26 Nisan 2015 Pazar

Eşcinselim, ahlakçılara karşı susmayacağım!


Neden her gün eşcinsellikle ilgili yazıyorum;
çünkü eşcinselim ve hayatımı eşcinselce yaşıyorum;
eşcinsellikle ilgili zorluklarla, sorunlarla, engellemelerle, karşıtlıklarla, mutsuzluklarla, vesaireyle karşılaşıyorum, karşılaşıyoruz dolayısıyla.
Kendimi, niye cinsiyetçi toplumun başımı ağrıttığı konularla ilgili olarak ifade etmeyeyim ki?
Kendimi, kendimizi görmezlikten mi geleyim onca acılara rağmen?
İnsanın kendine, kendi sorunlarına karşı duyarlı olmasından doğal ne olabilir ki?
Elşcinsellik normal karşılandı, eşcinseller de gül gibi yaşayıp gidiyorlar da, ben mi eşcinsellik çığırtkanlığı yapıyorum?
Canımız yanmasa, mutlu olsak, yaşar geçeriz hayatımızı.
Sizin heteroseksüelliğiniz sorgulanıyor mu?
Karşı cinse olan sevginiz ayıplanıyor mu, günah karşılanıyor mu, hastalık olarak görülüyor mu, ahlaksız olarak tanımlanıyor mu?
Cinsel kimliğinizden dolayı lanetleniyor musunuz?
Cinsel yöneliminizden dolayı ayrımcılığa ve şiddete maruz kalıyor musunuz, cinayete kurban gidiyor musunuz?
Aile kurma hakkınız elinizden alınıyor mu?
Sosyal haklardan faydalanamama durumunuz söz konusu mu?
Bizim en başta Anayasa'da adımız geçmediği için güvenliğimiz bile yok nefret suçlarına karşı.
Biz resmi olarak tanımlanmıyorsak ve can güvenliğimiz yoksa, bu böyle olması gerektiği için değil, insan hakları ihlali olduğu için.
Evet bu ülkede insan ayrımcılığı vardır ve herkes eşit haklara sahip değidir.
Herkes yasalar önünde eşit deniyor ama mağduriyetlerimiz eşcinsel olduğumuz için ve bunun yasalarda bir karşılığı yok.
Cinsiyetçi toplum mağdur ediyor, yasalar da yok sayarak bu mağduriyeti onaylıyor, pekiştiriyor...
Şimdi hal böyleyken ben kendimi nasıl dile getirmeyeyim?
Üstelik bu dile gelmelerim, bariz olarak kaldığım, kaldığımız ayrımcılıklar, mağduriyetler;
yoksa gün içersinde üstü kapalı olarak o kadar çok ayrımcılığa maruz kalıyorum, kalıyoruz ki...
Eşcinsel olduğun için selam verilmiyorsun, tokalaşılmıyorsun, gruplara dahil edilmiyorsun, mesafeler koyuluyor, tuhaf tuhaf bakılıyorsun, dedikodun yapılıyor...
Sağlam bir iradenin olması gerekiyor hayattan yılmamak, vazgeçmemek için.
İnatçı olman gerekiyor cinisyetçi topluma karşı yaşamak için.
Ama herkes aynı dirence sahip olmayabiliyor.
Ahlakçılara karşı, mağdur insanların kimlikleri konusunda pozitif olmaları için dile gelmenin de kime ne zararı olabilir ki?
Eşcinsel dediğimiz kişiler de insan ve onların da yaşamaya hakları var, yaşamaları için desteğe ihtiyaçları var, motivasyona ihtiyaçları var...
Tutturmuşsunuz ahlak diye bir şey...
Onu da bedene, cinselliğe indirgemişsiniz...
Ve de sadece kendi varoluş çıkarlarınızı koruyor bu ahlak dediğiniz şey...
Unutmayın ki bu dünya herkesindir ve herkesin eşit yaşama hakkı vardır.
Eşcinseller, eşcinsel çığırtkanlığı yapmıyor; insanca yaşama mücadelesi veriyorlar.
Eşcinsellerin maruz kaldıkları ayrımcılıkları dile getirmesi, insan olan insanı rahatsız etmez.
Ama eşcinsel karşıtlığı yapmak, insanlık dışı bir şeydir; demokratik toplumlarda bir nefret suçudur.
Tabi eşcinsellerin yasal olarak yok sayıldığı ve toplumsal bazda ahlaksız ilan edildiği bir kültürde, eşcinsel hakları değil de, eşcinsel karşıtlığı bir haktır değil mi?!

Bu yazıyı niye yazdım; yazılarımdan rahatsız olanlar ve bu durumu dile getirenler var.
Eşcinsel karşıtlığının ne kadar cahilce bir şey olduğunun ve bu cahilliği anlatmanın da ne kadar zor olduğunun bile anlatılmadığı bir topluma ve gelebilecek tepkilere rağmen dile gelmeye çalışıyorum, yaşadıklarımı-zı paylaşmaya çalışıyorum...
Bir anlamda, çok iddialı bir laf olacak ama, ayrımcılıkların önüne geçilmesi için, insanca yaşama bir fiske tuz atmaya çalışıyorum. Farklılıkların insanca yaşama hakkını dile getirmek, hangi akıl ve mantık çerçevesinde ahlaksızlık olarak değerlendirilip karşı çıkılır ki?
E biz de heteroseksüelliği karşı çıkalım öyleyse; eşcinselliğe de heteroseksüellik ters.
Senin doğana, senin inancına heteroseksüellik doğrudur ama benim yapım eşcinsel ve bana doğru olan da eşcinsellik.
Kaldı ki karşıtlık yapan ben değilim; karşıt olunan, ötekileştirilen, insanca yaşama hakkından mahrum bırakılanım.
Uymuyor bana heteroseksüellik ve zorlayamam kendimi ahlakçıları memnun etmek için.
Feda edemem kendimi heteroseksistlere.
Doğuştan getirdiğim insanca yaşama hakkımı savunmaktan başka bir şey değil benim eşcinselliğimi dile getirmem.
Çünkü eşcinselleri cinsel yönelimlerinden dolayı rahat bırakmıyorsunuz ki.
Bırakın insanca, herkes kadar eşit yaşayalım; biz de en fazla sizin kadar dile getirelim cinsel yönelimimizi.
Var mısınız böyle bir anlaşmaya; eşcinsellere ahlakçılık yapmayın, normal karşılayın; biz de ayrımcılığa maruz kalmazsak, bu konuyu dile getirmeyelim...
Ne dersiniz?
Bazı cümlelerim asice ve sert olabiliyor ama onun arkasında yatan da birilerine, bir şeylere karşıtlık ve nefret değil kesinlikle; sadece maruz kaldığım, kaldığımız homofobi;
ayrımcılık, şiddet, cinayet, nefrete hedef haline getirilmek...
Bir de eşcinsellere ayrıcalıklı davranıldığına dair bir düşünce var.
Dünyanın en ötekileştirilen bir kesimine kim veya ne kadar, nereye kadar ayrıcalıklı davranılabilir ki?
Bu olsa olsa, eşcinsellerin görünür olmasına veya dile gelmesine dair bir rahatsızlık, bir homofobidir.
Bir ahlaksızlık varsa, bunun sebebi eşcinsellik değildir.
Kimse de erkek egemen bir toplumda eşcinselliğe özenmez, merak etmeyin!
Olsa olsa eşcinseller cinsel yönelimleriyle barışır, yaşadıklara ortama demokrasi geldikçe de görünür hale gelirler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder