2 Mayıs 2015 Cumartesi

Gülşen "bangır bangır" ama son albümü...


Gülşen'in yeni albümü çıktı. Gülşen artık günümüz popüler müziğimizin markalaşmış öne çıkan birkaç, hatta iki isminden biri diyebiliriz. Diğeri de Sıla bu arada. Çünkü kendi müziklerini kendileri yapıyorlar ağırlıklı olarak, birilerine teslim olmadan. İnsanın sürekli kendi ürettiğini piyasaya sunma mücadelesi de kendini tekrar etme açısından risk ve büyük cesaret ister. Buna rağmen bu iki isim şeytanın bacağını kırabiliyorlar yaptıkları işlerle. Kendi çaplarında ağırlığı olan işler yapıyorlar kalite açısından. Sadece müzikal açıdan değil, bir duruş olarak da özgün bu iki isim. Müziğin, çok önem verilmediği veya sadece eğlence unsuru olarak kullanıldığı ortamlarda müzik çok gelişmediği için, kaliteyi dinleyiciyle buluşturabilmek de takdir edilesidir. "Piyasa bunu arzediyor, müzik şirketleri de bunu dayatıyor" diye teslim olmuyorlar koşullara. Kendi müziklerini en iyi şekilde yapmak için diretiyorlar.

Sıla çıktığı günden beri çizgisinden ödün vermeden devam ediyor yoluna ve Sıla müziği diyebileceğimiz oturmuş bir tarzı var. Gülşen 90'lar popçusu olarak ilk çıktığında damgasını vuranlardan müziğimize ama arada yaptığı bazı albümler, ilk çıkışına göre sönük kalmış ve biraz geri planda kalmasına sebep olmuştu. Hatta 90'ların popçularından biriydi artık benim için sadece. Ne zaman ki, "Of  Of" şarkısı TV'lerde dönmeye başladı (hatta ben tanıyamamış, bu kız kim demiştim), süperstar gibi patladı, parladı... Ondan sonra Gülşen hep takip edilesi bir sanatçı oldu. Hatta albümleri çok patlamasa bile, artık Gülşen kaliteli ve klasikleşebilecek şarkıların sanatçısı, başka sanatçılar tarafından şarkı talep edilen bir besteciydi. Sözleri sloganvari olsa da, anafikir gibi mesajları olan felsefi bir bakış açısının ifadesiydi şarkıları. Müziklerinin soundunu da her zaman sağlam tutan birisiydi. Sesine, yorumuna zaten ne denilebilir ki. Hatta, kimse kusura bakmasın ama ben her bestecinin şarkı söylemesi taraftarı olmadığım için, "Emrin Olur" şarkısını Kayahan'dan hiç sevmemiştim. İşte bu şarkıyı öyle bir yorumlamış ki Gülşen, şarkı gerçek kimliğini bulmuş. ŞARKIYA KİMLİK KAZANDIRANLARA YORUMCU DENİR. İşte Gülşen böyle bir şarkıcı, böyle bir sanatçı.

Ve popüler bir tarafı var Gülşen'in ayrıca. Kaliteyi geniş kitlelere ulaştırabilmesinin bir sebebi de bu. Gülşen kelimenin tam anlmıyla kaliteli pop yapan bir popçu. Gülşen'i çok dinlemiyorum ama dinleyip  de beğendiğim ve hiç sıkılmayacağım şarkıları var; hatta bazı şarkılarını özlüyorsun... Çünkü beynine kazınıyor insanın bazı nota dizilimleri bakımından, soundu bakımından, Gülşen'in şarkıcılığı bakımından... Havası da çok sükseli Gülşen'in. Ama şımarık değil, mütevazi bir star havası. Ben sadece müziğimi yaparım diyen starlardan, müziğiyle star olanlardan.

Gülşen 90'larda çıkıp da, grafiğini sürekli yükselten ve sürekliliği olan starlardan. Onun döneminde çıkan büyük starlar hala var ama sanki onlar biraz durağan döneme girmiş, popüleritesini yitirmiş gibiler ama Gülşen hala zirvede. Mesela bir de Nilüfer vardır böyle. Onun dönemindeki starlar mesela yorumculuk veya popülerite veya ozanlık açısından ondan daha üstün olabilirler ama Nilüfer'e karşı hepsinden daha büyük bir sempati, bir ilgi vardır. Bu, değişkenliğin adaptasyon kolaylığı ve ruhu genç tutabilmenin yenilikçiliğe açık olması ve de kaliteyi günümüz tarzında doğru ifade edebilmekle alakalı sanırım; Bu dediklerimi Sıla, Gülşen ve Niliüfer'de görebiliyorm. Modası hiç geçmeyen sanatçılar diyebilir miyiz bunlara?

Bu yazıyı Gülşen'in yeni albümü vesilesiyle yazdım. Çıkış ve klip şarkısı sounduyla, sloganıyla, melodisiyle 2015'e damgasını vurabilecek güçte bir şarkı. Maşallah klipte çok süper olmuş. İnsan Gülşen'i izlerken de kaptırıyor kendini. Yüksek bir enerjisi var çünkü. Ve her albümde veya/hatta her şarkıda başka bir görsellikle sunuyor izleyicisine kendini. İlk şarkı "Bangır Bangır" benim dineleme zevkime çok uymasa da sevdim. İkinci şarkı da güçlü bir şarkı ama... bilindik Gülşen tarzlarından biri. Aslında ben iyi şarkıcıların, kendilerini günümüz "cıstak" dediğim tarza kaptırmaları taraftarı değilim. 3. şarkı da gene bilindik Arabeskvari vurucu Gülşen şarkılarından biri. Gülşen'i bu kadar övdükten sonra şarkılarını vasat bulmam anlaşılmayabilir ama sonuçta Gülşen diye bir şarkıcı gerçeği var ve benim, "bana göre bir tarz"da da beklenti içine girmemden doğal ne olabilir ki. Bana göre dediğim tarzın da öyle bir özelliği yok aslında; birbirini tekrar etmeyecek; ister sound olarak, ister düzenleme olarak, ister melodi olarak deneysel olacak... Ama müzikalite açısından deneysel olacak; kötü bir şeyi denemenin de anlamı yok.

"Dan Dan" da "Bangır Bangır" gibi vurucu şarkılardan biri; sevileceklerden... 5. şarkı; Gülşen sevmek, duyguların Gülşen'ce ifadesi gibi bir şey. Arkasından gelen şarkılar da aynı Gülşen'ce... Gülşen'ce damardan! İlk şarkıyı duyunca heyecan yapmıştım ama diğer şarkılar beni sürüklemedi. Yazımın başıyla sonu çelişkili oldu ama 1-2 şarkı dışında ilk etapta umduğumu bulamadım diyebilirim kısaca albümden. "Parti Kur Oy Vereyim", mesela demet Akalın'la Hande Yener karışımı gibi olmuş. Çok üzgünüm ama son şarkıyı dinledikten sonra da memnun etmedi bu albüm beni. Albüm fotoğrafları çok güzel ama.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder