20 Haziran 2015 Cumartesi

Denizli'deki Onur Yürüyüşü'nün ardından

Seneye Denizli'de binlerce kişinin katıldığı Anadolu'nun en büyük Onur Yürüyüşü'nü yapacağız...



Bu haftaki toplantımızda "Onur Yürüyüşü"müzün değerlendirmesini yaptık;
Eksiklerimizi tartıştık, gelecek yıl daha iyisini yapabilmek için önerilerimizi sunduk...
Daha profesyonelce bir program belki daha iyisini yaptıramayacağı gibi, acemiliğin getirdiği bir samimiyet de vardı yürüyüşümüzde diye düşünüyorum. Teknik ve içerik bakımından daha iyi program ve koordineli bir organizasyon ilk denemede daha iyisini yaptırabilir miydi onu da bilmiyorum...
Toplantıda da belirttiğim gibi, artık görünür olma konusundaki korkularımızı üzerimizden atmalıyız. Çünkü biz kötü bir şey yapmıyoruz... Sadece herkes kadar eşit, herkes gibi insanca yaşama hakkımızın peşindeyiz. Yürüyüşümüzü şehrimizin en işlek caddesinde yapabilmeliyiz.
Gelecek yürüyüşümüzde üzerinde durmamız gereken en önemli konu ise, artık yürüyüşümüzü, Anadolu'nun en katılımlı "Onuru Yürüyüşü" haline getirmeliyiz. Diğer şehirlerden oluşum ve bireysel bazda katılımlar için biraz daha çaba sarf etmeliyiz.
Daha iyi organize olmalıyız...
Ulusal basınla daha sağlıklı ilişki kurmalıyız sesimizi daha güçlü duyurabilmek için...
Tüm STK'ları ve siyasi oluşumları yanımıza çekebilmenin, onlarla işbirliği yapabilmenin yollarını aramalıyız; hatta bu konuda biraz arsız ve yüzsüz olmalıyız..!
Şehrimizdeki mülteci LGBTİ'leri tam anlamıyla "Onur Yürüyüşü" dahil olmak üzere tüm organizasyonlarımıza dahil etmeliyiz...
Aslında bu konular çok daha etraflıca konuşulması gereken konular... Ama biz kendi çabamızla acemice de olsa daha bir yıl olmadan hayallerimizi gerçekleştirdik sayılır...
1 Mayıs, Anti Homofobi Günü, Onur Yürüyüşü...
Yaptıklarımız, yapacaklarımızın bir referansı... Artık "yaparsak nasıl olur?" korkusunu üzerimizden attık... Şimdi "daha iyisini nasıl yapabiliriz?"in derdindeyiz.
Bütün bunları ne için yaptığımzı açıklamakta fayda var. Eşit, özgür ve insanca yaşayabilmek için görünür olmak adına, varlığımıza ve yaşadığımız ayrımcılığa dikkat çekmek... Yoksa amacımız ne karnaval yapmak, ne birilerini huzursuz etmek, ne de çığırtkanlık yapmak... Ama ayrımcılık konusunda heteroseksist sistemi huzursuz etmeye devam edeceğiz...
Bu arada LGBTİ duyarlılığı olan heteroseksüel dostlarımız toplantılarımza katılmaya devam ediyor...
Farklı kesimlerden duyarlı insanların bir araya gelip, işbirliği yaparak yaşamı dönüştürmesi bize daha hızlı yol aldıracak, ayrımcılığa dair mücadeleyi daha inandırıcı kılacaktır.
Hepimizin değişmeye, dönüşmeye ihtiyacı var... Bunu birlikte yaparsak, birbirimizi daha yakından tanıma fırsatı yakalayacağımız için daha güvenli, daha sağlam bir dönüşüm sağlamış oluruz.
Önümüzdeki günlerde topluma karşı daha cesur olmamız gerektiği gibi, politikaya karşı da mesafeli olmaktan vaz geçmeliyiz...
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, bu toplantıların ve LGBTİ mücadelesinin bizi görünür kılması ve sesimizi duyurmasının yanısıra, mücadelemize hazırlık babında cesaret kazanmamız için kendimizi yalnız hissetmememizi sağlıyor. Artık bir buluşma noktamız, bir güç kaynağımız var kendimize inanmamızı sağlayan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder