8 Mayıs 2015 Cuma

Zeki Alasya seni ne çok sevmişiz...

Bazı sanatçılar vardır çocukluğumuzdan beri hayatımızda olan... Onlar ailemizdir adeta bizim. Filmlerinin içine girmiş ve onlarla bütünleşmişizdir. Onların canı yansa bizim de canımız yanmış, onlar mutlu olunca biz de mutlu olmuşuzdur. Onlar belki de samimi dünyanın son kahramanlarıdır... Yeşilçam geleneğinden sonra günümüz sineması ve sinemacılarına onlar kadar ısınamamışızdır. Onlar ne kadar abartılı oynasalar da, sevmişizdir. Belki de onlar sadece hayatımızı değil, hayallerimizi de oynadıkları için çok sevmişizdir. O abartılar belkide hiçbir zaman gerçekleşemeyecek ütopyalarımızdır bizim. Pespembe müzikal gibi yaşamlar sunmuşlardır bize yaptıkları işlerle. Onlar bizim hayatımızdan birer kişiydiler, biz de onlardan esinlenmişizdir hayatımızı büyük ihtimal. Belki de ben hüzünlendiğim için nostaljk takılıyorumdur şu an. Zeki Alasya ölmüş... İnsan üzülüyor, hem de çok üzülüyor... Çünkü içten duygu alışverişini onlarla bir araya gelemesek de, en yakınımızdakinden bile daha çok yapmışızdır diye düşünüyorum. Hani Zeki Alasya'nın da yer aldığı Adile Naşit, Münir Özkul, Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Tarık Akan, Halit Akçatepe, Emel Sayın, Şener Şen'li filmler vardır kendi ailemiz gibi sandığımız... Onlardan her kayıp, ailemizden bir kayıp gibi geliyor bana... İnternet çağında da olsak, tek kanallı siyah beyaz TV çocuklarındanım ben ve içime yer etmiş bir yaşam şekli bu tek kanallı yaşam... Hayatın nereden nereye geldiğinin de bir belgesi bu sanatçılarıMIZ. Sonraki dönem sanatçılarını onlar kadar sevemedik... Nedenini bilmiyorum... Belki de hayallerimizi bu usta sanatçılar üzerinden kurduğumuzdandır... Şimdilerde hayallerle gerçekler birbirine karıştı, umutlarımız da belki kalmadı... Belki her şey sanallaştı, belki her şey gerçek oldu... Güle güle Zeki Alasya... Jön olmayıp da hayatımızın en başında gelenlerdensin... Seni çok sevdiğimi, sen gidince daha iyi hissettim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder