2 Mayıs 2015 Cumartesi

Madem eşcinseldin, niye bir kadınla evlendin?


Kendini düşünmedin, karşındakini de mi düşünmedin?
Sen erkekleri seven biri olarak, bir kadına ne verebilirdin ki?
Kadına sen de mi insan gözüyle bakmıyorsun?
Dışlanmamak için mecbur mu kaldın?
Peki o kadının ne suçu vardı?
Ne hakkın vardı bir başkasının hayatını karartmaya?
Homofobik dünya seni de mi duyarsız yaptı?
Sen birilerini mağduriyetine kurban ediyorsan, seni kim anlasın o zaman?
Tamam, ilk suç sende değil ama senin de yanlışı devam mı ettirmen gerekiyordu kendinden vazgeçerek, birilerini yanlışa alet ederek?
Bu evlilik sonrasında nasıl bir hayat bekliyordun ki?
Kendini kurtarmak, erkekliğini muhafaza etmek miydi tek amacın?
Yoksa senin de belki erkek olurum diye umudun mu vardı?
Kadın deneme tahtası mı?
Seni bir kadınla evliliğe iten, senin kendine inançsızlığın aslında.
Sen kendine inansaydın, bu deneme sürecine girmezdin çünkü. Toplumu bahene etme.
Yoksa ikiyüzlü bir dünyada gizli bir eşcinsel olarak ikiyüzlü olmanın bir sakıncası yok diye mi düşündün;
Bence öyle. Evlenirim, eşcinselliğimi de yaşarım diye düşündün.
Mutlu musun böyle her iki tarafı da, yani kendini ve karşı tarafı yarım yamalak idare ederek?
Başka seçeneğin mi yok?
Evlenmeyen eşcinseller nereden buluyor peki o seçeneği?
Bilinçli eşcinsellerin gizli eşcinsellerden daha fazla dayanağı yok ki...
Bu bir "ruh" meselesi.
Hayat herkese eşit; onu değerlendirmek senin elinde.
Mücadele etmek mi, pes etmemk mi; bütün mesele bu.
Sen de yolunu kendini feda etmekten yana kullanmışsın bir eşcinsel olarak kadınla evlenmeyi seçerek; işte bu kadar basit.
Şu hayatta kimse, kimseyi zorlayamaz; heteroseksüel evlilik yaptıktan sonra ailenle mi yaşıyorsun da, eşcinsel olarak ailenden ayrılmayı göze alamıyorsun?
Ailenin seni heteroseksüel olarak bilmesi mi seni rahatlatan; yoksa senin eşcinselliğinin arkasında duramaman mı rahatsız eden?
Bence ikincisi; çünkü insan hayata bir kere gelir ve o hayatı kendini mutlu edecek şekilde yaşamak ister.
Boyun eğiyorsan, bu senin korkaklığından başka bir şey değildir.
Çünkü karşında bir hayat var istediğin şekilde yön verebileceğin.
Hayat dediğimz şey, gökyüzü, ağaçlar, çiçekler-böcekler, gece-gündüz vesaire; hayat dediğimiz şey, cinisyetçi sistemin sana dayattıkları değil.
Hayat denilen bir doğa var karşında ama sen geleneksel kültürden, muhafazakar kültürden, heteroseksist sistemden yana kullanıyorsun yaşama hakkını ki eşcinsel olarak bir kadınla evleniyorsun.
Kimse, kimseye suç bulmasın bu konuda; sen direndin mi diye sorarlar önce adama?
Bir de ailemi üzmek istemiyorum söylemleri var...
İyi o zaman evlen ve de mutsuz ol, mutsuz et ve de sırtında yük taşıyarak kambur ol.
Her gün kabus yaşa!
İnsanın her gün istemediği bir kapıdan içeri girmesi nasıl bir şeydir?
Ya istemediği birisiyle yatağa girmek; tecavüzden ne farkı vardır?
Ben açık eşcinsel oldum, ben evlenmedim ve bu yüzden lanetlendim, ahlaksız ilan edildim, nefrete hedef gösterildim, şiddete maruz kaldım, ayrımcılığa maruz kaldım ama mutlu oldum; çünkü bu konuyla ilgili kafamın içinde çatışma yaşamadım.
Dışarıya karşı savaş vermek, kendinle savaşmaktan kıyaslanamayacak derecede iyidir.
Başkasına karşı verilen savaş elbet bir gün, bir an gelir biter ama kendinle savaşın bitmez kendinle yüzleşmediğin sürece.
Aslında kendinle yüzleşmeyerek, kendinle barışmayarak her şekilde kaybediyorsun; topluma karşı pes ediyorsun, kendine karşı da ömür boyu savaş veriyorsun; hem de sırtında bin ton yükle.
Oysa kendinle barışsan, dışarıya karşı vereceğin savaş da anlık bir şey olacak.
Ve o savaşın galibi de sen olacaksın kendini kazanacağın için.
Aile mi dedin; sen heteroseksist misin?
Doğada teslim almak veya teslimiyetçilik yoktur; özgürlük vardır içinden geldiği gibi yaşama hakkının olduğu.
Birisiyle eş mi olmak istiyorsun; ol!
Birisini çocuğun gibi sevmek mi istiyorsun; doğada babalık yapılacak o kadar çok kişi ve canlı var ki...
Kendi kanım, kendi canım, kendi çocuğum, kendi soyum vesaire deme bana;
çünkü evren bir bütün zaten, sen de onun bir parçasısın.
Kurtar şu dayatmacı ve kuralcı sistemden kendini.
Yaşa gitsin hayatını...
Kazançlı çıkacaksın kendini feda etmezsen, kurban etmezsen...
Heteroseksist sisteme ne kadar verirsen ver, memnun edemezsin;
o hep daha fazlasını ister senden;
kölesi yapar seni eğer direnmezsen, kendin olmazsan...
Sen evlendin ne kazandın, ben evlenmedim ne kaybettim;
hep sevdim, çok sevdim ve mutsuz olmadım en azından ben.
Ya sen..?
MUTLU MUSUN HETEROSEKSÜEL BİR EVLİLİK YAPARAK?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder