim ama bu, farklı bir transseksüellik anlayışına da sıcak bakmamın önünde bir engel teşkil etmemeli. Bedenini değiştirmek isteyen kadar, bedenini değiştirmemek diye bir transseksüellik gerçeği var. Artık konuyu kendi üzerimden örneklendirmekten de... Her LGBTİ anlaşılmadığna inanıyor... Ben de kendimce anlatıyorum LGBTİ'liğimi. Felsefem kategorisizlik, sınırsızlık, geçişgenlik ama kendimce de olsa, LGBTİ'liğe genel anlamda uyan bir yapım da var. O yüzden LGBTİ'leri anlayamamak gibi bir durumum söz konusu değil. Sadece olaya düz bir çerçeveden bakmıyorum. Tekrar açıklayayım. Ben biyolojik cinsiyet olarak kendi biyolojik cinsiyetinden hoşlanan bir "eşcinsel"im. Cinsiyet kimliği olarak da bir erkek değilim; kadına daha yakınım; kadın bir transseksüel oalarak tanımlarım cinsiyet kimliği olarak eğer kendimi tanımlamam gerekirse ama belki cinsiyetçi sistem karşıtlığından, belki de gerçekten cinsiyetçi kalıba uymadığımdan, kendimi tanımlama ihtiyacı da hissetmiyorum. Yani ben kadınım desem ne kadar kadınım, erkek değilim desem ne kadar erkek değilim; bunun hesabını yapmak zorunda da değilim. Şimdi benim bu düşüncelerimi ifade etmemin hangi hassasiyetlere dokunur tarafı olabilir? Artık saygı bekliyorsak, önce düşünce özgürlüğünün ifadesine saygı duymalıyız. Hatta toplantılarda yanlış anlaşılmamak için kıyıda köşede oturup, üzerime laf gelmediği sürece konuşmuyorum bile. Heteroseksist bir toplumda, şu aşamada tepkiyle karşılanacağını biliyorum düşüncelerimin. Çünkü ne kadar inkar edilse de, kalıplaşmış bir LGBTİ anlayışı var. Ayrıca mücadele edilmesi gereken kimlik mi, kimliksizlik mi? Hassasiyetlerimizi belirleyen de işte hangi pencereden baktığımız. Biz neyin mücadelesini veriyoruz; aidiyetin mi, aidiyetsizliğin mi? Gerçek anlamda özgürlükten önce aidiyetin mücadelesi veriliyor; kimlikler üzerinden varoluşun mümkün olduğu bir dünyada, kimlikler ne derece de varolabilir, ne kadar kabul edilebilir tartışılır bir konu. Olaya kısa vadeli olarak da bakıyorsak, tam olmayan bir kabul ediliş bizi tatmin edebilir ama özgürlükçülük, kişinin o kadar da kendisi için yapılan bir şey değildir. LGBTİ mücadelesi de ben eşcinselim, sen transseksüelsin, o da interseks (gerçi o bile-intersekslik bile fazla geliyor, hatta bilinmiyor şu aşamada!) üzerinden yapılan bir mücadele değildir. O kadarıyla yetinen yetinsin ama bu binbir çeşit yapı ve bu yapının düşünce ifadesinin önünde bir engel teşkil etmemeli. Mesela ne eşcinsel evlilik hakkı bütün eşcinsellerin evlilik istediği anlamına gelir, ne de birilerinin transseksüellerin bedenlerini değiştiremesine karşı oluşu, ameliyatları desteklemediği anlamına gelir... Özgürlük istiyorsak, farklı düşüncelere karşı esnek olmasını da öğrenmemiz gerekiyor. Ötekileştirilenlerin, farklı düşüncedeki insanlara hedefsel şekilde karşı çıkması da bir ayrımcılıktır. Öncelikle kendi içimizdeki farklılıkları anlamaya çalışmalıyız bizi ötekileştirenlerin ötekileştirme nedenlerini anlayabilmek için. Ayrıca benim düşüncelerim sadece kendi ürettiğim bir şey değil ki... Queer politikası tartışılmaya başlayalı kaç yıllar olmuş... Kendimizi anlayabilmek için, biraz evrensel olarak kendimizi güncellememiz gerekiyor. Tek tip LGBTİ anlayışından kurtaralım artık kendimizi. Kendimize veya kendi kesimimizdeki farklılıklara karşı biraz daha geniş açıdan bakalım... Kişisel bir not daha düşmek istiyorum; benim en yakın ve de 20 senedir her gün görüştüğüm arkadaşım transseksüel; ben mi anlayamayacağım transseksüelleri..? Birbirimizi anlayamıyoruz diyoruz ama anlamaya çalışıyor muyuz acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder