6 Mayıs 2015 Çarşamba

Benim 600 bin liram olsa...

Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar mantığı bana çok saçma geldiği için, bilinçsiz tüketiciliği dile getirme ihtiyacı hissediyorum. Nedir ki bir insanın ihtiyacı olan 2-3 öğün yemek ve 3-5 liralık kıyafetten başka. Evin var ise ve kira vermiyorsan, hayatını % 50 sağlama almış gibi bir şey zaten. Başkasını bilemem ama ben 3-5 yüz lira ile geçiniyorum aylık. İçinde internet, elektirk, su faturalarım da dahil. Kedilerimin maması da var içinde. Ve iki kişilik bir haneyiz. Nasıl geçiniyoruz; mutfak ihtiyaçlarımı marketten karşılıyorum, kıyafet olarak da zamanında aldığım kıyafetlerle idare ediyorum. Onlar da yıpranmıyor zaten. Arada bir de sezon sonları indirim fırsatıyla yedekliyorum. Özellikle spor yapınca bayağı ayakkabı esktiyorum ama 15-20 liralık ayakkabılardan 2-3 çift alınca 1 yıl idare ediyorum. 3-5 liralık tişörtlerle, 5-10 liralık pantolonların marka kıyafetlerden ne eksiği var; beni koruyor mu; tamamdır. Diyebilirsiniz ki sen hiç dışarıda falan yemek yemiyor musun; HAYIR; çünkü müsriflikten başka bir şey değil. Ben dışarıdaki bir öğün yemek parasıyla, bir haftalık mutfak ihtiyacımı karşılarım. Çok mu asosyalim; HAYIR; çünkü sosyallik benim için yeme-içme veya tatil kasabalarında bol para harcamak değildir. Sanat ve spordur benim için sosyallik.. Eğitimdir, öğrenmektir, faydalı olmaktır... Hayat mücadelesi vermektir, insan veya hayvan hakları mücadelesi vermektir, özgürlük ve eşitlik mücadelesi vermektir.... Para kazanıp onu harcamak veya keyif yapmak değildir. İçinde yaşadığımız dünyayı düşündüğümüzde, bizim keyif yapma lüksümüz var mı; insanlar ölüyor, hayvanlar öldürülüyor... Bir tarafta savaş ve kan varken, insanlar ayrımcılığa maruz kalırken, öldürülürken; birilerini, bir şeyleri kurtarmak varken ben nasıl keyif yapabilirim veya lüks yaşayabilirim..? YAŞAYAMAM; içime sinmez. Biliyorum bir çoğuna göre ben saçma sapan bir insanım ama ben böyle olması gerektiğine inanıyorum... Teknolojinin bile keyfi kullanılmasına karşıyım. Adamlar amaçsızca internet başında zaman harcıyorlar; ZAMAN! Hız yapma tutkusu diye bir şey falan var; trafik canavarına insanlar, hayvanlar kurban veriliversin değil mi?! Nasıl olsa üreme yeteneğimiz var canlılar olarak! Bana bilinçsizce tüketicilik insanlık dışı geliyor, vicdansızca geliyor. Çünkü insanlar bir yerde açlıktan kıvranıyor... Canları yaşatmak varken duyarsız kalmak nasıl bir şeydir? Mesela herkes kendi çocuğunun geleceğini falan düşünüyor; imkansız çocuklar can taşımıyorlar mı; sadece onu doğuranların mıdır sorumluluk; ya imkansızsa onu doğuranlar; Allah rızkını vermiyor işte. AMA TOPLUMSAL VAROLUŞUN EN ÖNEMLİ UNSURLARINDAN BİRİ ÇOCUK SAHİBİ OLMAK. Hayatı şöyle bir incelediğin zaman, tutarlı hiçbir tarafımız yok inanın. Çok param olsun, çocuğum olsun, ailem mutlu olsun, kendimi kurtarayım da gerisinden bana ne düşüncesi hakim herkeste. Vicdanı olan bir insan, komuşunun çocuğu açken, Afrika'daki çocuklar açlıktan ölürken, Kanada'da foklar birilerinin modası için katledilirken, çocuk sahibi olmak istemez bile. SEVMEK... İnanın ben her şeyi severek sevgi ihtiyacımı gideriyorum. İlla ki benim DNA zincirimin gelecek yıllara taşınması gerekmiyor. Hayvan türünden bir canlı olmaktan başka hiçbir özelliğim yok ki... Bu konu örneklerle uzar da uzar... Bir şarkıcımız bir mağaza kapattırarak bir gecede, bir saat içersinde yakınlarına yaz mevsimi için 600 bin liralık alış veriş yapmış da... 600 bin... ALTI YÜZ BİN! Yanlış anlaşılmasın, kimsenin malında gözüm yok... Ama benim 600 bin liram olsa... Hani başkalarını düşünmesem bile, sadece bir mevsimlik kıyafet için o kadar para harcamak bana çok insafsızca geliyor. Yaşadıığm şehirde o paraya 5-6 daire alınır, yani bir apartman komple satın alınır... Kimler kimler barınır o dairelerde... Gerçekten ben yanlışlıkla düşmüşüm sanırım bu gezegene! Sanatçı oluyorsun, imkanlara sahip oluyorsun ama eşitlik ve özgürlük için sorumluluk almıyorsun. Sanatçılar yardım amaçlı gizliden gizliye neler neler mi yapıyorlar? Geçekten mi? O yardımları duymuyoruz da 600 bin liralık alış verişi duyuyoruz ama. Bu sanatçımızda üzerine alınmasın; onun üzerinden genel duyarsızlığa bir elşetiri bu. Yoksa her insanın yasalar önünde hayatını istediği şekilde sürdürme hakkı var. Sonuçta kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve imkanlar açısından eşit olmamak olağan bir durum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder