13 Haziran 2015 Cumartesi

Ben eşcinselim, tek farkım aşkımın yönü...


Cuma günkü haftalık toplantımızda, "Onur" günlerinde açtığımız standın bir işe yaraması için, dikkat çekici bir şekilde eylem yapmamız gerektiğini hatırlattım arkadaşlara...
Ertesi gün, yani bugün, yani Cumartesi günü kararlaştırılan saatte gittim stand noktası olan Denizli'nin en işlek noktası olan Candoğan Parkı önüne... Bütün eylemler de zaten orada yapılır...
Ama bir saat ileriye alınmış bizim stand saatimiz masamız geç geleceği için...
Ben de bu zaman dilimini değerlendirmeye karar verdim... Çünkü dün standta dikkat çekici bir eylem yapalım dememize rağmen kimse ilgilenmediği için ben de düz bir şekilde gitmiştim. Zamanın boşluğundan istifade kırtasiyeye gidip bir karton, bir de kalem aldım ve eşcinselliği ifade eden bir cümle yazdım...
"Ben eşcinselim. Tek farkım aşkımın yönü" diye...
Herkesin bayramı ve bayram anlayışı farklıdır... Biz eşcinsellerin bayramı da bu özel günler işte...
Ben de dün kendime bugünlerde giymek için, güne uygun tişörtler ve fötrler almıştım...
İnsanlara şirin gözükmek adına çiçek verme eylemi de hep aklımdadır... Bunun yerine önü çiçek desenli ve insanların içini açacak şekilde pembe bir tişört seçmiştim...
Standta "ben eşcinselim" diyerek biraz sivrilik yapmış gibi oldum ama bunu yapmak zorundaydım etkili olabilmek adına... Etkili oldu da...
Çünkü herkes sloganımı okuyor, sonra da bu eşcinsel ne menem bir şeymiş dercesine suratıma bakıyordu...
Ben pankartımla beraber insanların gözünün içine de gözlerimle eşcinselim diyordum zaten...
Kimisi utangaç bir şekilde başını çeviriyordu, kimisi biraz kızgın bir şekilde...
Kimisi ilgilenmiyormuş gibi yapıp, uzaklaştıktan sonra tekrar dönüp okuyordu yazıyı... ama okuyorlardı "Ben eşcinselim..." diye başlayan sloganımı...
Çınar yolundan geçen binlerce kişi okudu benim eşcinselliğimi...
Beni tanıyanlar da geçti haliyle...
El işareti ve sözleriyle beni desteklediklerini söyleyenler oldu tanıdıklarımdan ve tanımadıklarımdan...
Kızın birisi annesine,"Ben böyle olsam, beni destekler miydin?" dedi; annesi de, "Tabiki de desteklerim" dedi...
Eşcinselliğin ne olduğunu bilmeyenlere anlatmaya çalıştık...
Bir internet gazetesi gelip kısa bir röportaj yaparak fotoğraflarımı çekti...
Toplantılarımıza gelip bizi destekleyenler, bugün de yanımıza gelip tebriklerini sundular...
İki dinci, eşcinselliğin lanetli olduğuna dair vaaz vermeye çalıştı...
Ben duymadım ama adamın biri sesli tepki göstermiş...
Bir kişi şikayet etmiş ve emniyetten polisler geldi ama pankartlarımızdaki sloganlarımız siyasi içerikli olmadığı için dönüp gittiler...
Bu duruş benim için çok önemli ve anlamlıydı....
Sokak ortasında durduk yerde "Ben eşcinselim" diyebilmek bana göre de cesurca bir davranıştı ama bu cesareti yanımda duran arkadaşlarımdan aldım... Müacadele birlik beraberlik işi... Yanımda arkadaşlarım olmasaydı, tek başıma sokağa çıkıp "ben eşcinselim" diyebilme cesaretime rağmen demeyebilirdim; çünkü grup şeklinde yapılan eylemler daha kabul edilebilir ve daha etkili...
Ben tüm arkadaşlarıma, birlikte yan yana durabildiğimiz tüm dostlarıma, etkinliklerimize katılmasalar da mücadelemizi destekleyen herkese teşekkür etmek istiyorum...
Standımızla birlikte, Mühendisler Odası'nda da "Benim Çocuğum" belgeselinin gösterimi yapıldı ve Kadın Doğum Uzmanı Dr. Zeki Yalçınoğlu, Halk sağlığı Uzmanı Dr. Nilgül Yalçınoğlu ve Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumundan Berrin Dede'nin katıldığı söyleşi yapıldı...
Konuklarımız Sağlık Emekçileri Sendikası ve Eğitim Sendikaları'ndandı...
Etkinliklerden sonra bir çay molası verdik...
Yarın, yani Pazar saat 16:00'da İncili Pınar Parkı'nda standımız var...
Ardından Tarım İl Müdürlüğü önünden Bursa Caddesine doğru Denizli'de ilk defa "Onur Yürüyüşü"müzü gerçekleştireceğiz...
















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder