6 Mart 2015 Cuma

LGBTİ'ler arası homo-transfobiye dair...

LGBTİ'ler, LGBTİ'leri neden sevmez; çünkü karşılarındaki LGBTİ'lerde kendilerini görürler. Diyebiliriz ki LGBTİ'ler arası homofobi içselleştirilmiş homo-transfobinin bir yansımasıdır. Yoksa insan karşısındakinin kişiliğini kendisine ters düştüğü için sevmeyebilir ama bir kişiye karşı duyulan homo-transfobi, karşısındakinin-nefret edilenin, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğiyle alakası olamaz. Cinsel yönelime yüklenen olumsuz toplumsal anlamlar, kişinin kendi cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğinden nefret etmesine, en azından kendisini sevmemesine sebep olur. Yoksa karşısındakinin cinsel yöneliminin kendisine ne zararı olabilir ki? Sevgi, aşk, cinsellik tek başına niye kötü olsun ki? O kimlikleri taşıyanların kişilikleri belki eşcinselliğe, transseksüelliğe kötü bakmamıza sebep olabilir ama cinsel kimliklerle kişilikleri birbirinden ayırt etmemiz gerekir. Velhasıl birbirimize karşı olan homofobi veya transfobi, toplumun beynimizde eşcinseliğe ve transseksüelliğe karşı oluşturduğu bir önyargının sonucudur.

Eşcinsellere veya transseksüellere sorsan, homo-transfobik değillerdir; barışmışlardır cinsel kimlikleriyle ama uygulamada hiç de öyle gözükmez. Birbirleri arasında hep bir ötekileştirme vardır; translar eşcinsellere, eşcinseller translara karşı önyargılı oldukları gibi, eşcinseller eşcinsellere karşı homofobik, transseksüeller de transseksüellere karşı transfobik olabiliyorlar. Çünkü her LGBTİ'nin kafasında özellikle heteroseksizmin şekillendirdiği kendi çıkarına göre bir doğru kimlik tanımı var. Kimisi gizli kalmak taraftarı, kimisi heteroseksizmin çizdiği ölçütler içersinde bir LGBTİ olunması taraftarı... Oysa hangi toplum içersinde yaşarsak yaşayalım, etkilenmeksizin, içimizden geldiği gibi, bizi mutlu edecek şekilde cinsel kimliklerimiz olmalı. Cinsel kimlik uygulamalarımızın heteroseksist topluma dayandırılan bir gerekçesi olmamalı. O zaman sen heteroseksist bir LGBTİ olursun ve homo-transfobin kaçınılmaz olur. Çünkü kendi cinsel kimliğini cinsiyetçi bir yapıya göre kıyaslayıp doğru ilan edersen, senin anlayışına uymayan LGBTİ'lerden nefret etmesen bile hoşlanmazsın, rahatsız olursun ve kendini soyutlarsın onlardan; daha kötüsü seni kabul etmeyen heteroseksist yapıya yamanmaya çalışırsın, aidiyetini heteroseksizmde gerçekleştirmeye çalışırsın. Oysa bu boşuna çabadır. Heteroseksizm tek tipliliğe dayalı cinsiyetçi bir yapıdır. Sen ne kadar onun gibi olarak varolmaya çalışırsan, o kadar kendini feda etmiş olursun. Belki heteroseksist LGBTİ'liği doğru zannedebilirsin ama bunun kendi yapın mı, heteroseksizmi içselleştirmenin bir sonucu mu olduğunu iyi tahlil etmen gerekir.

Bana kalırsa, LGBTİ'leirn "açık" olamaması da içselleştirlmiş homofobiye dairdir. Çünkü homo-transfobiyi kendi kafamızda da büyütmekteyiz az çok. Hiç denemeden açılınca zarar göreceğimizi nereden bileceğiz? Kötü neticelenen her açılım bizim için doğru bir referans olmayabilir. Tamam, kendimiz korumak ve psikolojimize uygun bir süreç izlemeliyiz açılma konusunda ama kafamızın içindeki homo-transfobiye de yenilmemeliyiz. Birazcık sınırları zorlamamız hem kendimize olan korkularımızı azaltacak, hem de toplumun LGBTİ'lere bakış açısını yumuşatacaktır. Çevremizde bir çok LGBTİ görüyoruz aktivist falan da olan ama iş kendi çevreleri oldu mu gizlenme ihtiyacı hissediyorlar ve kendilerince gerekçeleri var. Bana kalırsa bu gerekçeler bahane ve içselleştirilmiş homofobiye dair. Kendinden belki nefret etmeyebilirsin ama cinsel kimliğinden dolayı zarar göreceğin korkusu da bana kalırsa nefret edileceğine, dışlanacağına dair bir korkudur. Eğer tam anlamıyla inansan kimliğine, korkmak yerine mücadele etme yolunu seçersin. Kaybedecek neyimiz var ki... Açık olmayınca, uzun vadede gene kaybedeceğiz sonuçta LGBTİ'ler olarak. Hep kendimize bir zaman belirleriz cinsel kimliğimizle barışma anlamı sayılabilecek açılma konusunda ama o zaman hiçbir zaman gelmeyebilir ertelediğimiz sürece. Biz niye kendimizi saklıyoruz; ailem üzülür, ahlakçı topluma karşı başları eğilir, ekonomik bağımsızlığımız onların elinde veya zarar görürüz... diye mi? Bağımsız bireyler olmayı niye bir şeylere bağlayarak erteleyelim? Bir bakmışsınız yaşımız 50-60'a gelmiş, hatta heteroseksüel evlilik yaşam tarzını bile seçmişiz.... Ama hala heteroseksist yapıdan bağımsız bir yaşam yolu seçememişiz. Bundan kötü ve de bize zararlı bir şey olablir mi? Yaşayan ölüler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder