1 Mayıs 2015 Cuma

1 Mayıs'ta Denizli'ye gökkuşağı doğdu



1 Mayıs'a katılma konusunda tedirginliklerin aşılması için, bu deneyimin tecrübe edilmesi gerekiyor. Bu tedirginlik, homofobiyi biraz da eşcinsellerin kendileri büyütmesi, pekiştirmesi gibi bir şey. Tamam, eşcinsel karşıtlığı var ama bu karşıtlığın seviyesini belirleyen de biraz eşcinselliğe kendi bakış açımız değil mi? Hep denirdi; "Denizli eşcinsel yürüyüşünü kaldıramaz" ve bu kültürün bir parçası olarak benim bu konuda önyargılı olunmaması gerektiğine dair ifadelerim makaraya alınırdı. Yürüdük, noldu; alkışlanıp desteklenmekten başka, bırakın tek bir tepkiyi, zerre kadar bile tepki yoktu. İnsanlar biliyordu bizim ne olduğumuzu, kim olduğumuzu... Eşcinseller diyorlardı, bilmeyenler de bilenlere, ibneler işte diyordu. E desinler; zaten neyiz; ha gey, ha eşcinsel, ha ibne..! Hepsi aynı kapıya çıkmıyor mu? Hem eşcinselliğin halk dilinde her tanımlanması hakeret olacak diye bir şey yok ki... Sloganlar atarak yürüdük... Hiç susmadık hem de... Coşkuluyduk; çünkü varoluşumuzun ispatının mutluluğu vardı. Heyecan var mıydı; valla bende zerre kadar bile yoktu. Çünkü yaşadığım ortamın ne olduğunu biliyordum, tepkiyle karşılanmayacağımızı da biliyordum. Ne halktan, ne güvenlik güçlerinden en küçük bir olumsuzluk dahi görmedik. Hatta güvenlik güçleri, trans kimliği olan transların, trans cinsiyetlerine göre güvenlik kapılarından geçme teklifinde bulundular. Gökkuşağı bayrağımızı bol bol dalgalandırdık gökyüzüne doğru. 2 Avrupalı, 3-5 de İranlı LGBTİ mülteci de vardı aramızda. Toplam 40-50 arası bir katılım oldu. Yürüyüş bittikten sonra toplandığımız alanda, konuşmacılar adımızı anons etmişler ama biz o anda slogan atmaktan bir şey duyamadığımız için, LGBTİ'leri bir kere daha 1 mayıs katılımcıları olarak anons ettiler. Halay çektik, eğlendik... Gelecek yıla ve de önümüzdeki günlerde düzenleyeceğimiz Onur Yürüyüşü'ne hazırlık yapmış olduk, özgüven kazanmış olduk... Bu arada bayraklarımızı yaptıran HDP'ye de teşekkürlerimizi sunuyoruz. Galatasaray "Tek Yumruk" grubunun destekleri için de teşekkür ederiz.  Yürüyüş kortejinde diğer grupların bize gösterdiği ilgi de çok güzeldi. Ne halk, ne de diğer katılımcılar bizi yalnız bırakmadılar. Ayrıca 1 Mayıs mitinginde sadece LGBTİ'lere karşı değil, hiçbir katılımcıya karşı olumsuz tek bir tepki bile olmadı. Hava güzeldi, güneşli oldu, bulutlandı, hafif yağmur sepeledi, tekrar güneş çıktı... doğanın gökkuşağı da bizdik... Bir teşekkürü daha borç biliyorum; kimlere mi; Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumunun genç üyelerine... Beni asıl heyecanlandıran onlardı. Hepsi ortalama 20 yaşlarındaydı ve gururla bayraklarını sallayıp, sloganlarını haykırdılar. Bundan daha heyecan verici bir şey olabilir mi? Adeta biz burdayız, bizi kabul etmek zorundasınız diyorlardı. 1 mayıs için de canla-başla hazırlık yaptılar. Her etkinlikte yaptığımız gibi gelenekselleştirdiğimiz toplu fotoğraf çekimini 1 Mayıs'ta da gerçekleştridik. Eşcinsellerin kabul edilmesi için, etkinlikler sesimizi duyurun en önemli fırsatlardır değerlendirilmesi gereken. Nitekim de öyle oldu, oluyor... Çünkü miting anında bile oluşumumuzdan haberdar olup, toplantılarımıza katılmak isteyenler oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder