14 Haziran 2015 Pazar

Denizli LGBTİ ve Aileleri'nin "Onur Yürüyüşü" basın açıklaması

Eşcinseller, travestiler ve diğer tüm LGBTİ'ler, daha öncesinde kapalı alanlarda, kulüplerde, kültür merkezlerinde bir araya geliyorlardı..
Polis baskısının LGBTİ'lerin canını yakması üzerine 28 Haziran 1969 tarihinde Stonewall Inn isimli küçük bir barda başlayan direniş tüm New York'a yayıldı, ardından bütün dünyadaki LGBTİ hareketini tetikledi...
Ertesi yıl ayaklanmanın yıl dönümü olarak "Onur Yürüyüşü" yapıldı...
Günümüzde de Stonewall ayaklanmalarını anmak için tüm dünyada "Onur Yürüyüş"leri yapılmaktadır...
Ülkemizde 30 kişi ile İstanbul'da 2003'te yapılan ilk "Onur Yürüyüşü" artık 100 bin kişiden fazla katılımla ve başka şehirlerde de gerçekleştirilmektedir...
Denizli'de de bir yıl önce başlattığımız Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumunun mücadelesinin bir neticesi olarak "Onur Yürüyüşü"nü yaşadığımız şehirde de gerçekleştirme kararı aldık...
Biz neden yapıyoruz bu yürüyüşü..?
Çünkü homofobi ve transfobi denilen ayrımcı tutum, her yerde var...
Eşcinseller, transseksüeller, tüm LGBTİ'ler ülkemizde de, yaşadığımız şehirlerde de ayrımcılığa, aşağılanmaya, dışlanmaya ve şiddete maruz kalıyor, hatta nefret cinayetlerine kurban gidiyor...
Toplumla beraber Devlet hala LGBTİ'leri görmezden geliyor, yok sayıyor ve korumuyor...
Yasalar da ne yazık ki LGBTİ'lere yapılan ayrımcılık ve saldırıları karşılamıyor...
Çünkü hala resmi olarak tanınmıyoruz ve bizlere karşı yapılan saldırılar nefret suçları kapsamında değil...
"Biz" de homofobiye, transfobiye dikkat çekmek ve LGBTİ'ler de vardır demek amacıyla bir dizi etkinlikler gerçekleştirmeye çalışıyoruz; Onur Yürüyüşü de bunlardan biri.
Eşcinsellik, transseksüellik bir hastalık değildir...
Cezalandırılması ve düzeltilmesi gereken homofobi ve transfobidir...
Her insanın doğuştan getirdiği insanlık hakları vardır...
Eşcinseller, transseksüeller, tüm LGBTİ'lerin de insanca yaşama hakkı vardır.
LGBTİ hakları insanlık hakkıdır ve LGBTİ karşıtlığına dayanak gösterilen cinsiyetçi kuralların üstünde bir haktır.
Eğer eşitlik ve özgürlükten, demokrasiden bahsediliyorsa, bu tüm kesimleri kapsamak zorundadır.
Eşcinsellikten, transseksüellikten, LGBTİ'likten kimse zarar görmüyor; aksine homofobiden, transfobiden zarar görüyor...
Homofobiye, transfobiye dur demek ve insanca yaşama haklarımızı elde edinceye kadar da mücadelemiz devam edecek...
Bizi mücadelemizde hiç yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza da çok teşekkür ederiz; iyi ki varsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder